bizzat başımda olan sıkıntılardır o yüzden birinci ağızdan tecrübelerimden yola çıkarak birkaç madde sıralamak istiyorum.
iki durum söz konusu ben iki durumu da yaşadığım için ikisine de yorum yapabiliyorum.
1. durum : kedinin erkek olması
2. durum : kedinin dişi olması.
2. durum tahmin edilebilir seviyede daha riskli. birazdan değineceğim.
---
1- tüy sorunu: iki cins kedide de kesinlikle en ciddi sorun. kedinin cinsiyeti fark etmeksizin tüy döküyorlar ve evi sürekli süpürmek zorunda kalıyorsunuz.
2- sürekli birşeyleri tırnaklama istekleri: bu da ciddi bir sorun zira evde tırnaklamaları için bir alan yaratmazsanız mobilyalara saldırıyorlar.
3- dışarı çıkma isteği: ne kadar evcil de olsa hayvanın dışarı çıkıp gezme isteği var ve mevzu bahis olan hayvan kedi ise onu evde hapsetmek imkansızdır. erkek kediler dişilere göre eve ve sahiplerine daha az bağlı oluyor. serseri gibi evden çıkıp 3-4 gün sonra uğramak için geliyorlar mesela.
4- tuvalet eğitimi: kediyi yavruluğundan beri sahiplenmiyorsanız bu eğitimi vermek gerçekten zor.
5- hastalık: kediler doğası gereği dışarı çıkıp gezmeyi seven hayvanlar ama dışarı çıkıp hasta olup da gelebiliyorlar. benimki bir gün dışardaki belediye tarafından düzenli olarak ilaçlanan zehirli otlardan yemişti mesela. uygun bir veteriner bulup ona acil zamanlarda ulaşacağınız ortamlar yaratmak şart.
6- mart vakası: erkek kedilerin mart olduğu zaman dışarı çıkıp eş bulma eğilimleri var ancak bazı erkek kediler abartıyor ve resmen eve kız atıyorlar. bir mart ayında ertesi gün bahçenizde birden fazla kedi bulabilirsiniz.
eğer kedi dişi ise durum daha da vahim zira kedinizin doğum yapmasını istemeyip bir yandan da kısırlaştırmaya da sıcak bakmıyorsanız işiniz çok zor. dişi kediler mart ayında sürekli dışarı çıkmak isteyecektir. dışarı çıkmasına izin vermezseniz huysuzlanabiliyorlar. kontrollü bir şekilde dışarı salabilirsiniz ama kırmızı alarmda olmakta fayda var çünkü dışarı çıkma amacı sadece hava almak değil. bütün bunları kontrol altında tutmak oldukça zahmet isteyen şeyler.
hepsini okuyanlara saygılar sevgiler.
edit: bonus olarak 7.maddeye banyo diyebilirim. 5 yıldır kedi besliyorum 1 defa bile banyo yaptırabilmişliğim yok.
edit 2: merak edenler olmuş buyrun efendim bendeki hergele bu
Kendilerini yaralama egilimleri cok yuksek. Inanilmaz merakli olduklari icin herseyi kurcaliyorlar ve kendilerini yaralayabiliyorlar.
Tezgahta bicak utu masasinin uzerinde utu birakmayin efendim. Hele sicak utuyu kesinlikle ortalikta birakmayin. Bugun aci bir sekilde ogrendim ki eger kediniz cok hareketliyse kesinlikle tasmada takmayin efendim o tasma surtunmeden kedinizin boynunda yaralara sebep olabiliyor.
Malınız kıymetli ise kedi ile birlikte yaşamak konusunda tekrar düşünün derim.
En sevdiğim kupamı kırdı, kitabımın kapağını yedi, notebook a çay döktü, koltukları parçaladı, perdelere tırmancam diye yirtti ama cok sevimli hergele.
çok uslu bir erkek kedimiz var. ortalığa tuvaletini yapmaz, mutfağı çok kurcalamaz, çöpü dağıtmaktan bile vazgeçti. tüy dökme mevsimi geldi her taraf tüy ama asıl sorun ne biliyor musunuz? kıbrıs cehennem gibi sıcak ve bu hayvan tam bir kucak bebeği. onca tüyüyle gelip yatıyor üstüme battaniye gibi. uyuyor bir de saatlerce. uyandırmaya da kıyamıyorum. birkaç saate bir uyanıyor, kucağımda mitoz bölünmüş sanki şerefsiz, vücudundaki tüyün iki katı kucağımda.
doğasında yaşamasına gelince, onu binlerce yıl önce kediler evcilleştirilirken düşünecektik. şimdi bırakıyorsun sokağa, beyinsiz iki üç şahıs kedileri zehirleyip duruyor. hayvanlar hep çöpte geziyor, hastalık yaymaya başlıyorlar. kışın sokaklarda üşüyorlar. artık onların doğasıyla bizim doğamız kesişiyor kardeş yapacak bir şey yok.