asabiyetin ana caddesi hattından başlayıp alın bitiminden göz kapaklarının üstüne uzanan bir hattın en yorgun ve histerik iki parçasının geniş zaman penceresinde kasılmasıdır.
bilmem kaçıncı bbg evindeki ağır abi modunda takılan uğurun kaşları olaya çok somut bir bakış açısı getirir.öyle ki kasıntı adam neredeyse kaşlarını parçalayacak derecede kendini ve o müphem iki çizgiyi yay gibi kasardı da korkardık.hatta kasılmalar artık olayı sevimsizleştirmeye başladı bbg evi karıştı ağır abi yumruk yumruğa kavga etti ki kavga esnasında kaşlarının çatılma kat sayısı sesten hızlı işliyordu.
-niye bu kadar sinirlisin
diye sorulan sorulara bile şundan dolayı kaşlarım çatıktır yanıtı bile veremedi.belki de aynanın karşısına geçip kendine biraz baksaydı kaşlarının haline acıyacak onları bir süre tatile çıkaracaktı heycanlı oğlan onu bile düşünemedi.
akla binlerce şey gelir aslında kaşların çatılmasına sebep ama 4 mevsim nasıl çatıktır kaşlar neden çatılır pek bir fikir icap getirmez zihne.hani erol taş ekolunde bunun net açıklaması bulunabilir lakin şimdilerde metroseksüel şehir insanının her şeye kafası bozuluyor 4 mevsim kaşları çatık android havasında yaşıyor.durum böyle ya herkesin dilinde bir bahane herkesin elindeki malzeme şahane.
''ağam paşam niye çattın kaşlarını bilmiyom yar suçlarımı'' bendinden bir şarkı var ya cesaret verir insana hemen soruverir çatık kaşa:
vesaire vesaire uzantısında cevaplar uzar gider de ertesi gün yine kaşlar çatıktır ama şundandır bundandır bahanesi hep devam eder.sadece zaman ve mekan deplase olmuştur psikoloji aynıdır psikoloji kaşlara bir aynadır.
insan düşünmez ki ''3 günlük ömrümde 4 mevsimi harab etmenin ne anlamı var aman salla gitsin'' düşünemez demek ister de diyemez!o kaşlar illa çatılacaktır illa grup psikolojisi içinde kavrulacaktır özgürlüğüne kilit vuracaktır sevinçlerini gölgeleyecektir buz gibi duracaktır hayata karşı da sanki ömrü uzayacaktır!
yanıldın oğlum yanıldın kızım yanıldın anam yanıldın babam şundan dolayı kaşlarım çatıktır şeffaf bir yalandır.aslında kaşlarımız kendimize yani özbenliğimize içimizde beyaz bayrak sallayan çocuğa çatıktır...
hayat artık bir bahanedir. 'neden yaşamak' sorusu artık anlamsız... çünkü hayat bir soru değildir artık. ya bir cevaptır ya bir sebeptir.... ya bir bahane ya da bir mazerettir.
üretmek için yaşamak, tüketmek için yaşamak, başarmak için yaşamak, kalkınmak için yaşamak, ilerlemek için yaşamak...
(bkz: ya ölerek yaşarsın ya da yaşayarak ölürsün)
(bkz: hayatın anlamını yitirmesi)
şundan dolayı 4 mevsim kaşlarım çatıktır,
içimde saklı tuttuğum kin ve nefret dolu sandıklar
zaman zaman nükseden kronik bir hastalık gibi
yeniden özdeştiği için bendeki ikinci gizli benle...
şundan dolayı 4 mevsim kaşlarım çatıktır,
ulaşılamayan yıldızlardan kendime
ulaşılamaz hedef okları fırlatıp,
okların bendeki ikinci karanlık benle
yeniden ulaşılamaz yüzlere saplanıp saplanıp
bir bataklık gibi beni içine çekmesi sonucu
muzdarip üçüncü bir tanımsız benle...
kaşlar arasındaki çizginin * erken oluşmasına yol açar.
bazılarında genetik olan bu kaş çatma eylemini çoğumuz sonradan, yaşayarak, kazandık.
zamanla alışkanlık yapmasındandır tek mevsimden dört mevsime kadar uzanması, sinirden değil.
