pink floyd' un the division bellalbumunden hoş ve değişik bir şarkı.

keep talking

for millions of years mankind lived just like animals
then something happened which unleashed the power of our imagination
we learned to talk

there' s a silence surroundiing me
i can' t seem to think straight
i' ll sit in the corner
no one can bother me
i think i should speak now (why won' t you talk to me)
i can' t seem to speak now (you never talk to me)
my words won' t come out right (what are you thinking)
i feel like i' m drowning (what are you feeling)
i' m feeling weak now (why won' t you talk to me)
but i can' t show my weakness (you never talk to me
i sometimes wonder (what are you thinking)
where do we go from here (what are you feeling)

it doesn' t have to be like this
all we need to do is make sure we keep talking

why won' t you talk to me (i feel like i' m drowning)
you never talk to me (you know i can' t breathe now)
what are you thinking (we' re going nowhere)
what are you feeling (we' re going nowhere)
why won' t you talk to me
you never talk to me
what are you thinking
where do we go from here

it doesn' t have to be like this
all we need to do is make sure we keep talking.
bir pink floyd klasiği..dinlemeye değer..
Pink Floyd'un 1994 tarihli Division Bell adlı son stüdyo albümlerinde yer alan ve High Hopes, What Do You Want From Me ile birlikte albümün lokomotifi olan üç şarkıdan biri. Bu çalışma aynı zamanda grubun efsane Pulse konserlerinde de canlı olarak yorumlanmıştır.
tek sevmediğim pink floyd şarkısı.
bilmem nedendir itici gelir bana.
son albümün* en harika parçasıdır şüphesiz. nedeni de şarkının yazıldığı dönemden yani 1994 yılından günümüze kadar en önemli sorun olan iletişim kopukluğunu vurgulamasıdır. stephen hawking alıntılarıyla başlar ve eşsiz melodi söz bütünlüğü ile sürükler götürür insanı.
grease müziklinden "greased lightning" isimli parçada da geçen bir cümledir

"keep talking,oh, keep talking"
şarkı yapım aşamasındayken bir gün david gilmour televizyonda bir telekomünikasyon reklamına denk gelir, reklamda fizikçi stephen hawking voice synthesizer'ı aracılığıyla insanlar arası iletişimin tarihsel boyutunu etkileyici bir şekilde anlatmaktadır. gilmour çok etkilenir ve british telecom yetkililerine hawking'e ulaşıp o konuşmanın bir bölümünü şarkısında kullanmak istediğini söyler, olaylar gelişir...

aslında stephen hawking reklamda tam olarak şöyle der:

"for millions of years, mankind lived just like the animals.
then something happened which unleashed the power of our imagination.
we learned to talk.
and we learned to listen.
speech has allowed the communication of ideas, enabling human beings
to work together.
to build the impossible.
mankind's greatest achievements have come about by talking.
and it's greatest failures by not talking.

it doesn't have to be like this.

our greatest hopes could become reality in the future.
with the technology at our disposal, the possibilities are unbounded.
all we need to do is
make sure
we keep talking"

bahsi geçen reklam: http://www.youtube.com/watch?v=be9GLngXyw0

şarkıya ilham veren ve şarkıdaki mesajın sahibi olan kişinin (stephen hawking) konuşamaması da şarkının ayrı bir etkileyici yönüdür.

gilmour bu parçada kullandığı talkbox ile farklı ses efektlerine yer vermiştir, ne güzel de yapmıştır. talkbox'ın en fazla yakıştığını düşündüğüm şarkılardan biridir...
bu şarkı en sevdiğim şarkı değildir, bu şarkı belki en güzel şarkıları saysam, ilk ona giremez ( tabi bana göre ).

ama bu şarkı, dinlediğim en gizemli şarkıdır. bu şarkının benle bir problemi var, gayet kişisel.

bir şey anlatıyor bu şarkı, sözlerinin ve ritminin arkasında, beynime bir sinyal gönderiyor. neyle nasıl yapıyor bilmiyorum.

söz vermişim, yolda bırakmışım gibi.
kurtarma şansım varken, uçurumdan düşmesine göz yummuşum gibi.
bir ömür beraberiz demiş, terketmişim gibi.

canımı sıkıyor, ruhumu istiyor.

bu şarkı bana bir şey anlatıyor. çözemiyorum, anlayamıyorum, korkuyorum.

hislerimi karmançorman eden, tek tek damarlarımı sıkan, kanıma vergi koyan şarkı.
Enteresan bir sarkidir. Enteresan olan studyo kaydi olan sarki degil, pulse konserinde calan keep talking sarkisidir. Bu sarki sirasinda sahne onundeki isikli duzenekte kisa bir sureligine "publius enigma" yazar. Publius enigma ise pink floyd severlerin bildigi, digerlerinin ise arastirip bakabilecegi bir seydir. Uzun hikayesi var yani ama muhtemelen reklam amacli yapilmis bir hareketti bu. ilgi cekmek icindi yani.