tanyolaç türkben adlı yönetmen, anadolu uygarlıklarını anlatan anatolia isimli belgeselini çekmek için kayseri kalesi surlarına bizans bayrağı astırdığı ve 40-50 kişilik gurup tarafından ''biz müslümanız, bu haçlı bayraklarının burada ne işi var'' diyerek belgeseli çeken ekibe tepki gösterdiği olaydır.
tepkiler artmaya başlayınca polis çağırılmış ama etrafta toplanan insanlar pek sakinleşmemiş. yönetmen ''bu belgesel kayserini tarihini anlatacak, biraz geniş düşünün'' desede, halk sakinleşmeyip ''gericiyiz biz kardeşim,izin vermeyiz'' sesleri yükselince çekimlere ara verilmiş.
kayseriyi görmemiş olsam anlatılanlardan bu olayın normal olduğunu düşünürdüm ama geçen sene gittiğimde gördüm ki gayet modern bir şehire benziyordu. bu aslında ülkenin en gelişmiş 10 ilinden biri olan, kayseriye özgü bir olayda değil anadolunun çoğu ilinde aynı olay gerçekleşebilir ama benim aklıma takılan ülkenin çoğu bankası , borsası, sigorta firmaları, telekomu yabancıların eline geçmiş adamlar istediği gibi at koşturabiliyorlar ama halk buna tepki göstermiyor, çekilen bir belgeselde asılan bayrağa tepki gösteriyor.
aslında bu belgeselin çekilmemesi daha sağlıklı , birileri bu belgesel izleyip kayseri gelse, gelenler de biraz açık falan giyinse bu tepki gösteren kalabalık bunları linç bile edebilir.
not: benim doğduğum ilde de aynı salak tepki gösterilirdi.
bizans konsolosluğundan izin almadıkları için ayıp etmişlerdir. öyle sormadan sağa sola bayrak açarsan ülkeler arası kriz olur. sonra da almazlar bizi ab'ye falan...
halkın ciddi manada travma içinde olduğunu ve kafayı yediğini bize gösteren hareket. yahu arkadaşlar, adam sadece belgesel çekiyor yahu. manyakmısınız, delimisiniz? kuruluş diye bir dizi vardı hatırladınız mı? 1988 de çekilmişti, osmanlının kuruluşunu anlatıyordu ve epey islami söylemlere sahip bir dizi idi. o dizinin çekim aşamalarında 6-7 eski bizans kalesi onarıldı ve çekim mekanı haline getirildi. 3 bin tane de figüran bizans askeri oldu ve savaş sahneleri çekildi. onarılan eski bizans kalelerine de hep haç desenli bizans bayrağı asılmıştı. ne oldu bunlar yapıldı diye bizanslılar hortladı da ülkeyi geri mi aldılar? bırakın böyle salaklıkları allah aşkına ya...
bir avuç aptal, gerizekalının çıkardığı olay. o adamları görünce sivas'ı madımak'ı daha iyi anladım.
bu adamlara tut demek yeter sadece, düşünmeden parçalarlar seni.
yaşama amacını kendileri bile bilmeyen canlıların ezbere tepki gösterdikleri olay.
bu varlıkların imza attıkları eylemin mantığını açıklama kabiliyetleri bile yoktur. solunum yetenekleri dışında başka bir becerileri yoktur. ideal yaşam ortamları türkiye ve dünyanın diğer bölgeleridir.
aslında sorun bizans bayrağı olmasının dışında bayrakta haç işareti olmasıdır. bayrağı indirmek için kendilerini parçalayan abilerin yorumları ise durumun ne kadar trajik olduğunu ortaya koyuyor...
1. abi: indirin kardeşim şu bayrağı, müslüman memleketinde haçlı bayrağın ne işi var.
bugün bayrak asan yarın memleketi alır.
2. abi: gericiysek, geriyicik gardaşım, indirin şu bayrağı, ayıptır vay.
olay tümüyle saçmalık, açıklanacak birşey yok. izlerken bazıları gülecek ama benim kanım dondu. orada toplanan akıl yoksunu abilerimiz, amcalarımız, dedelerimiz, otobüste yanımızda oturanlar, vatandaşlarımız yani bizim insanımız ama insan olma erdemini anlamamış olanlar. soruyorum sen bukadar yıl niye yaşadın nasıl olgunlaşmadın ne gördün ne öğrendin. bravo vatanı kurtardınız aferin.
inanın o öfkeli kalabalık biraz gaza getirlirse orada set ekibini linç ederdi. bu potansiyele sahip. güçlü kuvvetli insanlarmışınız aferin.
hadi onlara cahil diyelim. bilgisayarı açıp internete girmeye yetecek kadar beyni olan biri bu durumu desteklerse ne olur. onadamı cahil diyelim. ne diyelim ne yapalım nasıl yapalım. neresinden tutalım?. çok güzel bir zihniyeti destekledin uuuser aferin.
ama bi düşün, düşünecek organın hala yerindeyse. bi düşün ben nasıl bir insanım diye.
gerçi zaten iyice yok oldu ama hala binde beş gibisinden bi oran tutturabilen sol, sosyalist fikirde gençler var ya bu ülkede paso yok edilmek istenen, işte onlara bu videoyu gösterin. deyin ki "işte bu insanlar için mücadele ediyor, bazılarınız gözaltında, bazılarınız işkencelerde ölüyorsunuz. tekrar düşünün bakalım değer mi, ya da bi işe yarar mı mücadeleniz"..
o binde beşlik oran yüz binde bir'e düşmezse adam değilim.
tamamen cehalet ve gazla kamera karsısında uc bes ezikin gerceklestirdigi olay.esasında kayseri insanının bu profilde olmadıgını, universitesi ve sanayisi ile gelişen modern bir kent oldugunu biliyoruz.
Sadece cahillik yüzünden ortaya çıkmamış durum. Sırf cahillikten olsa birileri belgesel çekiyoruz dedikleri zaman utanır, susar hatta yardımcı falan olurdu, ama bu ağzı salyalı abiler cahil oldukları kadar bu cahillikleriyle gurur duyan beton kafalı tipler olduklarından "gericiysek gericiyiz" gibi demeçler verebiliyorlar.
"o bayrak oradan i-ne-cek" diye böğüren, beyne oksijenden başka şeyler gittiği çok açık şekilde ortada olan bir milliyetçi bozuntusunun büyüttüğü ve haber haline getirdiği belgesel çekiminden bir sahnedir.
kale önünde ne kadar beyinsiz mahluk varsa toplanmasına sebebiyet veren olaydır.
belgesel için asılmış bi bayrak ama "bu ülkeye hristiyanlığı getiremezsiniz!" denmesi üzücü bi olay.görende incil dağıtıyorlar zannedecek. yazık ülkeme yazık.
izleyince gülmekten kendimi alamadım, yıllarca kayseri'de yaşamış, hayatının önemli bir kısmında muhatap olmak zorunda olduğu bu insanların yaptığı ve bu habere konu olan olaydan bir kaç misli daha aptalca, ahmakça bir yığın olayla karşılaşmış biri olmama rağmen deli gibi güldüm. beklenmeyen bir tepki değil aslında, bu mizansen bana anlatılsa ve halkın tepkisi sorulsa aşağı yukarı aynısını tarif ederdim. çünkü kayseri birçok anadolu şehri gibi ezberlenmiş tavırların, refleksif tepkilerin ve şov yapmadan varolamayacağını zanneden insanların memleketidir. o yüzden şehrin en ciddi mevduatlarına sahip olan, hazine bonosundan repoya aklınıza gelebilecek her faiz çeşidinin içesinde debelenen amcaların sakalları karınlara gelmekte, söyledikleri sözler yemin ederim ki besmeleyle başlamadaktadır; o yüzden mahallesinde genç kız yaşayan bir adam sokaktan iki kere geçen delikanlıları tekme tokat döverken iki sokak ötede tuttuğu evde "dostu"yla yaşıyordur : (ev kadının üzerinedir ve araba almak için pazarlık yapılıyordur).
kayseri ortalama bir mizah dergisinde gördüğünüz zaman "ay çok klişe- nası gülüyorsun bunlara inanmayoruuuum" dediğiniz olayları hergün bizatihi gördüğünüz aynelyakin yaşadığınız bir şehirdir. bu aslında "başkaları için yaşama"yı öğretisinin temeline yerleştirmiş bir dine tabi olmalarına rağmen fıtraten her durumda "kendi faydalarını maksimuma çıkartma" hususundaki müthiş kabiliyetlerinin çatışmasından doğan bir problem/gibi geliyor bana -yoksa şüphen mi var-.
ülkemizin insanlarının saçmalama konusunda doruk noktasına uşlaştığı olaydır bu. yahu orda bir belgesel çekiliyor, hem de kayseri'den başlanarak çekiliyor ancak insanlarımız bizans bayrağı görüp protestolara neden oluyor yönetmene tepki gösteriliyor, müslüman ülkeyiz diye. yahu senin ilinin tanıtılması için yapılan bir çalışma bu(kaldı ki yönetmenin kendisi de kayseriliymiş), senin tarihin ve kültürün hakkında bilgi veriyor sen yok istemezük anlayışındasın. bu nasıl bir zihniyettir.
kayserililerin itiraz ettikleri bizans bayrağı filan değildir, orada sembol olarak duran haçtır, kayserili ne bilsin bizans ı bayrağını ulan; ah şu haber bültenleri siz yok musunuz lan!
dün izleyip koptuğum olaydır. hele bir tanesi vardı " -polis yok mu " şeklinde bağırıp çağırıyordu.
biz müslümanız diye ortalıkta dolaşıyorsun. bu kadar hassassın kayseri kalesine haçlı bayrağı asılmasına. kemal sunal'ın eşoleşek dediğinde güldüğüm kadar gülüyorum. oğlum o senin akp'ye verdiğin oyla, müslüman dediğin o adamlar ne haltlar karıştırıyorlar biliyor musun? bir bak bakalım akp, kayseri'den son seçimlerde yüzde kaç oy almış? kayseri kalesine asılan o haçlı bayrağıyla şeref duyan bütün hıristiyanlara bu ülkenin zenginliklerini peşkeş çekip rant sağlıyor o müslüman dediklerin. ceplerini dolduruyorlar. sınıf atlamış müslüman oluyorlar. sen de ortalıkta müslümanım diye dolaşıyor, ayın sonunu zor getiriyorsun. bunlar daha iyi günlerin yavrum daha dur. daha yeni başladılar. bu daha alıştırma. yavaş yavaş. yalancıktan astılar o bayrağı oraya. niye bu kadar yaygara kopardın ki? ellerinde satılacak bir şey kalmayınca, taşınmaz tarihi eserlerimizi özelleştirmeye başlasınlar asıl o zaman gör sen. o zaman o bayrağın gerçeğini asacaklar oraya. o zaman yalancıktan olmayacak ama. sahiden olacak. o zaman hala akp'ye oy veriyor olur musun bilemem. akp diye bir oluşum olur mu onu da bilemem. o zamana kadar foyaları çıkar meydana muhtemelen. paraları cukkalayıp, abd'ye kaçarlar fethullah hocalarının yanına. beraberce amerikan haçlı müslümanları derneği kurup yardımlar toplarlar herhalde. yıllar sonra da onların varisleri gelir türkiye'ye aynı şekilde iktidar olurlar. daha önce de öyle olmadı mı zaten ?
aziz nesin'in sözünü bir nevi haklı çıkartan trajikomik hadisedir, ayrıca bir kayserilinin "gericiysek gericiyiz kardeşim" sözü durumumuzun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.
(bkz: akp nin oyları)
ayrıca her dandik olaya "ülke elden gidiyor, bugün bayrak asan yarın ülkeyi alır" sözünü söyleyen insanların psikolojisini merak ediyorum, yarın öbürgün turist gelse laf atarsınız utanmadan.
ayrıca bugün kayseri'nin oynayacağı paris saint germain maçında bir psg'li taraftar psg bayrağını sallarsa ne olur. "burası fransa mı" diye linç edilir allah korusun.
gecenin bir vakti gizlice tüm mahalleleri bizans bayraklarıyla donatıp sabah da oluşacak kaosun belgeselini çekmek için yapılacak eylemdir. artık ellerine meşaleyi, yabayı alıp bayraklara saldırırlar herhalde.