Kimsenin başına gelmemesini temenni ettiğim kötü bir hadisedir.
Küçükken şarampole yuvarlanmıştık. Yoğurt kovası gel, sen, benim kafaya cümbür lop geç.
vefat eden yakın bir arkadaşımız için aynı hafta içerisinde adana'ya gitmiştik. oradaki 2. günümüzde uzaktan da olsa başka bir tanıdığımızın izmir'de trafik kazası sonucu vefat ettiği haberi geldi. haberi aldıktan 2 saat sonrasında çok ciddi bir hale gelebilecek bir kazadan kılpayı kurtulduk. gerçekten de o sırada her şey yavaşlıyormuş, değişik düşünceler o kısacık süre içerisinde insanın zihninde beliriveriyor. neyse ki her şeyin zamanlamasında ufacık bir değişiklik olsa çok kötü sonuçlanacak bir kazayı çok hafifçe, bir şey yaşamadan atlattık.
bugün başımıza gelen üzücü ve dellendirici olay. 34 plaka bir corolla biz sola dönmek için beklerken gelip arkadan bize patladı. telefonla konuşuyormuş beyefendi pazarlamacıymış meşgul bir insanmış. corollanın sol ön dağıldı bizim eski kasa c4ün sağ arka stop gitti, tampon kırıldı, beli büküldü sağ arkadan yere yattı. tam da araba lazım olan günlerde başımıza gelene bak. karşı tarafın sigorta ödeyecek olsa bile moralim çok bozuldu. sen o kadar özen, her hafta arabanı yıka, jantları parlasın diye saatlerce uğraş döşemesini temizlemekten eskit dangalak biri gelsin mal gibi arkadan vursun. arabaya yazılacak tramer de cabası oldu, başımıza gelmeyen kalmadı. o herifle de mevzuya düşmeyi düşünüyorum hele eksper gelsin o zaman görüşecez eşek herif seni.
kurtlar vadisinde elifin kazadan sonra felçli kalıp parça parça ölüşünü kangren olup bacağının kesilişini gördükten sonra en buyuk koekum kaza yapmak oldu.
geçen gün başıma gelendir. arkadan biri vurdu hafiften. neymiş? yandaki arabaya bakacağım diye görememiş. önüne bakacaksın önüne, kadın şoför sürücü olamaz diye bizi suçluyorlar sonra.
Hayatımda şimdiye kadar büyük bir kazaya karışmadım. Karışmam da umarım.
Fakat geçenlerde başıma garip bir şey geldi. Bankaya doğru gidiyorum. Dörtlüleri yaktım, sağa park edeceğim, boş yer arıyorum. Neyse o ara bir otobüs geçecek solumdan. Uça uça geliyor. Yol da dar olunca biraz daha sağa geceyim de üstüme çıkmasın pezevenk dedim. Az ilerleyince pat küt bir ses geldi. Baktım kimseye çarpmamışım, araba da sapasağlam. Dedim herhalde taş falan vardı, ona çıktım. işimi hallettim eve döndüm. Bu arada Gittiğim araç da benimki değil, babamınki hazır dışarıda diye ona atladım, gittim. Neyse birkaç gün sonra babamı polis aradı. Arabanızın üzerinde kayıt var, ifade vermeye çağırılıyorsunuz diye. Ulan dedik ne oldu, plakayı falan mi kopyaladılar. Çünkü önceden başımıza geldi. Eskişehir’e hiç uğramayan arabaya, adalar kavşağında ceza yazmışlar anasını satayım. Nasıl oluyorsa. Her neyse gittik ikimiz, bir baktık, ben o otobüsten kaçarken bir arabanın aynasına vurmuşum. Yan aynanın da cami kırılmış. Karı da bunlar vurup kaçtı diye bizi ihbar etmiş. Neyse dedik, zarar ziyan varsa ödeyelim, konu kapansın. Çünkü haberimiz bile yok. Bizim araba sapasağlam. Sonra ortaya çıktı ki bu mal kari bizi bir de mahkemeye vermiş.
Al başına belayı.
Demem o ki, yapacağınız işi s*keyim. 150 liralık boktan aynası yüzünden mahkemede uğraşacağız bir de.
Sıfır aldığım daha 4. ayında olan arabama vurulması hadisesidir, durduğum yerde geri geri gelip vuran öküz oğlu öküz birde yaptırırız ne calalleniyorsun diyip iyice göz kararmasına sebebiyet vermiştir..
istanbulda sıfır araba pişmanlıktır hafif çizilince bile üzülüyoken arka çamurluğun yarıldığını görmek ağlamaya bile sebebiyet verir..
Sürücü olarak üç kere başıma gelmiş vakadır. Herkesin "hayatın film şeridi gibi gözünün önünden geçmesi" durumu bende gerçekleşmiyor nedense, ki normalde stresli bir yapım vardır. "Hmm ölmedik sanırım" deyip sakince arabadan inip geçmiş olsun ile olaylar devam ediyor bende.
ilk defa geçen ay kartal sahil'de yaptım. kazaya dair hiçbir şey hatırlamıyorum. tek hatırladığım sedyeden kalkmaya çalışırken birileri ''yat, yat kalkma.'' diyordu. bileğimi kırdım, yüzümün sağ tarafında, sırtımda ve kollarımda soyulmalar oldu, sırtımda zedelenme var, bir yerde uzun süre oturduktan sonra kalkınca feci acıyor. bir de başımın sol tarafı cama geldiğinden dolayı da geçici hafıza kaybı oldu. salı günü kontrol var, umarım en azından alçıdan kurtulurum. kendime geldikten 4-5 gün sonra mobese kayıtlarını falan izledik, bayağı jeneriklik bir kaza yapmışım yalnız. şaka maka gerçekten kötü durum. kazanın stresiyle beraber sizi sevenlerin üzgün halini gördükçe daha da üzülüyorsunuz.
en son iki araba arasına yanaşırken, geriye gelirken küt! sesi geldi. gömdüm direk kafayı arabanın içine geceydi, kapadım farları durdurdum arabayı 15 dakika falan çıkmadım içerden. sonra çıkıp bir şey olmamış gibi girdim eve. yapmamam gerekirdi ama o durumda yapıyorsunuz dostlar.
saat 7 sularında az daha yapacağım eylemdi. olmadı çok şükür.
aynı hattın iki dolmuşu üniversite yolunda yolcu kapma yarışındalar, gözleri görmüyor birşey. bizde 60-70 km hızla sağ şeritten seyir halindeyiz. durağa gelirken, dolmuşun hem beni geçme çabası hemde soldan sağa doğru durağa gelme amaçlı önüme ani direksiyon kırdığı için beni sıkıştırdı. az daha durağa giriyordum. kornalar havada uçuştu, kaldırıma teker temas etti. ama o şerefli varlık umursuzca aynı şekilde devam etti.
arkasından o sinirle hızlanıp şunu bir indireyim neymiş derdi diye düşünüp sonrasında ya sabır dedim..
yaklaşık 5-6 senedir son 3 senesini ehliyetli olarak kullanıyorum hayatımda ilk defa kaza yaptım, kötü olması bi yana hayatımın yarısını meslekten dolayı soğuk kanlı olarak geçiren birisi olarak ilk defa şoka girdim