kaçmak istiyorum. ne yağmur, ne rüzgâr, ne soğuk, ne sıcak, ne sevgi, ne de hüzün olsun. sürekli sarsılmaktan ve diz kapaklarımı yaralamaktan yoruldum!!!
artık, bütün artık sözlerden sıkılmış bir yazar söylentisidir. söylentidir çünkü hiçbir zaman gerçekten kaçamayacak.
"bıdıbıdı" bir saat noktası virgülüne sıkıcı mesleki anılarını anlatan arkadaşın yanında depreşen istektir. bıraksan üç saat anlatır. o oralarda mutlu çünkü. eskilerde. yazık lan.
bol bol iddia oynamaya neden olan istektir. malum para lazım. hee diyorsanız ki tutmuyor; milli piyango, süper loto.. olmadı at yarışı.. deneyin şansınızı. tutar bir gün.. tutmadı mı? kasmayın abicim kaçmazsınız siz de, takılmayın bu kadar üç günlük dünya..
Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim, dedin
bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.
Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
Başka bir şey umma-
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de.
bi ıslık çalınıyor kulaklarıma..
buradan uzakta, duyuyorum...
bir damla gözyaşı süzülüyor av(uçlarıma)...
hiç uyumuyor gölgelerim,
öfkem dinmiyor.
sözcüklerin kaçtığı birkaç kulaçlık bulanık küvette boğuluyorum (bu gece)
ipimi ke(sen) cellata sözüm yok
ve sözüm yok uçup giden gülüşüne (tüm uçurtmaların üzerinde...)
iyisi mi sen yok say beni bu devasa laf-ü güzaf içinde
tüm ırmaklar denizlerde kirlenirken,
basıp gitmeli bu şehirden...
(bu gece...)
hergün gitmek zorunda olduğun okuldan,yanında bulunduğun ama baymaya başlayan arkadaşlardan,her gün belirli saatlerde dönmek zorunda olduğun evinden,aşktan,aşık olmaktan,çektiğin ve geldiğini gördüğün çekeceğin yeni acılardan,televizyondaki abuk sabuk muhabbetlerden,kendi içsel çekişmelerinden,yani kendinden,ve insanlardan,yaşayan ne varsa hepsinden uzaklaşma durumu..
bu aralar içinde olduğum haleti ruhiye..
yıllardır aklımda olan ama son zamanlarda arsızca sürekli aklımı meşgul eden düşüncedir. gitmek, uzaklaşmak her şeyden, kaçmak kendimden ve tanıdıklarımdan, hayatımda en ufak rolü olan insanlardan dahi. çünkü korkuyorum, çünkü yalnızlığımı gerçekten tam anlamıyla yaşamak istiyorum. yaşamak istiyorum. boğulmak değil! hayatım bir tek düzeliğin pençesinde ve bundan kurtulmak için gücüm var, bunu biliyorum. son gücüm, son umudum, belki de son şansım.