kazım koyuncu

entry1168 galeri146 video51
    26.
  1. Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Ç´e" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.

    diyen kazım abimm nerelere gittin çok mu geç tanıdım ben seni,sen mi erken gittinn?
    20 ...
  2. 27.
  3. arada bir hatırlar olduk seni,
    yazdan bu yana fazla bir şey değişmedi hayatımızda,
    ve ben hala sadece ben olmak istiyorum.
    13 ...
  4. 28.
  5. artık daha iyi biliyorum ki her ölüm erken ölümdür...kazım koyuncu deyince;hüzünlü şarkıların yumuşak ezgilerle döşendiği geride iz bırakan güçlü bir anı görüyorum..
    10 ...
  6. 29.
  7. bir çift parıldayan yıldız sönmüş gibi geliyor gözlerinde.
    öyle bir adam. ışıl ışıl.. dı.
    dünyayı eksik bıraktı.
    iyiler önce gider diyeceğim onun kara deniz saçlarına her bakışımda.
    9 ...
  8. 30.
  9. 31.
  10. 32.
  11. Artvin'in Hopa ilçesine bağlı Sugören köyünde doğdu. Müziğe ortaokul birinci sınıfta mandolin çalarak başladı. Çocukluğu, "üstadım" dediği, "Kemençeci Yaşar" lakabı ile tanınan Yaşar Turna'nın yanında türkü dinleyerek geçti. istanbul'a üniversite eğitimi için geldikten sonra müzikle yoğun olarak uğraşmaya başladı. istanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden siyasi nedenlerle ayrıldı. 20 yaşında iken, 1992'de Ali Elver le "Dinmeyen" adlı rock müzik grubunu kurdu ve profesyonel müzik yapmaya başladı. Daha sonra Lazca müzik yapmak için bu gruptan ayrılsa da rock'tan kopamadı ve Laz etnik müziğini rock tabanlı yorumlamaya başladı.

    1993te Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe (Lazca: Denizin Çocukları) adlı rock müzik grubunu kurdu. Lazca rock yapma iddiası ile yola çıkan ve 1995'te Va Mişkunan (Bilmiyoruz), 1998'de de igzas (Gidiyor) adlı albümleri yaparak bu iddialarını da gerçekleştiren grup, sınırlı sayıda (yalnızca 130 adet) basılmış bir konser albümü çıkardıktan sonra 1999 yılında dağıldı.

    Kazım Koyuncu, tek başına müziğe devam etti ve Salkım Söğüt adlı projelerin ikincisinde 3 şarkıyla yer aldı. 2001de Viya adlı ilk solo albümünü çıkardı. Daha sonra Kanal D televizyonunda yayınlanan ve çok sevilen Gülbeyaz adlı dizinin hem müziklerini yaptı, hem de dizinin bazı bölümlerinde oyuncu olarak görev aldı ve bundan sonra yurt çapında tanınmaya başlandı. Daha sonra da Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyon dizisinin müziklerini hazırladı.

    Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören Hey Gidi Karadeniz konserler dizisinin de öncülüğünü yaptı. Nisan 2004'te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde, sanatçının popülaritesini daha da arttırdı.

    2004'ün sonlarında akciğer kanseri teşhisi konuldu ve tedavi görmeye başladı. 25 Haziran 2005'de, 33 yaşında, tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.

    not: alıntıdır.
    11 ...
  12. 33.
  13. boylesi veda yakışmadı yakıstıranlar utansın..
    9 ...
  14. 34.
  15. 34.
  16. "ben seni sevduğumi" isimli şarkısıyla tanıdığım ama tanımakta geç kaldığım inanılmaz güzel şarkılara imza atan kansere yenik düşen şarkıcı..*
    9 ...
  17. 35.
  18. olum yıldonumune yetıstırılmek uzere, memleketınde adına bır anıt planlanan turkucu.
    hala sevıyorsak, dinliyorsak onu; unutamıyorsak kolay kolay ölmemiş demektır o devrımcı ınsan.
    10 ...
  19. 36.
  20. 37.
  21. 38.
  22. bu kadar entry'i burda görmek çok güzel bizim aramızdanda onun misyonunu üstlenecek che'ler ernesto'lar çıkacak biliyorum kazım abiyi özlüyoruz. o her zaman kalbimizde yaşayan ernesto olarak kalacak..
    12 ...
  23. 39.
  24. 5 yaşında piyano çalmaya başlamıştır kendisi.hatta kendi söylediğine göre o kadar erken yaşta piyano çalmasının sebebi ilerde çok iyi rock müzik yapabilmek istemesiymiş.bu yüzdende rock müzik yapmadan önce müziği tanımak istemesiymiş
    10 ...
  25. 40.
  26. 41.
  27. zugasi berepe * grubundan beri dinledigim, Hopa da bir kez PS oynama fırsatı buldugum yüce insan. Biz sana doyamadık, doysun kara topraklar. *
    8 ...
  28. 42.
  29. ölümüne inanamadığım, inanmak istemediğim karadeniz insanının adamlığını delikanlılığını çok iyi temsil eden karadeniz müziğini, karadeniz ezgilerini çok değişik bir o kadar da güzel olarak insanlara aktarmış, değeri biraz geç anlaşılmış büyük sanatçı...hele o gyuli çkimi yi söyleyişin yok mu...koyverdun gittun bizi be...
    8 ...
  30. 43.
  31. Çernobil faciasının Karadeniz'in kucağına atıp gittiği kanser hastalığına henüz 30lu yaşlarının sonunda yenik düşüp hayata veda etti.Aslen Artvinli olan Kazım Koyuncu Karadeniz müziğini duygusal sesi,yöresel motifler ve batı enstrumanları ile birleştirip hepimizin beğenisine sundu.O'nu herkes önceleri Gülbeyaz adlı diziye yaptığı müziklerle notalarından tanıdı,sonra da o dizide karşımıza, iki aşığı oynayan şevval sam ve nejat işlere şarkı söyleyen sokak şarkıcısı olarak çıktı.Uzun saçları kısa zamanda hastalığına dayanamadı..Ama o bunu hiç umursamadı.Ölmeden kısa bir süre önce Açık Hava sahnesinde yağmur altında yüzlerce hayranının karşısında dimdik durarak,güleryüzü ve hüzünlü sesi ile türkülerini söyledi.Hiç anlamadığımız ama her bir notasında içimizden birşeylerin gittiği lazca türküleri kulağımıza kazıdı. (bkz: Didou Nana)'yı dinlerken,belki hiç bilmediğimiz bir milletin,hiç duymadığız sözlerine iki damla gözyaşı döktük.Anlamadık ne dediğini ama emindik kırık birşeyler olduğnudan o ezgilerde.Etnik müzik yapmanın etnik bölücülük yapmak gerektirmediğini gösterdi.istediği sadece büyürken ninelerinden dinlediği ağıtları,türküleri hatırlatmaktı o kadar..
    Ucuz düğün salonlarında horon teperken kulağımzı tırmalayan kemençe olarak bildiğimiz Karadeniz müziğinin,bundan çok daha fazla anlamı olduğunu öğreterek ,bu ezgilerin Davut Güloğlu zihniyetlilerin elinde anadolu motifli disko kültürü haline gelmesini bir nebze de olsa engellemiştir.
    Ruhu şad olsun...
    16 ...
  32. 44.
  33. 45.
  34. bir sene önce yitirilen değer. bugün içimin buruk olmasına neden olan kişi.

    kazimişi GZAS VORERT!
    9 ...
  35. 46.
  36. ölümünün 1. yılında acı ve hüzünle yad ettiğimiz güzel insan.
    9 ...
  37. 47.
  38. iyi kisidir.'lakin ölümünden sonra yapılan seyler yasarken yapılamaz mıydı?'dedirtiyor.
    8 ...
  39. 48.
  40. sen gittin gideli karardı karadeniz... dağları saran dumanlar, yüreğimizi görünmez kıldı şimdi...gözlerimiz dolup taştıkça, daha da karardı karadeniz! yürekler senin için ağlıyor artık...

    özledik seni
    9 ...
  41. 49.
  42. milletin gözünün içine baka baka çay içip "bakın radyasyon yok" diye yalan söyleyen bakana verilmiş en acı cevaplardan yalnızca biri.
    11 ...
© 2025 uludağ sözlük