yahudilerin gerçek yüzünü,
nasyonal sosyalizm ideolojisini,
führer'in idealleri ve hedeflerini,
versay felaketini yaşayan almanları detaylarıyla anlatan temel bir eser.
mütefekkir salih mirzabeyoğlu'nun 1995 yılında yayımlanan, 2 ciltten oluşan eseridir.
''Salih Mirzabeyoğlu‘nun “Necip Fazıl” alt başlığını taşıyan iki ciltlik eseri… “Necip Fazıl” alt başlığını taşıyor, çünkü Necib Fazıl‘ın 1979-1983 tarihleri arasında, ömrünün son deminde yazdığı yazılardan oluşuyor. Bu yazıların başında, Üstad Necib Fazıl‘ın, Salih Mirzabeyoğlu ve arkadaşlarının çıkışını, onlarla olan tanışmasını anlattığı ve takdir ettiği “Müjdelerin Müjdesi”, “Işık” gibi tarihî değerlendirmeleri vardır.
Bilindiği gibi bu değerlendirmeler, daha sonra, Mirzabeyoğlu düşmanları tarafından sansürlenmiş, örtbas edilmiş ve Salih Mirzabeyoğlu‘nun Necib Fazıl’la hiç alâkasız, âdeta onu hiç tanımamış, yahut fikrini değiştirmiş biri olduğu gibi bir izlenim kamuoyuna yayılmaya çalışılmıştır. “Resmî” tiplerin de dahil olduğu uzun ve yoğun bir karalama süreci gerçekleştirilmiştir.
Yeni nesillere böyle öğretilmiştir.
Mirzabeyoğlu‘nun sahte uzlaşmaları tehlikeye atan çıkışından rahatsız olan pek çok kimsenin de işine gelmiştir bu sansür.
Bu kitabtaki yazılar, başlangıcında Salih Mirzabeyoğlu‘nun ortaya koyduğu eşsiz bir tarih hikemiyatının (tarih felsefesi) ardından, Üstad Necib Fazıl’ın politika, ekonomi, kültür, edebiyat gibi alanlarda kaleme aldığı en son yazılarını kapsar.
Büyük Doğu‘nun, Milli Selamet Partisi’ne olan desteğini çekişi, Milliyetçi Hareket Partisi ile kurduğu ittifak, bu ittifaktan beklentileri, islâmî hareketin genel durumu üzerine değerlendirmeleri ve geleceğe dair görüşleri yer alır.
Hâdiseler, dışyüz çizgileriyle olup bittiği yerde kalır, ama onlardan doğan bir mânâ ve edinilen tecrübe, şuurda yer eder, hâlihazırda yaşamaya devam eder. Bu gözle bakılınca “Kavgam”, sadece geçmişte olup bitenlerin kaydedildiği bir hatıra defteri değildir; neyin neden olduğuna dair düşündürücü ve şuur açıcı bir politika ders kitabıdır. ''
--spoiler--
Hitler'in 1924 otobiyografisi, destekçileri, özellikle Rudolf Hess tarafından yazıya döküldü, çünkü Hitler yazamıyordu, el yazısında yavaştı ve heceleme konusunda zayıftı. Başlangıçta kitabına "Yalanlara, Aptallığa ve Korkaklığa Karşı Uzun Mücadelem" adını vermek istedi, ancak yayıncısı daha kısa olan Mein Kampf ("Mücadelem") adını seçti.
kaynak: alphahistory.com
--spoiler--
politika, eylemin tarihidir. tarihin kendisi insanların yaşam mücadelesindeki gelişimdir. “yaşam mücadelesi” ifadesini burada özellikle kullandım, çünkü gerçekte günlük ekmek mücadelesi, savaşta veya barışta, binlerce ve binlerce engel karşısındaki sonsuz bir mücadeledir. yaşam da ölüm karşısındaki sonu olmayan bir mücadeledir. insanlar da neden yaşadıklarını dünyadaki diğer canlılardan daha fazla bilmezler. ama yaşam, bunu sürdürme arzusuyla doludur. en ilkel yaratıkta bile kendisini koruma içgüdüsü vardır. daha gelişmiş yaratıklar bunu eş ve çocuk için de kullanırlar. en üstte olanlar da tüm türü korumaya çalışırlar. ama insan sanki bu sıkça oluyor gibi türün yararı için kendisini koruma içgüdüsünden vazgeçer…
Çevirisi pek başarılı değildir. Türkçe ile almanca arasındaki farkliliklardan kaynaklanan cok fazla anlam karışıklığı gözüme carpti almancasini okurken. Ki tam olarak almanca bilmiyorum Ama bazi kurumların ve olaylarla ilgili isimlendirmelerinin orjinal hali ile birakilip açıklanması yapilmasi yerine sacma cevirilerde israrci olunmasi kaliteyi etkilemis.
Lise yıllarında okunan kitap.
Empati yaparsanız "adam haklı" dersiniz.
Bir de "en büyük zalimlere bakın, onlar dünün masumlarıdır. Adaletsizlikler, zalimlerin yetişme alanıdır. Zalimlere karşı harcadığınız enerjiyi adaletsizliğin önlenmesi için harcayın ki zalimler yetişmesin" gerçeğinin delili olan kitaptır.
Gerçekten, bırakın milyonların öldüğü savaşları faşizm gibi insanlık suçlarını ve tüm bunlardan soyutlanarak Hitler'in kim olduğunu önemsemeden okuduğunuz zaman ideolojiler için başka bir yaklaşım içinde olacaksınız.