özcan yeniçeri'nin Milli Bilinç Nasıl Kırılır? kitabında bahsettiği safsata.
efendim neymiş, "izlenen kemal sunal filmleri saf karakterin eninde sonunda kazanacağını, kolay yoldan köşe dönmeyi aşılayan, gülmekten başka işe yaramayan filmlerdir."
yani işi abartp uzatsa, "kemal sunal'ı masonlar, israil, emperyalistler yönetiyordu, ülkemizin gelişmesine engel oldu" diyecek. kitap için kesilen ağaca yazık.
ilk gençlik yılları haricindeki filmlerinin çoğu mesaj içerikli traji komik hikayelerden oluşur.
Size sizi anlatır. Zaten Uyuyan bir halkı uyutması mümkün mü, olan neyse o vardır bu filmlerde. Ve konu ne olursa olsun inceden dokundurmalar hep vardır.
Yedi bela hüsnü de bile. Dolmuşta hüsnüyeye şiir okur,
- Arkadaaş kıza laf atmaya utanmıyor musun?
- Niye utanayım, hırsızlık mı yapıyorum, rüşvet mi alıyorum, faizcilik mi yapıyorum, başkasının rızkını mı çalıyorum??
Efendi gibi hüsnüyeye asılıyorum. *
tam tersine o kadar yasaklamanın, sindirmenin ve baskının olduğu dönemde dahi halkı uyandırmanın bir yolunu bulmuş ve bu sebeple tüm sinema kariyerini şaban karakterine harcamak zorunda kalmıştır kemal sunal. filmlerinde oynadığı karakterlerin çoğunda ismi şaban olmamasına rağmen film isimlerinde hep şaban vardır. bir düşünün acaba neden?
ben katılmıyorum, aksine halkı uyandırmaya yöneliktir birçok filmi, özellikle de filmlerinde toplumun yaşadığı geçim sıkıntısı ve idarede ki boşluğa vurgu yapmaktadır.
sanki şimdi izlediğiniz programlar, yarışmalar, diziler hatta haberler başka bişeye hizmet ediyo gibi gençliğin aklını kemal sunal filmlerinin kurcalaması.
sen güncel olanı eleştir önce.
kemal sunal filmlerinin patladığı sıralarda yeşilçamda turkish porno filmler dönüyordu. ailecek gidilebilecek tek filmler kemal sunalınkilerdi. dikkatinizi çekerim şimdi küfürü çok diye eleştirdiğimiz filmler o zamanlar bi ailenin gidebileceği yegane filmlerdi.