kemalizm

entry1488 galeri104 video9
    61.
  1. 60.
  2. akp zihniyetinin yüzde 47'den güç alarak saldırmaya başladıkları ilk hedeftir.

    (bkz: dün bir bugün iki)

    (bkz: geçmez bu beş yıl)

    (bkz: zorla kaşınmak)
    2 ...
  3. 59.
  4. feodal devletten ulus devlete geçiş aşamasında, ulus devleti kurmaya ve örgütlemeye yönelik olarak oluşturulmuş olan ilkeler bütünü ve bu ilkeler çerçevesinde yürütülen tüm sosyal reformlar Kemalist ideolojiyi oluşturur.

    Pek çoklarının hala göremediği ancak Atatürk ve arkadaşlarının öngörmeyi başardığı şeyler şunlardır:

    -Tarım toplumu son bulmuştur, feodal dönem bitmiştir.

    -Kimliklerin "millet" yani dini cemaatlere aidiyet temelleri üzerinden tanımlanması sona ermiştir.

    +Bu iki temel gerçek etrafında dünyanın yeni döneminde sanayi toplumu şekillenmektedir.

    +Sanayi toplumu ile birlikte kimlikler cemiyet aidiyeti temelleri üzerinden "vatandaşlık" kavramı ile değişmektedir.

    türkiye'nin son dönemdeki laiklik ve anayasa tartışmalarında konusu geçen Atatürk ilke ve inkılapları Osmanlı halefi olarak görülen Türkiye ulus-devletini kurmak amacını taşır.

    Ulus ötesi devlet yapılarının tartışıldığı bu günlerde, hala ulus-devlet olmayalım, ilkeleri kaldıralım diyenlerin göz ardı ettikleri en temel unsur, çağcıl yapılar ve oluşumlardır.

    Anayasa hukuksal bir gelenektir ve değiştirilmesinden ziyade geliştirilmesi gerekir.
    1 ...
  5. 58.
  6. Kemalizmin yetersizliğini ve bazı alanlardaki başarısızlığını ima eden yaklaşımlar, bir anda yerini Mustafa Kemal övgüsüne ve modernlik kanıtlamasına bıraktı. Ne yazık ki bu 'yeniden sahiplenme' psikolojisi annesinden fazla zaman uzak kalmış bir çocuğun güven ihtiyacını akla getiriyor. Bayram demeçlerinden aşina olduğumuz kalıp cümlelerle kemalizmin katkıları sıralanırken, herhalde ortak bir ayinin güven tazeleyen birlikteliği yaşanmakta.

    Gerçeklik tabii ki öteki uçta değil... Kemalizmin bu topluma mutlak anlamda bir gerileme yaşattığını söyleyen zaten kimse de yok... Ama bu ideolojinin topluma mutlak anlamda ilerleme yaşatmış olduğunu söylemenin de dindarca bir önerme olduğunu artık görmekte yarar var. Birçok 'modern' uygulamaya paralel olarak tek parti döneminde bütün milletvekillerinin 'önder' tarafından seçilmesi, iktidar partisinin il başkanlarının aynı zamanda vali olarak atanmaları, iktidarı tedirgin eden fikirlerin hiçbirine ve özellikle laik kesimden gelenlere müsamahanın olmaması eğer bir 'ilerleme' belirtisi ise diyecek yok...

    Kemalizmin modernliğine sığınanlar modernliğin ne olduğunu bile bilmiyor. Onu günlük hayatın ve kurumsal yapının 'ileri' bir görünümü, uygulayanın kimliğini 'ileri' taşıyan bir medeniyet koşulu sanıyorlar. Bu yüzeyselliğin ardında modernliğin zihni yapısına ilişkin derin bir cehalet var ve kendilerine 'kemalist' diyenlerin en belirgin ortak noktası da bu cehaleti paylaşmaları... Çünkü modernlik zihniyet açısından monolitik ve tutarlı bir bütünsellik arzetmez. Dayandığı iki ayaktan biri göreceliliği ön plana alarak bireyi meşrulaştıran bir felsefi geleneğe dayanır. Buna göre doğruların kimsenin tekelinde olmamasına karşın, her birey kendince ve kendisi için doğruya vakıf, rasyonel bir kişidir. Dolayısıyla düşünce özgürlüğünün önünde hiçbir meşru engel yoktur ve toplumsal özgürlükleri baskı altına alan yönetimler de son kertede topluma zararlıdır...

    Açıktır ki kemalizmin Batı Aydınlanmasının özü olan bu bakıştan nasibini aldığı pek söylenemez. Ancak diğer taraftan modernlik de sadece bu zihni temele dayanmıyor. Hatta ikinci felsefi ayağın tam tersi yönde olduğunu söylemek bile mümkün... Çünkü modernlik aynı zamanda otoriter zihniyetten de beslenir ve ulus-devlet fikrinin, milliyetçi ideolojinin, devleti koruyan laiklik anlayışının ardında devlet ile toplum arasında kategorik bir hiyararşi arayışı vardır. Böylece doğruya sahip olan liderlerin yüceltildiği, toplum için neyin iyi olduğunun devlet tarafından saptandığı, meşruiyetin ancak resmi ideoloji içinde mümkün olduğu otoriter bir bakış ulusal kimliğe yedirilir... Kemalizm modernliğin bu karanlık yüzünü tarz olarak benimserken, aydınlık yüzünün ima ettiği değişiklikleri de epeyce yüzeysel bir biçimde hayata geçirdi. Modernliğin özgürlükle olan bağının kamufle edilmesi ise 'bağımsızlık' söylemi sayesinde oldu ve özgürlük bağımsızlık için verilen bir tavize indirgendi. Ne var ki söz konusu bağımsızlık için gerçekte yaşanmış olanların yetersizliği yüzünden tarih de abartılarak, mesele 'emperyalizmle savaşa' kadar gitti...

    Bugün elde kalan, içi boşalmış bir devletçiliğin ötesinde maalesef fiktif bir tarih anlayışıdır da... Oysa dünü ve bugünü otoriteye teslim eden toplumların iradi bir geleceği de olamaz. Gelecek korkusu ise gerçekte kendinle karşılaşma, kendi üzerinde düşünme korkusudur. Buna karşılık söz konusu korkuyu aşmak olgunlaşma, reşit olma sürecinin önünü açar. Sizce bu toplumun da artık büyüme zamanı gelmedi mi?

    *
    2 ...
  7. 58.
  8. türkiye'de her şeyi olduğu gibi bu kavramı da putlaştıran bunun içini boşaltanlar vardır.

    (bkz: mustafa kemal i putlaştırmak)
    0 ...
  9. 57.
  10. hiçbir şekilde, hiçbir zeminde uzlaşma taraftarı değildir. ideolojiler üstü konumu itibariyle aşağıda yer alanlarla uzlaşmaya çalışmak seviye meselesini haddinden fazla önemsediğindendir. vay yavrum vay. neşeli gençlik işte.
    3 ...
  11. 56.
  12. ideolojilerin dar kalıpları , dogmaları içine sokulamayacak bir düşünce sistemidir. söyle ki kemalizm devrimcidir gelişmeyi esas alır.
    4 ...
  13. 55.
  14. kafasını, başörtüsü ve türban arasındaki farkları bulmak için yoranların ideolojisi.
    3 ...
  15. 54.
  16. jakoben duruştur.
    ne anadolu milliyetçiliği ne de atatürkçülükle ilgisi vardır.

    teori de ne kadar atatürkçülük ve kemalizm ayrımına gidilmese de sert çizgilerle birbirinden farklıdır.
    2 ...
  17. 53.
  18. bir batı izmidir. anadolunun tezek kokulu şehirlerinde hiçbir anlam ifade etmez. ülkenin batısı ile doğusu arasındaki uçurumun çapını gözler önüne serer uygulamadır. esasen uygulama bile denemez; şakşakçılığının yapılmasından öte nemalananlar haricinde kimse nemalandığının tahsis ettiğinin oklarından ziyade bir bilgiye sahip değildir. uzuuuuun uzun döktürebilirim buraya ama, uludag sozluk okumuyor kardeşim, nonstop yazıyor.
    2 ...
  19. 52.
  20. Dünya'daki ilk ulusal kalkınma modelidir.
    3 ...
  21. 51.
  22. kemalizm'in bugün geldiği nokta; "ataürk yaşasaydı fenerbahçeli olurdu" ya da "atataürk yaşasaydı x partili olurdu" şeklinde bir akıl yürütme metoduyla beslenen, "kendine mal etme" politikasıdır. atatürkçülük söyleme, eyleme, siyasi/sosyal maddi varlığına kılıf hazırlama, onu olumlama niyetindekilerin usanmadan nerdeyse yüz senedir ağızlarından düşürmedikleri sakızdır. vatan temalı nutukların, bu kadar milliyetçi histeriye sağcısı solcusu farketmden boğulmuş bir memlekette atatürkçülük arka planı ile yutturulması en kolay yol gibi görünüyor zaten. atatürkçülük aslında batı tipi bir ilerleme ile birlikte despotizme varacak kadar keskin ve nettir. demokrasi kefesi adına daima eksik ve sürekli yüsek milli menfaatler denilen meretin ve aslında baskıcı bir 'olamayan kavramlar bütünün' ağır bastığı bir terazidir.

    bir türlü aşılamayan laiklik meselesi aslında ataürkçülük veya kemalizm denilen şeyin tek ve net özetidir. bugün 1950'lerin demokrat parti iktidarının üzerinden geçen onca seneye rağmen bir numaralı gündem maddesi hala laikliktir. kemalizm laiklik ilkesi ekseninde koca bir yüzyılı devirmesinin sebebi arka planının kofluğundan ileri gelir. çünkü kemalizm sonradan halk üzerinde tahakküm kurmak niyetindekilerin uydurduğu bazı ayetler bütünüdür. atatürk'ün kemalizm'e bakış açısı ne olurdu çok merak ediyorum. biz atatürk'ün ağzından çıkan her cümleyi "türk şöförü en asil duygunun inSanıdır"a kadar götürüp birer sembol, birer özdeyiş halinde ufak haplar şeklinde paketleyerek bu milllete yutturmaya çalıştık senelerce.

    atatürk'ün herhangi bir konudaki görüşünü bir sözü ile anlamlandırıp kafamızı kuma gömüyor hayalimizde yarattığımız bir atatürk ve kati doğrular silsilesi ile mutlu mesut yaşıyoruz. atatürk doğru ve yanlışları ile bir siyasetçidir. yanlışları da her insan/siyasetçi/devlet adamı/ komutan vs gibi en az doğruları kadar çoktur. atatürk aynı konularda dahi kısa sürede değişkenlikler gösterebilirken, kendi kendini siyaset gereği tevil ederken kendi yarattığımız atatürk imgesine tapınmak nasıl bir aymazlıktır şaşırıyorum.

    evet bir ideoloji değildir kemalizm. belki bir sentezdir. batılı modernleşme modeli ile otoriter devletçiliğin- devlete tapınmayı "aman allah devletimize zeval vermesin" ile gayet net formulüze edebiliriz- sentezi olabilir ama asla bir özgürlükçü demokrasi modeli değildir. hernedese bugün kemalizmin karşısında olmak, ona eleştiri getirmek liberal veya şeriatçı olmak gibi iki uç nokta ile yaftalansa da sol'un atatürk'ü iyi analiz edip sırtını bu kapitalist/otoriter devlet örgütlenme biçime dayamaktan ziyade kökenleri marx'a kadar giden sosyalist örgütlenme fikrine odaklanması gerekir.

    sol kemalizm'i bir çeşit ilkeler yığını olarak kakalamaya çalıştıkça 12 eylül modelinden bir adım ileriye gitmesi mümkün gözükmemektedir. askeri darbeler de daima kemalimzden beslenir ve onu çıkış noktası olarak alarak 'kutsal devletçi' yapılanmayı olumlamaya girişir. ortada bir cumhuriyet sorunu varmışcasına cumhuriyetçilik diye bağırmak ve en mühim mesele olan ordu-siyaset göbek bağını koparamamak en büyük eksikliğimiz. türkiye'de en büyük sorun çok partili demokratik modele geçilmesinden nerdeyse yetmiş sene sonra bile hala militarist yumruğun tepemizde olması, kemalizm ile halkın uyutularak askere açık kapılar bırakılmasıdır. kemalizm'in militarizmin, 12 mart'ın, 12 eylül'ün demokrasi üzerindeki demokles'in kılıcı askeri diktanın beslendiği ve nemalandığı en büyük kaynak olduğunu görmemek için ya saf ya da çok iyi niyetli olmak gerekiyor. bu halk senelerdir kemalizm maskesi ile uyutulmuş içinde süpriz yumurta olarak bekleyen asker bu yumuşak karnı çok güzel sömürmüştür. türkiyede demokrasi sorunu ana meseledir. kemalizm'i aşamadığımız sürecede olmaya devam edecektir. türkiye'de ordunun hakimiyeti ana meseledir. demokrasi meselesi ile tek yumurta ikizidir. darbelerle, muhtıralar geçen bir yüzyılın ardında arpa yol katedemeyen türk demokrasisi kemalizm ve 'cumhuriyet elden gidiyor' masalı ile uytulmaktadır. artık atatürk'ü dahi aşan bu kemalizm meselesi bir kenara bırakılmalı, çağımızda gericiliğe denk düşen tüm bu kavramlar kutusu kemalizm'e tapınma faslı bitmelidir. yoksa bir yüz sene daha yerimizde sayacağımız aşikar.
    2 ...
  23. 50.
  24. kuvva-i milleye ruhu 1923 de kalmıştır. kemalizm ise 1923 de başlamıştır.muasır medeniyyetler seviyesine gelmememiz yönündeki en büyük engel. (bkz: demokrasi)
    1 ...
  25. 49.
  26. 49.
  27. türk ordusunun fertlerinin kalplerinde aşkla taşıdıkları ideoloji.
    1 ...
  28. 48.
  29. şahin alpay tarafından çok ilginç bir şekilde ortaya koyulan iki tanımı vardır.

    --spoiler--
    Sezer'in "devlet ideolojisi" ya da "Atatürkçü Düşünce Sistemi" olarak gönderme yaptığı Kemalizm, bugün başlıca iki şekilde yorumlanıyor. Bir yoruma göre Kemalizm, Atatürk'ün Batılılaşmayı, çağdaş uygarlığı yakalamayı hedef gösteren fikirlerini; hiçbir dogma tanımayıp, eleştirel akıl ve bilimin yol göstericiliğini savunan tavrını ifade eder. Öteki yorumuna göre ise Kemalizm, 1930'larda, tek parti yönetimi altında, o günün ihtiyaçlarına ve o günün dünyasında hakim olan modernlik anlayışına bağlı olarak geliştirilen politikalara mutlak sadakati gerektirir. Bu yorumuna göre Kemalizm, Türklüğü etnik kökenle ya da Türk kültürüne bağlılıkla tanımlayan; laikliği de devletin dini kontrol etmesi ve dinsel özgürlükleri kısıtlaması olarak anlayan politikaları savunmak anlamına gelir.

    Ne yazık ki Sayın Sezer, son yıllarda Kemalizm'in ikinci, dogmatik yorumunu en katışıksız ve en otoriter şekliyle ifade eden resmi sözcü oldu. Bu yorumun, fevkalade pragmatik bir lider olan, başarılarını buna borçlu olduğuna inandığım ve büyük saygı duyduğum Atatürk'ün dogmaları reddeden görüşleriyle bağdaşmadığı konusunda en küçük bir tereddüdüm yok. Atatürk'ün tıpkı totaliter diktatörler Hitler, Stalin, Mao ya da Kim Il Sung gibi "Yüce Önder" ya da "Ulu Önder" olarak anılmasını, bir kişiye tapma konusu haline getirilmesini, ona derin bir saygısızlık olarak gördüğümü de belirtmeliyim.
    --spoiler--

    şahin alpay bana söyleyecek bir söz bırakmamış, bugün kemalizm ikinci anlamdadır, iktidarını kaybetmek istemeyenlerin sarıldığı bir silahtır, ellerinde patlayan.
    3 ...
  30. 47.
  31. "herkes kemalist olacaksa demokrasi nasıl olacak?"
    sorgulamasını zamanında yani darbeden önce-9. reis-i cumhur demirel'e yaptıran 3 okunu komünizmden, 3 okunu da liberalizmden almış, hafif 30ların faşizminden nasibini almış siyasal doktrin olarak görülemeyecek kadar geniş ve bu genişliği sebebiyle yanlış bir öngörüyle mao nun çin'i ya da stalinin (bkz: sscb) siyle karşılaştırılan milli ideolojidir.
    1 ...
  32. 46.
  33. ingilizlerin zamanindaki korkulu ruyasiydilar. birinci dunya savasindan sonra ulkeyi parcalamak ve alamk icin kendilerine yardim eden yobazlarin tersine ingilizlerle savasip onlari ulkeden atmislardir .
    0 ...
  34. 45.
  35. ingilizlerin siyasi ahaytımıza hediye ettiği bir izm'dir.kurtuluş savaşında iniglizlerin direnişçi türklere "kemal'in yanındakiler" anlamında "kemalistler" gibi bir isim takmıştır. bunu duyan mustafa kemal ve onun yolunda ilerleyenler bu ismi kabullenmiş ve kullanmışlardır. fakat günümüzde atatürk'ü ve eserlerini yıpratmak isteyen "yobaz" çevrelerin en çok saldırdıkları olgudur.
    1 ...
  36. 44.
  37. kemalizm bu ülkede olmayan tek şeydir sn eylmz in dediği gibi ne milliyetçilik ne laiklik nede demokrasi var bu ülkede bikaç bu ulke monarşiyle yonetiliyor artık adıda temsili demokrasi...
    1 ...
  38. 43.
  39. haberi olsa, atatürk'ün bir tarafıyla güleceği izm'dir.
    3 ...
  40. 42.
  41. atatürk'ün görüş ve önerilerine değer vermektir.
    2 ...
  42. 41.
  43. genel dünya görüşleri açısından ideoloji değil. Fakat Türkiye ye uyarlandığı ve başka hiç bir ülkede yürüyemeceği için Kemalizm bir ideolijidir.
    0 ...
  44. 40.
  45. 39.
  46. türkiye cumhuriyeti vatanda$ı olan her insanın istisnasız olarak zihninde bulunması gereken öğreti ve fikirler bütünü... atatürk'ün bağımsız türkiye cumhuriyeti için yaptığı her $ey. ancak bugünlerde bir ideoloji haline gelmi$ olması gerçekten üzücü bir $ey. anormal bir $ey hatta.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük