yazıyı ilgi çekici hale getirmek için hoş bir diyalogla başlayalım bakalım..
ceviz kabuğu'nda, orhun abidelerinde geçen 'ötügen yış' olayını tartışıyorlar başka bir türk dili uzmanı ile. ötüken ormanı mı, ötüken kanunlar mı demektir bu diye.. yok ormandır, yok kanundur derken karşısındaki 'sen ötükenin nasıl bir yer olduğunu bilmiyorsun' diyor. kazım usta ise 'ben tanrı dağlarında doğdum ulan' diye karşılık veriyor. bu da bir anektod olsun.
efendim kazım mirşan. büyük adam. gençliğinde, orta asya'dan çıkıp türkiyeye gelmiş, burada okumuş, araştırmalarını burada yapmıştır. tüm türk lehçelerini bilir. bunun kendisine ve özellikle de türklere kazandırdıkları bambaşkadır.
bütün abecelerin kaynağı türk abecesidir, der. göktürk harflerine benzer yazıtların dünyanın bir çok yerinde bulunmasına karşın okunamaması konusunda delirir. der ki, 'adamlar kendi dilleriyle okumaya çalışıyorlar. dolayısıyla da çözemiyorlar elbet. ancak ben bunları okuyorum. bunlar türkçedir.'
şimdi.. adam osmanlıca ve anadolu türkçesi hariç 39 türkçe lehçesi biliyor. benim ev dediğime tuvalı eb, kazak ib, tatar üv diyor. e adam bunları biliyor. transkripsiyonlarını da biliyor ve çatır çatır okuyor. etrüsklerin, sümerlerin ve bilimum uygarlığın temelinde (yazı=uygarlık) türklerin olduğunu gösteriyor. tabii sadece benim bu söylediklerimi yaparak değil. ama ben de insanım, yazamayacağım daha da.
adam alıyor, okuyor, bakın ben okudum bu bu bu demek diyor. adamı umursayan var mı? pek değil. ya avrupalıların bize dayattığı türk tarihi devrilir de gerçeği bulursak? pek hoşlarına gitmez eminim.
Vefat eden adam yandaş bir köşe yazarı olsaydı ağıtlar yakılırdı, sapık fetvalar veren bir din adamı olsaydı kahraman ilan edilirdi, ekranlara çıkıp Shakespeare aslında şeyh pirdir diyen bir şarlatan olsaydı ilgiyle izlenirdi.
Ama ölen adam kazım Mirşan.
Tek kelime ile bir efsane.
Ta Portekize gidip mağaralarda türk tamgaları arayan, vikinglerin atalarından kalan yazıtları gokturkce kullanıp okuyan bir adam bu.
O yüzden mühim değil vefatı.
3. 5. Sayfalarda bile bahsetmeyin sakın.
kazım mirşan ın 3 program boyunca (ve bazı dünyaca ünlü tarih profesörümüzün de katılımıyla) ceviz kabuğu programlarında öne sürdüğü yeni tarih tezi ile ilgili bilgilere, programın kitap haline getirilen tarih türk de başlar* adlı eserden ulaşılabilir. ortaya atılan bu yeni tarih tezi, evet eğer doğru ise, günümüzde tartışma konusu olan pek çok siyasi sorun da dahil olmak üzere, dünyaya bakışımızı değiştirecek nitelikte önem arz etmektedir. bu nedenle kendisi bazı kesimler tarafından hayalci olarak küçümsenmektedir! ancak kazım mirşan ın söylediklerinin hiç biri doğru olmasa bile söylediği son derece önemli bir şey var ki, o da şudur: "batı bir tarih tezi ortaya atmış, ve bir film gibi önümüze koymuş, siz bu'sunuz işte demiş. bunu kendi nesillerine öğrettiği gibi bizlere de öğretmiş, mutlak doğru benimsetmiş. ve biz kendi tarihimiz hakkında hiç bir araştırma yapmak gayretini göstermeden bunu gerçek kabul etmişiz..." özetle batının kafamıza geçirdiği at gözlükleri olmaksızın tarihimize bakamamışız... üniversitelermizde, akademik çalışmalarda batının tarih tezine paralel ve hatta destekleyici olmayan tezleri, üstelik aksi ispatlanamadığı halde kabul etmemiş ve bu yönde araştırma yapanların akademik yükselişini engellemişiz. sayın mirşan ın söylediklerinin bir kısmının dahi doğru olma ihtimali, bakın doğru olması değil, ihtimali dahi konunun canla başla ve nesnel şekilde ele alınıp araştırılmasını gerekli kılmaktadır. kaldı ki ortaya attığı savlarının çoğunu çürütebilen olmamıştır, kendisini küçümsemeye kalkan şahıslara verdiği cevaplar bunu ceviz kabuğunda bir kez daha göstermiştir.
dünya'nın en önemli etrüsk bilimcisi g.camporeale tarafından araştırmaları kabul gören ve etrüsklerin ön türk olduğunu, etrüsklerin dip kültüründe türk kültürü olduğunu kanıtlayan araştırmacı.
kazım mirşan'ın bulduğu kanıtlarla dalga geçmek isteyen reziller; şöyle bir alay konusu edinmişlerdir; bütün dünya türk müdür? herkesi türk olarak sayarsınız şeklinde.
hayır, bilinen tarihte başrol oynamış bütün milletler türk,ön türktür veya dip kültüründe türk kültürü vardır. bu milletlerin hiçbirisinin nüfusu döneminde kalabalık değildir; sadece başarılan işler müthiştir.
görülen odur ki; türkler, insanlık tarihinin en önemli milletidir ve reform, rönesans yoluyla ellerinden alınan bir çok gerçeğe rahmen, bilinen ve avrupalıların yazdığı tarihte dahi 2 bin yıldan uzun süre dünyaya hükmettikleri görülmektedir.
bunun esası 10 bin yıldır.
son 150 sene de türk milletinin dünya üzerinde etkinliğinin azalması bütün dünyanın gerek kültürel, gerek düşmanca tavrının bu yüce millete karşı ortaya çıkmasına yol açmıştır.
türk; tarihiyle barışıp, köklerine sarıldığı andan itibaren dünyaya tekrar hükmetmeye başlayacak ve bu sefer süreç eminim ki çok daha uzun sürecektir.
roma yazıtlarını okuyarak dünya da büyük sansasyon yarattı. roma yazıtlarını okumak için göktürk alfabesinden yararlandı ve türklerle italyanların aynı soydan geldiğinin en büyük kanıtını ortaya koyan sevgili ve çok değerli abimizdir kendileri.
özgeçmişi:
Doğu Türkistanın ili Nehri üzerindeki Kulca Kentinde, 4 Temmuz 1919'da dünyaya geldi. 1932'de öğrenimine istanbul'da devam etti. Almanya da Berlin Üniversitesi'nde ve istanbul Teknik Üniversitesinde inşaat yüksek mühendisliği okudu.
Almanca, Rusça, ingilizce, ve Türk lehçeleri (Tatarca, Özbekçe, Başkurtça, Tarançıca, Kaşkarlıkça (yani Uygurca), Kazakça, Kırgızca, Azerice, Türkiye Türkçesi ile kendi ana lehçesi olan, Tümenlikçe) dışında Yunanca, Latince, italyancayı meslek araştırmalarına yarayacak kadar bilen Mirşan, hayatının büyük bir kısmını Türk tarihi ile ilgili yeni tezler ortaya atarak büyük tartışmalara yol açtı.
Etrüsk Yazısını dünyada ilk defa okuyan Mirşan, Orhon-Selene Yazıtları üzerinde de incelemelerde bulundu. Atlantis olarak bilinen mitolojik uygarlığa ilişkin yeni iddialar ortaya attı. Bunun yanında Türk tarihiyle ilgili tartışma yaratacak yeni teoriler öne sürdü.
(bkz: http://www.geocities.com/kazimmirsan/)