Kemal sunal'ın gündelik hayatta ne kadar ciddi ve suskun bir insan olduğundan, hatrı sayılır dram filmlerinden, bilhassa propoganda filminden habersiz öküzlerle aynı ülkede yaşamaktan daha hoş bir olaydır, onur duyulası hadisedir.
1970'lerde köylünün ağa zülmü altında nasıl ezildiğini gösterebilen, yine aynı dönemde asırlık bir komedi* sunan, 80'lerde katma değer vergisi adı altında millete atılan kazığı halka anlatmaya çalışan*, senin o kıt beyninle sadece içinde komik birşeyler aradığın filmlerde, dönemin haksızlıklarını gün yüzüne çıkarmak için uğraşan adama sanatçı diyebilen bir ülkede yaşamaktır.
şimdi anlamadın sen ne demek istediğimi. neyse git ötv öde biraz açılırsın. nasıl olsa ona dil uzatacak bir kemal sunal yok.
her okuduğunu, gördüğünü sorgusuz sualsiz, adeta beyni alınmışçasına kabul edenlerin insan sayıldığı dünyada yaşamak gibi bir gerçek varken usta sanatçıya atılan boktur afedersin.
önerme sahibinin rahmetliyi neden bu kadar sevmediğini merak ettiğim önermedir. kemal sunal bir sanatçı değil, türkiye için bir nimettir. iyi ki var olmuştur, iyi ki sanatçı olmuştur. allah rahmet eylesindir.
kemal sunal'ın kara mizah yaparak, aslında var olan sistemin yanlışlıklarını nasıl gözler önüne serdiğini anlayamamaktır. filimleri,iktidar ve her dönem mutlak güce tapan iktidar yanlılarının, çıkarları doğrultusunda nasıl canavarlaşabildiklerini bize, tüm saflığıyla anlatır. filimlerinde ağa ve ağanın zulmü altında inleyen köylünün yanı sıra, kabadayı ve kurnaz geçinen insanları sembolleştirmiş, bu yolla türk halkının yaşadığı sıkıntıları sinamaya aktarmıştır. aslında onun her saf gülüşünün altınki ironiyi görememek, hayatta her şeye düz mantıkla bakmakla eşdeğerdir.
kemal sunal, türk sinemasına, tiyatrosuna ve komedisine gönül ve emek vermiş bir fenomendir. bu durumu görmezden gelemeyiz, küçümseyemeyiz, kemal sunal oyunculuğa bir ömür vermiş bu işten ekmeğini bir şekilde kazanmış, rollerinin üstesinden gelebilmiş, sanatsal ruhunu ortaya koyarak alkış alabilmiş bir oyuncudur, türk sinema ve oyunculuğuna bir şekilde ismini kazıtmıştır, lütfen sağduyuyla emeğe ve adanmışlığa birazcık dahi olsa saygımız olsun.
bu konuda öncelikle yıllardır süre gelen bir tartışmanın gereksizliği hakkında konuşmak gerekir. vakti zamanında yaptığı işler pekte beğenilmeyen, ama kendini farklı zanneden sanatçı bozuntuları sanat insan için değil sanat sanat içindir demiş. madem sanat sanat içindir, git evinde kendi kendine yap sanatını.
ben sanatçı addedilen bir insanın değerini peşinden sürüklediği insan miktarıyla ölçülendiririm. neymiş farklı bir şeyler yapmışta, hergün magazin haberlerine konu oluyormuşta, yok bizim kültürümüzün çok önünde işler yapıyormuşta... her gün televizyonda gördüğümüz bir şarkıcı, bilmem nerden ödül almış, işte falancanın listesine girmiş. e peki kaç gün ya da kaç yıl sürmüş bu? albümü ne kadar satmış? kaç kişi dinliyor? vay efendim adam piyanonun dahisiymiş, yabancılar bile saygı duyuyormuş... e türkiye de ve de hatta dünyada ne kadar insan piyano dinliyor?
kemal sunal'ın çekileli 30 yıl olan filmi bile hafta da bir yayınlanmasına rağmen hala izlenebiliyor sa, kusura bakma da sanatçının hası o dur. senin önerdiğin pahalı prodüksiyon yıldızları değil.
protein eksikliğiyle büyüyen, nereye çeksen oraya giden bir nesilin yetiştiği ülkede yaşamaktan çok daha gurur verici olandır. gavur ne yapsa ağzının suyunu akıtıp ülkemizdeki değerli sanatçılara bok atmaya çalışan bu eksik akıl zihniyete en içten sevgilerimi sunarım.
filmlerinde ağalık sistemini, ırkçılığı, aile içi hiyerarşiyi güldürerek eleştiren(kimseyi kırmadan), döneminin ekonomik sıkıntılarını komediyle anlatmaya çalışan, okumakta-eğitimde yaşın hiç bir öneminin olmadığını her fırsatta dile getiren bir kişinin sanatçı sayıldığı bir ülkede yaşamak... bence gurur verici..!
kemal sunal ile ilgili en büyük yanılgı onun sadece bir komedyen olarak değerlendirilmesidir-komedyenlikte ustalık işidir o ayrı-ama kemal sunalın dramalarına bakıldığında ne kadar samimi ve kaliteli bir oyunculuk sergilediği görülebilir. yaptığı filmlerin genelinin "inek şaban" tiplemesinin üzerine oturtulduğu doğrudur ancak bu onun ustad olduğu gerçeğinin değiştirmez. hatta iki uc (komedi ve dram) türü birlikte icra edebilmesi onun ne büyük bir sanatçı olduğunu gösterir.
bir diğeri için (bkz: şener şen)
bir özeleştiri yapılır ama bi tutar yanı olması gerekir bu resmen saçmalık, arkadaş adam yüzlerce film yapmış ben herzaman izliyorum tadından yenmiyor, ve ben hertürlü esprirye mizaha açığım, şuan yapılan absürd esprileri çok çağdaş buluyorum, ve o zmana zaten bunlar uyarlanamazdı, evet gülmeyebilirsin haklısındır ama kendince sadece, ve bu yaşına kadar da özeleştiriyi öğrenemeyen akıldan yoksun bi insanın bunları söylemesi açıkcası elimi eksiye bile götürmedi olsa olsa eksikliktir.
onur duyulası bir sanatçıdır. kemal sunal denildiğinde sadece şaban oğlu şaban filmini göz önüne alınarak girilmiş bir entry. gülmek dışında en basiti gülmeyen adam, propaganda gibi filmlerde de inceden dokunup izleyiciyi ağlatmayı, hafif bir hüzün havası vermeyi başarmıştır.
peki sanat nedir sanatçı kimdir sorusunun cevabını alsaydık önermeyi de ciddiye alabilirdik. şayet sinema oyunculuğu bir sanatsa bu ülkeden önde gelen sanatçıların başındadır rahmetli.
mesela dünyadan örnekler verin;
o'nun kadar hüzünlü bir karakteri oynayabilen, ağlamaya başladığı zaman sizin de aynı anda gözyaşlarınızı tutamadığınız kaç oyuncu var?
o'nun kadar saf insanı oynayabilen ve sizin, rol karaktere acıdığınız onun adına üzüldüğünüz kaç oyuncu var?
bir tek mimiğiyle kahkahalara boğulmanıza sebep olabilen kaç oyuncu var?
