hababam sınıfı ile özdeşleşmiş olsa da, süt kardeşler filminde de en az onun kadar güldüren büyük sanatçıdır. çocukluğumuzun kahramanıdır, markadır. "olm kemal sunan oynuyormuş" denilince, o film hiç düşünmeden izlenendir. nur içinde yatsın.
yusuf hayaloğlu'nun merhaba nalan adlı şiirinde adı geçen büyük oyuncudur. filmlerinde anadolu köylüsünün ve sokakların hayatını müthiş bir mizah kullanarak işlemiştir. zaman zaman güldüren zaman zaman da duygusallaştıran filmleri ile kalplerde yer edinmiştir.
''kemal sunal da öldü nalan.
iyi kalpli amcaları birer birer uğurladık.
ve dünya kirlendi filmler bozuldu,
o masum sevdalar yaşanmıyor artık.''
yanlış ilk yardım kurbanı olan güzel insandır. uçak fobisi sebebiyle bayılan, bu sebeple dil kökü boğazını tıkadığı için solunum kökenli hayatını kaybeden sanatçımızdır.
(bkz: baş çene pozisyonu)
(bkz: ilkyardım)
Yeri doldurulması imkansız olan, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük komedi oyuncusudur. çok şey anlatmıştır bizi güldürürken. filmleri sansürsüz izlenmelidir.
bu ülkede her kesim tarafından sevilen ender insanlardan biri, türk sinemasının unutulmaz ismi. filmleriyle büyüdüğümüz, çocuklarımızı da filmleriyle büyüteceğimiz büyük oyuncu.
türkiye'nin şener şen ile birlikte en klas iki komedyeninden birisidir. jest ve mimik üstadıdır. ilk başrolünü oynadığı salako adlı filmden önce kalabalık ünlü kadrolu salon komedisi türündeki filmlerde boy göstermiştir. figüranlığı da tatmıştır herkes gibi yani. kimse anasının karnından başrol oyuncusu doğmuyor. zaten 1974 yılında çekilen salako adlı filmde, yani ilk başrol filmini oynadığında yaşı tam 30'du. yani olması gereken yaştı. tırnağı ile geldiği bu noktada bir yıl sonra çekilmeye başlanan hababam sınıfı serisi onu asıl şöhret kapılarını açacak saf karakter inek şaban karakterinin kapılarını açmıştır. o artık kemal sunal değil şaban'dır türk halkının gözünde.
yine bir yıl sonra, yani 1976 yılına gelindiğinde çevrilen kapıcılar kralı adlı filmde çıkardığı performansla o zamanların ve şimdilerin en prestijli ödülü olan altın portakal en iyi erkek oyuncu ödülünü kucaklamıştır. işte bundan sonra türk sinemasındaki o meşhur kendini tekrar etme hastalığından ötürü kral serisi uzatılmış da uzatılmış -bekçiler kralı, çöpçüler kralı, gol kralı- gibi o filmin gölgesinde kalmış gişe filmleri çekilmiştir. 1977 yılında dönemin siyasi sancılarını içeren filmlerde de oynamıştır kemal sunal solcu kimliğiyle. bunlardan en babaları kibar feyzo ve köşeyi dönen adam gibi 1 mayıs, grev ve sosyalizm furyasından nasibini almış filmlerdir. hatta bu filmlerin pekçok karesi yıllarca tv lerde makaslanmış bizlere öyle sunulmuştur. ama bu sıralar sosyalizm artık bir tehdit olarak görülmdiği için kemal sunal'ın söylediği işçi marşını köşeyi dönen adam filminin finalinde görebilmekteyiz. 70'lerin sonuna kadar şaban ve kral rolleriyle bezenmiş filmlerde mekik dokumayla geçirmiştir kemal sunal. ama yaralara parmak basmayı, iğnelemeyi, dokundurmayı asla es geçmemiştir.
1980'lere gelindiğinde zübük ve davaro adlı filmleri hariç belirli bir ivme kaybına uğradığını söyleyebiliriz. pek çok filmde kendini tekrar etmiştir. bunda ona zorla yapıştırılan şaban yaftasının bile etkisi vardır. ticari kaygılarla çekilen bu filmler zaten gişeden hüsranlarla döndüğü için başarı grafiği biraz sekteye uğramıştır yetenekli oyuncunun. bu süreç seksenlerin ortasına kadar da devam etmiştir. fakat 1986 yılıyla komedinin rotasını toplumsal yaralarla birleştirerek düttürü dünya, kiracı, öğretmen, orta direk şaban gibi geçim zorluğu yaşayan insanların anlatılmaya çalışıldığı sosyal içerikli filmler çekmiştir ve bunlardan düttürü dünya ile yine bir ödül almıştır. yani aldığı iki büyük ödülde de ''şaban'' değildir kemal sunal. ''abuk sabuk bir film'' onun son filmi aynı zamanda çizgi dışı tek filmidir. tokatçı, uyanık gazeteci, sevimli hırsız, yoksul gibi önce ezilip sonra tokatı akşeden karakteri de benimsemiştir kariyeri boyunca. bu bence biraz da onun yapısıyla alakalı çektiği filmlerdir. yani ezilenin başkaldırmasını, silkelenip asıl tokatın ne olduğunu göstermesidir bu filmler.
velhasılı bir virtüözdür kemal sunal. o asla yalnız başına bir komedyen değildir, olmamıştır. en sıkıntılı dönemlerde -60'ların ortasında tiyatrosu devekuşu kabareye bir simit parası artırmak için yürüyerek gittiği zamanlar oluyor bunlar- sinema aşkından caymamış seneler sonra bunun semeresini halkın sevgilisi olarak almıştır.
sadece 80 filmi vardır. ama 90'lı yıllarda özel kanalların hayatımıza girmesiyle hepsi o kadar çok gösterilmiş ve ezbere bilinmektedir ki cüneyt arkın gibi üç-dört yüz filmi var zanneder çoğumuz
güllü geliyor güllü adlı türkan şoray'ın başrolü oynadığı filmde komedyenden çok sıradan bir rol alan. filmin başında oyuncu isimleri yazarken ''kemal sunalp''geçen.en çok sevdiğim defalarca izlediğim, izleyeceğim,dvdlerine sahip olduğum ve onu meşhur eden filmleri; sakar şakir, sahte kabadayı, tokatçı ve atla gel şabandır.
Komedi filmlerinin starı,kalbimizin baş tacıdır kendisi.Halk adamıdır Kemal Sunal.Gülmeyi ondan öğrendik,öldüğünde de ağlamayı öğretti.Ayrıca hiç sıkmayan adamdır.
her filmini izlediğimizde neden yoksun kemal abi dediğimiz, keşke aramızda olsaydı diye içimizde bir burukluğu olan türk sinamasının en iyi komedi aktörü.
türk sinemasında samimiyet ve komedide liderliğin sembolü...ne yazık ki onun espirili bazı sözleri,engel sever büyüklerimizin biiiiplemesine takılmaktan kurtulamadı,buda memleketimiz için örümcek beyinliliğin sembolü olsa gerek.
özellikle 1977-1980 yılları arasında dönem oyuncularının hemen hepsinde olduğu gibi (tarık akan, cüneyt arkın hatta kadir inanır) sol rüzgarlar estirmiş aslında hüznü ve dramı da mükemmel oynayan adam. yüzünde bazı filmlerde ezilmişlik, kabullenmişlik, çaresizlik mimikleri öyle süper oturuyor ki ''harika'' diyorsun sadece.
filmlerini defalarca izlesek dahi sanki ilk kez izliyormuşcasına tat veren adam. genelde yaşadığı dönemdeki gerçek sıkıntıları dile getirerek sosyal mesajlar içeren projelere imza atmıştır. (şeker kuyruğu, gaz kuyruğu vs.) iyi ki doğmuş iyi ki onu tanıdık mekanı cennet olsun.