bugün

sayın kılıçdaroğlu...

türkiye'de özlem duyulan "dürüst" bir siyasetçi olduğunuza kalben inandığım ve başarılı olmanızı ümit ettiğim için, sade bir seçmen gözüyle bugüne kadar ki medyada görülen liderlik özelliklerinizden edindiğim izlenimler nedeniyle naçizane birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum.

bu ülkede iktidar olabilmek için dürüst ve yetenekli olmak maalesef ki yeterli olmuyor. gerekli özelliklerden en önemlisi de kitleleri peşinden sürükleyebilecek karizmaya sahip olmak. bu karizma öyle doğuştan gelmesi gereken bir şey de değil aslında. çok titiz bir çalışmayla, insanların gözüne istediğiniz gibi görünmeniz mümkün. bakın recep tayyip erdoğan'a; iktira gelmeden önce sünepe diye tabir edilen tiplerden çok da farklı olmamasına rağmen, çalıştığı insanlar bir lider yaratmak için neler yapılması gerektiğini bildiğinden bugün 40 yıllık chp'lilere bile "helal olsun, ne adam be" dedirtebiliyor. bu nedenle bu işi bilimsel metodlarla ve konusunda uzman kişilerle çalışarak yapabileceğinizi düşünüyorum. karizmatik lider görüntüsü yaratabilmek için kimi zaman "beyaz gömlek" giyip halkın arasına karışmak, kimi zaman doğru yerde ve zamanda "one minute" demek gerekiyor. bu konunun uzmanları size yardımcı olacaktır.

bir diğer konu ise referandum mitinglerindeki konuşmalarınızla ilgili. tüm kanalların ana haber bültenlerinde her partinin liderlerinin miting konuşmalarından kesitler dinliyoruz ama nedense her gün sizden aynı cümleleri duyuyorum. söylediğiniz şeylerin doğru olması ve halka anlatılması gerektiği bir gerçek ama aynı cümlelerle her mitingde bu konuşmalar yapıldığında seçmen gözünde pek de iyi değerlendirilmiyor. aynı konuları farklı örnekler vererek de anlatmak mümkün olabilir. tabi bu örnekler verilirken de ne çok basite kaçarak halkı aptal yerine koymalı, ne de kimsenin anlamayacağı şeylerden bahsederek muammalık oluşturulmamalı. sizin bir mitingde yaptığınız konuşmayı belki orada bulunan 10000 kişi dinliyor ama televizyon bültenleri aracılığıyla milyonlara ulaşıyor. o yüzden kimse sizden aynı cümleleri hergün dinlemek istemez. sığlık yaratır halkın gözünde. şehir şehir gezip, halkın arasına karışmanız takdire şayan; bugüne kadar da chp tarafından atlanmış bir konu. ancak sizin bu gayretinize ilave olarak diğer chp organlarının hiç çalışmadığı izlenimini ediniyorum. her insan bülent arınç gibi dakikada aralıksız 100 kelime basacak kapasitede olmayabilir, ancak gayret ve planlı bir konuşmayla bu sorun da çözülebilir. o nedenle hiç hazırlanılmamış gibi duran konuşma metinleriniz üzerinde bu konuda uzman arkadaşarınızla çalışmanız faydanıza olabilir.

bugüne kadar birçok lider gerçekleştirilmesi imkansız vaatlerle büyük oylar toplamış olabilirler. ancak bugün halkın büyük kesimi bu tür vaatleri yemiyor. o nedenle "emekli maaşı şu kadar olacak", "herkese aile sigortası yapılacak" gibi vaatlerde bulunurken dikkatli olmak gerekiyor. eğer gerçekten yapılabileceğine inandığınız projeleriniz varsa bunların nasıl uygulanacağını anlatmanız gerekiyor. siz din gibi istismara dayanan bir siyaset uygulamadığınız için insanlar sizden plan, proje beklerler. ama akp gibi din sömürüsü yapan partiler için bu geçerli değildir. "filistin" der, "başörtüsü" der, "dinibütün insanlar yönetime gelecek" der toplar oyu. ya da mhp gibi "apoyu asacağız" der oy alır. ama siz bu türde bir partinin lideri olmadığınız için gerçekçi plan ve projelerle çıkmanız gerekiyor halkın karşısına. tabi bunları anlatırken de yine kitleleri etkileyecek tarzda konuşmalar gerekli. ekonomiyi düzeltmek için düşündüğünüz projeleri mikro-iktisatla, gayrisafi milli hasılatla, cari açıkla anlatmaya çalışırsanız kimse dinlemez sizi. o yüzden halkla iletişimi, sosyal kitle psikolojisini bilen kişiler tarafından her kelimesi özenle seçilmiş konuşmalara ihtiyaç var.

her ne kadar yapılan yolsuzlukları dillendirmekte haklı olsanız da, her gün bilal'in gemiciğinden, recep bey'in havuzlu villasından bahsetmek inanın ki etkilemiyor insanları. size oy veren %20'lik seçmen zaten bilinçli olarak oy veriyor. sizin hedefiniz ise stv, kanal-7'den başka televizyon izlemeyen, "dindar adam yolsuzluk yapmaz" diye düşünen insanlar. o yüzden bu konuları çok fazla dillendirmeyin. dillendirmeyin derken göz yumun anlamında söylemiyorum. her türlü yolsuzluğa karşı sonuna kadar takipçi olun, halka şikayet edin, ama bunu yaparken her gün, recebin havuzlu villasını dilinize dolamayın.

aklıma geldikçe önerilerimi yazmaya çalışacağım; ümit ediyorum ki bir şekilde size ulaşır.
sonsuz başarı dileklerimle...
sayın kılıçdaroğlu,
okumayacaksınız bunu, biliyoruz. danışmanlarınızın çocuklarından biri vardır belki. hani bi ihtimal. yazacağım çok kısa.
dürüst olun sadece. oy kaygısına düşüp saçma sapan konuşmayın. bir hareket başlattınız, evet. lakin sizde siyasetçiden çok diplomat havası var şu an. kendinize çeki düzen verin.
öpt kib aeo.
ergen tribinden bi kurtul abi. valla çok süper olacak. onun dışında bir sorun yok.
yazlığını çocuk esirgeme kurumuna hediye etsin. ben olsam öyle yapardım.
o tiple olmaz be hacım. valla olmaz bak. sen beni dinle bırak artık.

ne o lan gözlük, son düğmeye kadar iliklenen gömlek, miting alanlarında parlayan kafa falan.

bırak sen bırak.
her iktidarın ülkede kendi "sermaye" grubunu yarattığını unutmayın. başka türlü bu ülkede iktidar olamayacağınızın bilincinde olun.

kendi medya gruplarınızı oluşturun. bugün akp'nin söylemleri doğrultusunda yayın yapan atv, 24, stv, kanal-7 gibi televizyon kanalları, sabah, yeni şafak, zaman, vakit, taraf gibi gazeteler varken; diğer kanal ve gazeteler de akp lehine yayın yapmasa bile, aleyhine de birşey söyleyemeyen medya grupları olduğunu düşünün ve sizin böyle güçlü bir halk etkileme aracına karşı normal yollardan karşı koyamayacağınızı unutmayın.
baykal gibi olmamalı.
genel başkanlığı kesinlikle bırakmamalı. kemal bey gibi içi boş söylemlerle stand-up yapan siyasetçiyi bir daha zor buluruz.
(bkz: bsgçk)*
bu şekilde devam etsin iktidara gelince kendisini bozmasın milleti için çalışacağına eminim amerikaya fazla yanaşmasın.
usturuplu sallasın,sözünün eri olsun,dönekliği bıraksın.
yürümeyi öğrenmeli.......
parti imajı dediğin memleketin en ücra kasabasındaki chp' li başkandan ankara' nın göbeğindeki uzay üssü izlenimi veren sırça köşke kadar her alanı kapsar.

sadece vitrin mankenini değiştirmekle iktidar olunmaz. olmayacak duaya da amin denmez.

velhasılı kelam;

seçmeninin hatırı sayılır bir kısmının havuzlu villası olan chp bu gidişle sermaye düşmanlığı ile eldeki bulgurdan da olacak gibime geliyor.

kılıçdaroğlu kemal yol yakinken dön derim.
konya' da biyerleri il yapacağı sözü verdi. ne şimdi? hani siyasete yeni nefes, yeni heyecan yeni üsluptu?
siyaset yalan sanatıdır.

iyi siyasetçi olmasın,
iyi bir başkan olsun.

hem ülkeyi iyi yönetsin
hem partisinin en küçük birimini..

biliyoruz ki
tüm partilerin tabanında
(ilçelerde)
oluk oluk para kayıyor birilerine.

hangi parti gelirse gelsin
bu oluyor.

bari az olsun,
insaflı olsun..

bunu istiyoruz..
hiç olmamasını sağlarsa
onun taşşağını öperiz.

çünkü ozaman benim devlete verdiğim vergi
ibne müteahitin cebine girmez
devletimde kalır..
sonra bana hizmet olarak döner
maaşıma zam olarak döner

verdiğim para(vergi) devlete helal olsun..

ama eşe dosta giderse,
-afedersiniz kemal bey-
kemal beyin de kıçında patlasın.

benden aldığını yandaşa verme

bunu istiyoruz.
artık yeter, 2010 yılındayız..
aptal değiliz..
aylardır söylüyorum dinletemiyorum. eline hakim olamayan adamdan başbakan olmaz diye.
adam inadına devam ediyor, üstüne üstlük, hakimiyetsizliği diline de vurdu.
kemalim kılıçdarım, çapının adamı olsan diyorum.
senden istanbula belediye başkanı olmadı. bu ülkeye başbakan hiç olmaz.
gel, tunceli belediye başkanlığına fit ol. yarın bunu da bulamazsın ha.
sonra munzura atarsın kendini de ağlatırsın ardından.
demedi deme kemal.
bak buraya yazıyorum.
bu yollar sana geniş kemal.
kemal, seni yerler kemal.
ülkenin gerçek sorunlarıyla ilgili gerçekçi vaatlerde bulunun.
örneğin geçlerin en önemli sorunlarından biri olan, öğrenim kredilerinin geri ödemesini geniş zamana yayarak ödeme kolaylığı getirileceğini söyleyin. üniversiteyi bitiren geçler zaten işsiz, iş bulsa bile üç kuruşa çalışırken, 2 senelik bir zaman diliminde masıl ödenir o kredi borçları.
kpss ve sonrasında diğer sınavlarda ortaya çıkan skandalların peşini bırakmayın. bu ülkede "yakini" olmayan gençlerin tek dayanakları olan adil bir sınavla bir yerlere yerleşme umudunun tamamen ortadan kalkması ülkeyi büyük bir mutsuzluğa ve perişanlığa götürür. bu işin sözde değil, özde sorumlularının bulunması için gayret sarfedin, takip edin ve gündemden düşürülmesine izin vermeyin. işte o zaman gerçekten güven kazanırsınız halkın gözünde.
adam olsun, akıllı olsun. verilebilecek tavsiyelerin başında yer alır.
eline diline beline sahip ol felsefesine sadık olsun yeter.
akpartiyi ve tayyip erdoğanı kötülemeyi bırak ve halkı kendi tarafına çekmek için ülkedeki sıkıntılara çözümler üretmeye başla.
chp liderine daha başarılı olması için yazar tavsiyeleri.

12 haziran seçimlerinde nerede oy kullanacağını iyi öğren. seçimler öncesi ikametgah sorununu yine unutma hallet.
akp nin iyi yaptığı işleride eleştirme baykal gibi antisempatik oluyorsun . eksilere yönel.
kemal kılıçdaroğlu sizden siyasetçi olmaz, ne bir siyasetçi duruşunuz, ne bir hitap tarzınız var, olmuyor komik oluyorsunuz.

karikatür dergisi almaz oldum artık eve, kahkaha standartlarımı öyle bir yükselttiniz ki artık gülecek hiçbirşey bulamıyorum.

derhal siyaseti bırakıp sirk cambazlığına başlamanızı salık veriyorum.
altı okun hakkını ver çocuk.
az kilo al, gözleri çizdir, lidere benze.