abartılan bir tatlı. sevemedim gitti. küçücük parçanın içinden şerbet fışkırınca güzel olacağını düşünüyorlar. bakın şekerpare kemalpaşaya benzemekle birlikte şerbet oranı, lezzet vs açısından çok daha güzel bir tatlıdır.
- Şehir merkezi nüfusu yaklaşık 55 bin, toplam ilçe nüfusu 100 bin olan ova izmir ilçesi.
- şehir merkezi nüfusu yaklaşık 5 bin, toplam ilçe nüfusu 9-10 bin olan Artvin ilçesi.
Artvin'e bağlı Kemalpaşa ilçesi 2017 yılında ilçe olmuş, Hopa'dan ayrılmıştır.
75 km2 gibi çok küçük bir yüzölçümüne sahiptir.
Sarp sınır kapısı bu ilçe sınırları içerisinde yer alır.
Ki ilçede kısmen tarım ve hayvancılık yapılsa da, ilçeyi daha karakteristik hale getiren bu sınır kapısıdır.
Lakin hala devlet kurumları anlamında eksikleri mevcuttur.
Misal, halen hastanesi yoktur. Hopa devlet hastanesi'ni kullanmaktalar, halkın hastane talebi mevcut.
Bundan önce şehrin bulunduğu yer tarım arazisi imiş. Ancak Şehir merkezinin bir zamanlar orman olduğunu tahmin etmek çok da güç değil. Evliya çelebi seyahatnamesi'nde yoğun ve sık ağaçların olduğunu yazıyor. Evliya çelebi bahsetmese bile şehir merkezinde şöyle bir gezseniz anlıyorsunuz şehrin altının ne kadar bereketli topraklardan oluştuğunu... Topraktan adeta ot fışkırıyor. Daha bugün gördüm yere düşen bir soğan kendi kendine çıkmış topraktan. Daha önce domates çıktığını da görmüştüm evimizin bahçesinde. yulaf çıkıyor yollarda. incir çıkıyor taşların arasında. Dut çıkıyor hiç beklemediğiniz yerlerde. Kavağa benzeyen (belki kavaktır bilmiyorum) bir ağaç karşılıyor sizi sık sık. Bu kadar bereketli toprakların üstünde fabrika-konut binalarının dolu olması üzücü tabi.
Şehir merkezinin trafik sorunu her gün artıyor. Eğer yakın zamanda önlem alınmazsa ne yazık ki yaşanmaz bir yer halini alacak.
Öncelikle şunu belirtelim, kemalpaşa'nın trafik sorununun sebebi yıllar içince bir kaç kilometre karelik bir alana çok katlı binaların doldurulması. Her bir binada araba sahipleri var. Araçlar yolları dolduruyor. Bunun yanında apartmanların altında iş yerleri var. işyerlerinin araçları da yolları dolduruyor. Peki ne yapılmalı? Bence çözüm şunlardır:
-Ana yollardaki (kirazlı cadde, Atatürk Bulvarı, inönü cadde) binaların alt bölümlerindeki gereksiz iş yerleri (oto aksesuar..vs) boşaltılmalı. Buralar bina sahiplerinin yollarda duran araçları için park yerleri olmalı.
-Tüm Binaların üstünden ikişer - üçer kat yıkılıp, seyrekleştirme yapılmalı.
- Mehmet Ali Özdoğru Parkı'nın yanındaki boş alandan, Belediye binasına kadar Tramvay yolu yapılmalı. Şehir içinde gidip gelenler, araçlarını değil, şehri boydan boya kesen bu tramvay hattını kullanmalı.
Tabi bunun gibi radikal önlemleri alabilecek siyasi ne arar kemalpaşa'da? Öyle görünüyor ki gelecek yıllarda da ne yazık ki her gün artan bu trafik keşmekeşinin içinde olacağız.
Burada neredeyse bir ömür tükettim sayılır. Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim: Buranın insanı dünyada bulunmaz! Çöplerini yerlere atarlar. Parkta yere çöpünü atarak çekirdek çitlerler. Ancak evlerinin/dükkalarının önünde çöp konteyneri dursun da istemezler. Bu yüzden var olan konteynerleri derhal çevrelerinden uzaklaştırırlar. Halbuki her gün toplanır çöpler. Kokusu bir metre ileriye gitmez. Ancak cennetin nurundan yapılmış mümtaz şahsiyetlerdir onlar, 1 kilometre ötelerindeki havaya dahi çöp kokusu bulaşsın istemezler! Sokakta bağırarak konuşurlar; siz yoldan geçerken pencerelerinden yola doğru tırnaklarını keserler. Yaz geldi mi insanlar rahatsız olurmuş-olmazmış hiç dinlemezler; Düğünlerini, sünnetlerini, kupalarını, kutlamak için sık sık araba konvoyları oluşturup, dolaşırlar. Arabalarının kornalarına basmakta hiç bir sakınca görmezler. Hatta o kadar rahatlar ki ben bile şaşırıyorum. "Bu rahatlık nereden geliyor?" diye. Ne diyeyim? Medeniyet başka bir şey... izmir'e geldim medeniyeti ben burada gördüm!
Çevre yolunun üzerinde eviniz olmasın! Gündüzleri parti arabaları, çeşitli sebeplerden oluşan konvoylar (düğün - asker uğurlaması) Motorsikletlerin sesleri, Sıkça geçen kamyonların - tırların sesleri her daim evinizin içinde. Bir süre sonra gürültüye alışıyorsunuz. Alışıyorsunuz da... Geçen seçimlerde saat gecenin üçünde AKP'liler konvoyla geçerken oldukça rahatsız oldum. Kaba insanlar işte. Şehirde yaşamayı bilmiyorlar. O apartmanlar içinde hasta olan, bebeği olan var mı yok mu düşünmüyorlar. Saat gecenin üçünde konvoy yapıp kornalarına basıyorlar. Nasıl bir eziklik duygusuysa bu. Hepsinden tiksiniyorum. izmir'e gerçekten yakışmıyorlar. Al bir konvoy daha geçiyor ben bu yazıyı yazarken...
tadı çok güzel bir türk tatlısıdır. yapılışı birçok tatlıya göre pratiktir, ucuzdur.
şerbeti kaynarken içine bir parça limon veya limon suyu konulduğu zaman tadına tat katar, üzeride öğütülmüş antep fıstığı ya da hindistan cevizi ile kaplanırsa damakta çok farklı iklimlere doğru yelken açtıran tatlıdır.