bugün

Ne kadar psikopat, dengesiz, manyakta olsalar kediler uyunulası varlıklardır.

9-10 yaşlarım soğuk bir kış gecesi.
hatırlanan en bariz şey; cama çizilen kalp ve o kalbin içindeki kıllı yarak.
O gece, ne geceydi be! ayaz, soğuktan camları buz kestirmiş, havada rüzgarın kırbacının ''viiiiuuuvvv'' diye yankılanan sesi, köyde evimizde elektrikler gitmiştir, gece saatin 3.30 u etrafta in cin beyzbol oynuyor, rüzgarın sesinden ve cama vuran karların incecik sesinden başka hiç bir ses yok.

ben yer yatağına sırt üstü uzanmışım, fosur fosur bir sağ tarafıma bir sol tarafıma dönerek uyumaya çalışıyorum, ama artık uyuyabilirmiyim. korku filmlerinden fırlamış bir sahne sanki gözümün önünde canlanıyor. gözümde canlanan şey şu; bembeyaz karların üzerinde simsiyah giysili bir keşiş elinde kanlı bir bıçakla eve yaklaşıyor ve kapıyı açıp odama giriyor. ve kötü son... tabi sen böyle zamazingo şeyleri aklına getirirsen tabi uyuyamazsın! artık o kadar korkmuşum ki o gece odadaki tüm delici, kesici, parçalayıcı ne kadar alet varsa onları yastığımın altına doldurdum en az 3 taneside avuçlarımda düşmanı bekliyorum.

Aradan yarım saat filan geçti artık ben yoruldum ve gözümde canlanan saçma sahneyi unutarak uykuya dalmak üzere yorganı kafama çekiyorum... aradan 30 saniye geçer geçmez kapıda ince bir ses duyuyorum, sanki bu ses kurban bayramında, kurbanlarını kesmeden önce, gidip bazı yol üstü tezgahlarında bıçakları keskinleştiren o aletten çıkan ses gibiydi, kapı yavaşca açılır, hemen cenin pozisyonuna geçip elime ne kadar kesici alet varsa alıyorum ve korkusuzca;
-abi yapma, abi ben suçsuzum içerde buz dolabı var onun karşısındaki küçük rafta çokokrem var git onu ye abi.
(artık ne suçum var bilmiyorum ama o korkuyla bunları söylemişim)
-...
-abi. abi. abi...
-...
-çokokremin yanına mı gittin abi?
-...
-alla alla nerde lan bu.
-...
(cenin pozisyonumu pozup yavaşca yatağımdan başımı kaldırdığımda birde ne göreyim.)
-hassiktir.
-miyaaaaaavvvvvvvv...
-ulan kedi şimdi seni kesmez miyim lanet olası.
-miyaav miyavvv.
-gel lan buraya abura koyduğum.

o gece ne kadar kediyi kovalayıp, en sonunda yakalasamda, kediyi balkondan 1.30 metre yüksekliğinde kara atmak istemişimdir fakat son anda gökte beliren sarımtırak ışıkla vahiy almış gibi kediyi koynuma alıp uykuya dalmışımdır.
alerjisi olmayanlar için geçerlidir.
(bkz: aziz kedi)
(bkz: sermayeyi kediye yüklemek)
Yaklaşık 25 dk sürecek olan aktivite. 25 dkdan sonra sıkılıp gidecektir arkasına bakmadan.
şevkate ihtiyaç duyulduğunda yapılması gereken eylemdir. kedi, köpek gibi insancıl olmadığından dolayı bir hayli zorlayacaktır onunla uyumak. önce kediyi mutlu etmek gerekir ki sonra seninle uyumasına izin versin. gıdıktan mrr yaptıktan sonra hazır hale gelebilir. ama önce mmmrrrrr..
kedim, annemle uyumaktan vazgeçtiği gün tekrar yapabileceğimdir. ilk geldiği zamanlar ayak ucumda uyurdu. o bile çok güzel hissettiriyor.
sabaha kedinin pelt olması muhtemeldir.
acınızdan ağlarken yanaklarınızdan dökülen yaşları siler kedi. ya başını sürer ya yalar.
ama mutlaka elinden gelen şefkati gösterir.
17 yaşındaki kediniz öldüğünde, sizinde bir yarınız ölmüştür. 17 yıllık ortak bir yaşamdır giden. ortak paylaşımlardır. kızınızdır. kediniz değil.
bu ortak yaşamı sizinle paylaşan diğer kedi de. en az sizin kadar etkilenir ölümden.
ve siz geceler boyu ağlarken, yanı başınızdan ayrılmaz. sizinle ağlayamaz belki ama başını göğsünüzden kaldırmaz. yemez, içmez. oynamaz. sizinle birlikte olur hep. ilgilenir.
her kim derse ki kediler nankördür, sadece kendini düşünür... ben buna inanmam. son bir aydır yaşadığım, yaşatıldığım bu olaylar bana kedilerin can olduğunu gösterdi. can!!!
geceleyin mırıltılara mahruz kalmayı kabullenme eylemidir. zira uykunuz hafifse, bir kediyle uyumak kesinlikle imkansızdır.
Babannemin kedisi geceleyin pipime basıp beni uyandırmıştı ordan biliyorum bide.
kahvaltıda kedi pastırması yemek olağandır. * *
(bkz: kendiyle uyumak)
(bkz: kötü kedi şerafettin)
hayatta en çok huzur veren şeylerin başında gelebiir. bazen saçlarınızın arsında, bazen kolunuza ayağınızda ama her daim sizinle uyuyan sevimli yaratıktır o. arada uyanıp çenenizde ki akıp kurumuş olan salyayı yalar ve büyük bi mutlulukla gırıl gırıl tekrar uykuya dalar. ne mutlu şeydir kediyle uyumak.
en güzel zevklerden biri. kedinin kucağınızda öyle masum masum uyuması gibi bir tadı denemeden ölmek, gözlerin açık gitmesine neden olacak.
kedimizin bir tarafına tekme ya da kol geliyor olması yüksek ihtimal olan kediyle girişilen aktivitedir. tam bacağımı kaldırmışım başka bir yere koyacakken şans eseri uyandım bir sabah. uyanık sayılmazdım herhalde. ayağımı indireceğim destinasyonda kedi. durumu farketmiş, eve gelen yabancılara baktığı manyak bakışıyla havada süzülen ayağıma bakıyordu. gözlerindeki endişeyi gördüm ve daha dokunan hiçbir şey olmadan siren gibi bağırmaya başladı. evet, siz minnoş kedinize sarılıp yatağınıza aldığınız zaman o kedi mendeburluk edip gitmeyecek olsa şimdiye kadar kediniz çoktan yamulurdu.
bütün mendebur kediler evin selameti için uğraşır aslında.
görsel
traktor gibi ses cikarirlar hele arada osuran kediler vardir o an tekmeyi basmak lazim.
kedilerle uyumak olsa tam beni anlatacak eylemdir.
iki kedim var, her ikisi de akşamları benimle beraber yatar.
sarılıp uyumak değil bizimki çift kişilik yatakta üç kişi uyumak.
arada yorganı üstümden çekiyorlar ama olsun ikisini de seviyorum. bebeklerim onlar benim.
Kulağınızı emen bir bebekle yatmak komik olabilir. Kafamın üzerinde uyuyan bi dobişko (bkz: dobişko) da vardı.
ben genelde uyuyan kediyi de tekmelerim. babadan gelen bi aliskanlik olsa gerek. bi kap su koyarim kapinin onune icerlerken tekmelerim. saka bi yana kediyle yatilir mi arkadas?
edit: kedi sevmiyorum, tekmeleme işin dalgası.
(bkz: gül gül öldük)
(bkz: ne şaka ama)
(bkz: tövbe bismillah)

kediye sarılıp yatmaktır.
kediye tekme atmak günahtır.
onlara hayvan diyorlar ama, iki ayaklı o kadar çok hayvan varki!
(bkz: bir kedi kadar olamamak)
sen kedi ile uyursun ama cenazene döşü kıllı krolar gelir.
kişinin değil, kedinin isteğine kalmış bir eylemdir. ne kadar kovarsan kov, o kedi gece gelip seni uyandırır, sonra kendisi uyumaya başlar. yataktan atsanda geri gelir, gece gece uğraşmak veya uyumaya devam etmek sana kalmıştır.
görsel
uykuyu kısıtlayan ama o hırıltıya yumuşacık patilerin verdiği huzura değer, kış ise daha bir güzeldir sıcacık olur yattığı yer. hayatta ki en huzurlu, samimi uykuya sebep olur.