insan üzülmüyor değil, sigara değil ki bırakasın. eniğinden cücüğüne, siyasi liderinden köydeki parti çalışanına, sanatçısından edebiyatçısına, rakı masasındakinden bayram namazındakine, hepsinin iliklerine kadar işlemiş, çürümeye yüz tutumuş bozukluk. saat değil ki tamir edesin.
en çokta algıyı parçalayan bir bozukluk gözlemlediğim kadarıyla. bu nasıl bir algıdır arkadaş, bir tane öz eleştiri yok, ben nerede hata yaptım yok, şu görüşlerimi, şu yaklaşımlarımı sorgulayayım yok. hadi inancın sana kalsın, tamamiyle ateistler gibi hiristiyanlar gibi yaşa, alnın secde görmesin sabahlara kadar iç sonra müslümanım de ona karışan yok. ideolojini bir kefeye koy bir tartıdan geçir bari o da yok.
28 şubat darbesinde ağababalarının yaptığı uygulamalar sonucu yaşanan zulümleri hatırlatınca. "akp yi iktidar yapmak içindi" cevabını almak işte bu algılama bozukluğudur bahsedilen. e bilader sen değilmiydin o dönem 28 şubat irticacılara hadlerinin bildirilmesi, laik atatürkçü cumhuriyetin koruyucusu askerlerin kahramanlığı diyen. şimdi çık mert ol "aldatılmışız" de. şeriat diye bizi birbirimize düşürmüşler de. kişilik bozuk bir kere "tüm onlar akp için bıdı bıdı..."
27 nisan yaşanır, ağzın kulaklarına varır. haketmişlerdi, kemalist çağdaş paşalar gerekeni yaptı dersin. parti olarak bildirinin altına imza attığını söylersin, bugün hesap sorulunca "yanlış yapmışız" diyeceğine "seçime yakın akp %47 alsın diye planlandı bu..." yavşaklığı bile yaparsın. tam olarak işte budur bahsedilen kişilik bozukluğu.
ve şimdi 4+4+4 eğitim sistemi değişikliği. kemalistlerin olaya bakışı tahmin edileceği gibi kişlik sorunlu. "bu sistem halkı cahilleştirip daha kolay oy almak için..." bunu kahvedeki sarı bıyıklı ecevitçi kemalist amca söylese anlarım. kendini dünya harikası aydın görenleri bile bunu söyleyebiliyor. ben pes ediyorum blader bu kişilik bozukluğu karşısında. yapacak bir şey yok, tam olarak bir umutsuz vaka karşımızdaki. en aydınım diyeni cahilliğin doruklarında geziniyor.
halbuki sırf imam hatiplerin önünü kapatmak ve sözde halkı aydınlatmak için bu kişiliği bozuk insanların çıkarttığı 8 yıllık eğtim sürecinde %50 oy alarak rekor kırmış bir parti var bu komik ithamlarının muhatabı.
Kemalist olmayı başaramayıp arafa sıkışıp kalmış bir avuç yavşağın yaşadığı sendromdur. Bulaşıcıdır ve beyin lobları çalışmayanları hızla enfekte eder.
"ulan atatürk'ü bitirdiniz ya aklınız sıra artık psikolojisine girdiniz işin di mi? hepiniz ama hepiniz teker teker acı çeke çeke bu günleri hatırlaya hatırlaya inleye inleye yok olacaksınız." dedirten insanların var olduğunu sandığı ama aslında bire bir kendilerinin yaşadığı, atlatamadığı, hazmedemediği, kıskandığı liderliğin, büyüklüğün, adamlığın, bağımsızlığın sembolü kişiye ithafen ama aslında kendi soylarını ve soplarını da içine alarak kanı bozuk olmanın yarattığı durumdur.
memur anne-babası olan çocuklarda çok rahatlıkla gözlemlenebilir kemalist kişilik bozukluğudur. kemalizm hastalığına yakalanmış anne-baba, çocuğunun beynini öyle bir yıkar ki çocuğu ile zannım arasında şöyle bir diyalog gerçekleşir:
+ ağabey geçen gün okulda kavga ettim ya.
- niye oğlum, ne oldu?
+ çekemiyorlar beni ya... ben kavgasında değilim de okulun sonu yaklaştı şimdi, disiplin işinden korkuyorum.
- ezdirme kendini, neyin disiplininden korkuyorsun? haklıysan korkacak bir şeyin yoktur.
+ sicilime işlenirse ileride memur olamazmışım.
acilen psikaytrist denetiminde tedavi edilmesi gereken bir psikiyatrik sorundur. şizofreniye yakındır bu hastalık. hasta, atatürk ü tanrı olarak görmeye başlar, ilerleyen safhalarda kendi kişiliğini kaybedip tamamen ezbere yaşamaya başlar(ne de olsa kendi düşüncesi yoktur ona bir önder lazımdır), sonraki daha da ilerleyen safhalarda "mustafa kemal"in askeri olur çünkü kendisini atatürk sanmaya başlar (atatürk ü tanrı sandığından dolayı da kendini tanrı olarak görmeye başlar) sonrasında ise en ufak eleştiriye darbeye kadar gidebilecek eylemler yaparlar, sadece onlar haklıdırlar, empati sıfırlanır, dünya siyah ve beyaz renklerden oluşmaya başlar(dünya da sadece kemalist ve şakirt vardır onlar için). kısaca şizofreniden bile kötü kitlesel sonuçlar doğurabilecek bir hastalıktır, acilen tedavi edilmesi gerekir.
tek dogru kendilerinin oldugunu sanırlar. kendilerinin fikirlerine uymayan herkesi yobaz gerici olarak tanımlarlar, bu arada heykelere resimlere tapmaya devam ederler.atatürk'ü savunurlar, ama atatürk onlar için bir amaç degil bir araç haline gelmiştir.
atatürkten neden nefret edildigini anlayamazlar ama insanlar atatürkten sırf bunlar yüzünden nefret ederler.
çogunun artık kişilikleri kaybolmuş, neye amaç etiginin farkında bile degildir.vatan severlerdir, ama peşinden koştukları zihniyet vatana en büyük zararı vermiştir.onları eleştiren herkes akp lidir. başka bir parti tutamaz. dinini yaşayan herkes onlar için akplidir.
kendilerine gelince özgürlük derler, lakin türbanla okula giden insana tahamül bile edemezler.
çagdaşız laikiz derler, ama çagdışı ne varsa bu zihniyettedir.
saygısızlardır, ama her daim kendilerine saygı beklerler.
açık saçık giyinenler çagdaştır, örtünenler örümcek kafalıdır bu zihniyete göre. sanırlar ki o kişi zorla kapatılmıştır.
şımarıktırlar.
özelikle 40 ve sonrası yaş gurubunda korkacaksnız, çok tehlikelidirler.
chp dışındaki bir partinin varlığı, hatta iktidar oluşu hastayı incitir. bu bozukluğun başlıca semptomları içine kapanma, hayata küsme, hazımsızlık, nefret, laiklik kaygısı, kendisi dışındakilerin varlığından rahatsız olma şeklinde kendini gösterir.
Kemalist diye geçinen çoğu kişinin aslında kemalizmden haberi yok.Birşeykeri sırf öyle görüp, öğrendikleri için savunuyorlar.
Kemalizmi Mustafa Kemal Atatürk en iyi 19.Chp konferansında özetlemiştir.'Milliyetçilikte şömanizm (ırkçılık) yoktur.Kemalizm ona ırkçılığı ilave etmiştir' diye kendi ağzından beyan etmiştir bu sözleri. (bkz: 'Atatürk'ün sözleri ve konuşmaları' Prof. Dr. Hikmet Tanyu)
Aslında şuan kemalistim diye gezen insanlar kemalizmi öğrenseler kafalarında düşünceye ters düştüklerini anlayacaklar. Mustafa Kemal bir devrim yapmıştır evet ama köklerine en derinden bağlı olmayıda bilmiştir.Ona göre, milliyetçilik ırkı değil kültürü korumaktır.