1.dunya ve kurtulus savasinda yenilgi gormeyen tek kumandandir, ataturk ise guney cephesinde az sayidaki ingiliz birligi karsisinda agir bir hezimet almis ,basindaki ordu resmen dagilmis kendiside , istanbula donmustur.
istese bir sözüyle başkomutanlığı da, cumhurbaşkanlığını da atatürk'ün elinden alacak güce sahipken yapmadı.
her zaman hak yolunu namus ve şeref yolunu seçmiş, dürüstlüğüyle mücadele vermiştir.
öldüğünde ise evinde sadece kuru bir ekmek çıkmıştır bugünleri borçlu olduğumuz gerçek komutana.
bazı yalakalar seni hiç etmeye çalışsa da sen hiç kimsenin sevilmeyeceği kadar sevilen bir öndersin, iyi ki yaşadın gerçek başkomutanım, iyi ki yaşadın ulu önderim...
allah yattığın yeri nur, mekanını cennet eylesin. amin...
Kurtuluş Savaşı'nda askeri zekasını ve vatanseverliğini gösteren başarılı bir komutan. Doğu cephesindeki taaruzları yönetmiş, neticede Ermeni'lerle Gümrü Antlaşması imzalanmasıyla Doğu cephesinde zafere ulaşılmıştır.
gizli kalmış tarihi belgeler ortaya çıktıkça kendisi özellikle ismet paşa'dan daha fazla önem kazanmaktadır. sanırım bu gidişle 10-15 sene sonra bazılarının yerini tamamıyle kazım karabekir paşa alacak.
çok ilginçtir ki ismet inönü yaptığı her anlaşmada türkiye'ye toprak kaybettirirken kazım karabekir yaptığı anlaşmalarla bize toprak kazandırmıştır. ismet paşa, batı trakya, ege adaları ve musul-kerkük'ü sebil misali elaleme hediye ederken kazım karabekir paşa bugün ki doğu anadolu ve batum'u kazandırmıştır. sonra ne olmuşsa birileri batum'u bedavadan ruslara geri vermiş.
okullarda okutulan resmi tarihte yer almamasının sebebi de budur. kendisi türkiye'ye toprak kazandırırken devleti kurduğu söyleyenler ise toprak kaybettirmiştir bu sebeple resmi tarih kendisini görmezden gelmektedir.
milli mücadele de modnros ateşkes antlaşması na uymayarak ordusunu dağıtmayan ve işgallere karşı savunmada atatürk e büyük destek veren ordu komutanıdır.
ülkemizin dogu kısımlarında ismi daha çok bilinmektedir. Zamanında Atatürkle bazı hususlarda ters düşüp bir süre küs kalsalarda , bizzat Kazım Karabekirin kızı olan Timsal hanımdan dinlediğim kadarıyla Atatürkün hasta yatağındayken görmek istediği doğu komutanıdır.
kurtuluş savaşı'nın en önde gelen komutanlarındandır. savaşta doğu cephesini idare etmiştir. savaşın başlatılma aşamasındaki fedakarca ve kararlı yaklaşımıyla savaşın başlatılabilmesine önemli katkısı olduğu anlaşılmaktadır. dönemle ilgili yazışmaları, kayıtları biraz inceleyince, nominal olarak merkeze (ankara) bağlı olsa da, fiilen bölgedeki durumunun adeta hareketlerinde serbest olduğu; merkezden kendisine iletilen önemli emirleri yerine getirmesi için önce bunların makuliyetine ikna edilmesi gibi bir zımni çabanın olduğu anlaşılabiliyor.
kolordu kumandanıyken istanbul'dan gelen buyruğa karşın ordusunu dağıtmamış; mustafa kemalî tutuklamamıştır. böylece kurtuluş savaşı'nın ilk ordusunu hazır tutmuş ve başlamadan bitmesini engellemiştir.
kimileri gerçek amacının azerbaycan'ı kurtarmak olduğunu, türkiye'ye yönelmesinin tek nedeninin mustafa kemal'in yaktığı bağımsızlık odu olduğunu söylerler. doğu cephesi'ndeki durum da bunu göstermektedir.
emre aköz 'ün kendisi ile ilgili kaleme aldığı bir yazıdan:
''Kazım Karabekir'in önemi nereden geliyor? Birkaç noktaya değinelim:
1) Milli Mücadele'yi Atatürk'ten önce başlatmasından... 2) Tutuklamaya gelen Fevzi Çakmak 'ın elinden Atatürk'ü kurtarmasından... 3) Atatürk'e tam destek vererek destekleyerek, ona meşruiyet kazandırmasından... 4) Doğu cephesini sağlama alarak, batıdaki savaşın kazanılmasını sağlamasından...
Sadece bu dört madde bile, Milli Mücadele tarihini yeniden yazmayı gerektirir ki Kemalistler bunu asla kabul etmez.
"Karabekir Paşa şöyle değerliydi, böyle önemliydi" derler ama iş tarihi yeniden yazmaya geldiğinde karşı çıkarlar.
Çünkü Atatürk'ün rolüne dokunmadan, Karabekir resmi tarihe yerleştirilemez.
Falih Rıfkı Atay tarafından ''boğazına kadar benle dolu biri'' cümlesiyle nitelediği büyük komutan, evet büyük bir komutan olduğu ve istiklal mücadelesinde büyük katkılar yaptığı hatta Mustafa Kemal paşa'dan sonra milli mücadelenin 2. en önemli ismi olduğu doğrudur. Ancak bütün bunlar bazı yanlış kişisel davranışlarını bütünüyle örtmez. Mustafa Kemal Paşa 1927'de büyük nutku mecliste okuduktan sonra buna tepki olarak istiklal Harbimizi kaleme almıştır. Ancak nutuk'a alternatif olarak yazdığı bu istiklal savaşı anlatısı Nutuk'tan çok daha öznel ve dolayısıyla hatalı pek çok yargıyı gerçekleri ortaya çıkarmak adına maalesef yazmıştır. bu eserde örneğin amasya genelgesi, erzurum kongresi gibi milli mücadelenin önemli aşamalarını bi kaç satırla geçiştirmesine karşın kendi doğuda yaptığı dentimleri yüz sayfadan fazla anlatır. Açıkcası Kazım Karabekir paşanın bu yönü üzerinde durmak pek hoşuma gitmesede bu yaptığım özellikle son 20 yıldır gayr-ı resmi tarih yazarları içerisinde popüler olarak yürütülen resmi tarihe alternatif bi kısmı yanlış ve pek çoğu hatalı çoğu tarih tezinin günümüzde ilgi görmesinden kaynaklanıyor.
"Asıl üzücü olan, uzun yıllar bugün müze olan evinde göz hapsinde kaldı. Bahçede polisler yatıyordu. Karşı evi polisler kiralamış, oradan evimizi gözetliyorlardı."
''Babam, annem ve ablalarım Cafer Tayyar Paşa'nın oğlunun sünnetine gidiyorlar. Tramvay değiştirmeleri gerekiyor. Ancak peşlerinde olan hafiyeler durumun farkına varamıyor. Babam hemen vatmana haber veriyor, 'Evladım içeride beni takip edenler vardı, gelsinler.' diyor. Annem çok kızıyor, 'Paşam madem atlatmışız, niçin çağırdın?' diyor. Babam, 'Olur mu hiç iclal, ekmek paralarını kaybederler.' diye cevaplıyor. Yine annemler alışverişten eve dönüşte ellerinde paketlerle istasyona gelmişler. Annem arkadaki hafiyeye 'Gel bakalım oğlum. Zaten eve kadar geleceksiniz, paketleri taşıyın bari' demiş."
büyük taaruzun altyapısını hazırlayan, planlardada çok önemli rol oynayan paşadır.
atatürk'le ters düşmesinin nedenleri inklaplar ve ismet inönü'dür.
yada paşa kazım karabekir paşa ile ters düşmesi sebebiyeti ile ters düşmeyeceği kişilerle çalışma yoluna gitmiş olabilir.
kendisi hilafetten ve osmanlıcılıktan yanadır, bu anlamda atatürk'e mualif olmuş olabilir. zannımca din elden gidiyorcular tarafından bu anlamda kalkan olarak ve arkasına sığınmacı olarak kullanılmaya çalışılmış olabilir.
belki engellendi belki aşırı siyasi çatışmanın yeni kurulan ülkeye zarar vereceği düşüncesi ile kendi kendine geri plana çekti kendini bilemem ama gerçek olan savaş meydanında yanınızda olmasını isteyebileceğiniz bir komutan olduğu çok açık.
izmir suikastinde adı geçmesine rağmen (ki adının tarih kitaplarında adının geçmesi onu bir anlamda vatan haini pozisyonunada düşürebilir) bu ülkede okutulan her tarih kitabında adı kurtuluş savaşı kahramanları arasında geçer.
edit: neticeye bakmak gerekir. onun gibi kararlı adamlar olmasa idi bu savaş kazanılmazdı. şimdi anti atatürk'çü yaklaşımın sığınağıda olsa her daim komutanlığına ve kahramanlığına saygı duyulası paşa.
