fiziksel olarak yeni bir şey üretilmediği durumlarda kazanırken mutlaka birileri kaybeder. bazen bu kaybeden yine kendimiz oluruz farketmesek de..savaştır bunun en güzel örneği; kim kazanırsa, kazansın iki tarafta kaybeder.
iki ucu boklu değnektir belki de eskilerin de dediği gibi bir yandan kazanır bir yandan kaybeder insan. kazandığına mı sevinsin kaybettiğine mi üzülsün. kazandığın kaybettiğini karşılar mı, hangisinden vazgeçebilirsin. uzun uzun düşünülmesi gereken hadise. (bkz: birini kazanırken birini kaybetmek)
en başta durum belli değilken, olayın bitişinde %33.333....3 lük oranda ya kaybedersin, ya kazanırsın, ya da hiçbirşey kazanmaz yada kaybetmezsin. bu durum da olasılıklardan birinin gerçekleşmiş halidir.
kazandığınız şey mutluluk vermek yerine acı verir.eskiye özlem duyarsınız ve keşkeler ardı ardına gelmeye başlar.yeni hayat mı anlamlıdır sizin için eskisi mi ayıramazsınız.bir tarafınız eskiden olanları araken yenisine nasıl alışılabilir ki.
gidenin yeri hiç bir zaman dolmaz.
kazanılan ve kaybedilenden hangisinin daha önemli olduğuna bağlı olarak verilecek tepkide değişir. Hayat boyunca insanın içini sızlatacak bir yara ya da minik bir tebessüm bırakır yüzde.
davayı daha anlamlı ve daha değerli kılar. önemli olan zaferler değildir. önemli olan uğruna kaybedilenlerdir -ki bunun anlamının ve ehemmiyetinin farkında olan birisi "feda edilenler" der-
yarım veya eksik zaferdir. yanlış giden bir şeyler olmuştur ve sonucunda hastalıklı bir kazanç gelmiştir. böylesi insana mutluluk vermez. kişinin dudaklarına yarı gülen ve yarı bozutan bir mona lisa gülüşü yerleştirir.
