bitkin ronin şarkısıdır. mat ile düet yaptığı şarkıdır.
sözleri:
Bitkin Ronin Verse
yaptığım her cesarette bulduğum bi esaretti
yaşananlar hayal meyal kabuslardan ibaretti
adımlarım sendeliyo andırırken drum kiti,
başımda ağrılar var etki etmez novalginin
düzenden uzaklaştım her geçen gün darmadağın
yüzünü görmek istemezsem birisi zorla ağlatır
asit yağmuru basit gelir gözümdeki travmaya
aklımda bi çok oyun var perdesi kapanmayan
Mat Verse
hayat bi 16 bar anlatmaya yetmez zaman
onca olay sonrasında darmadağın şimdi kafam
anımsadığım çok bişey yok yırtık bikaç fotoğraf var
gözlerim donar bakarken sevdiklerim öbür tarafta
yakındır gelcem bi gün azaldı dakikalar
yazardım ben ona rağmen öylesine bi takılmaca
sandığımdan fazla sandığından değil kısa
benim yanımda bitkin ronin yaklaşıyoruz uçuruma
güvenmek kolay değil anlam arama boşuna
her sima arkanı dönünce gülüp geçer sana
kurduğum kurgularda tüm binalar sendeliyo
işte şimdi bitti derken yeni bi kavga başlıyo
Bitkin Ronin Verse
bekler sükutu göremediğim sokaklarda tehlikeler
kimse zorluk görmedi mi lan esen yelden şikayetler
hangi kafada yaşadığımı bi ben bi allah bilir
utanç verici duyumlarla günüm bomboş gelip geçer
kahrolan sevgilerle, kanrevan ellerimle
metanet gıyabında duygularım sustu yine
mecalim yok nefes almak için kalem yazdı sade
yalnızlığımın mabedinde şah ve mat bitti işte
Mat Verse
gözlerim boş bakar ve hayallerim tükenmiştir
dirayetini kaybederken aklına gelen belli
belki çözüm değil kaçıp gitmek kolay gibi
hayat bi hücre gibidir ve ölene kadar kilitlisin
cezamı kes gideyim bitmek bilmeyen film bu
korkun ele verir seni ve gün geçtikçe yorulursun
bense izliyorum en arka yer koltuğum ve
bütün salon bomboş şimdi bana özel bir oyun bu
cumartesi sabahı sakin - sakin giyindim, kahvaltı ettim, köpeği kapıp sessizce garaja geçtim..
kayığı arabanın üzerine atıp, şelaleye doğru yola çıktıydım ki, baktım fırtına çıktı - çıkacak...,garaja geri döndüm, radyoyu açtım, hava durumu, havanın gün boyu böyle gideceğini söylüyor..
uyumakta olan karımın vücuduna arkadan sarılıp, arzu dolu kulağına fısıldadım, ''dışarıda hava berbat''...
10 yıllık sevgili karım mırıldandı 'salak kocam bu havada balığa gitti, inanabiliyormusun?'.
ve kavga böyle başladı...
kişinin tecrübesine göre değişir korku ve heyacan oranı.kavga edeceğiniz kişiye öfke duyun ama asla sinirlenmeyin çünkü eliniz ayağınız titrer istediğiniz sonucu alamayabilirsiniz.
memleketçe en sevdiğimiz şeydir..bunu seda ablamız , çarkıfelek ve zuhal topal takip eder..birlik beraberlik vs ayakları yapmasın kimse..biz trafikte kavga olursa yanımızdakini dürteriz o da duysun diye , sokakta kavga çıktı mı ışıkları açmadan izleriz , e malum göt korkusu..en güzeli de , polemik adı altında yutturulan ünlü kavgası..biz ki , kılıçdaroğlu duellolarını bile sandalyeleri çekip , dükkanı kapatıp izlemiş akabinde de maç gibi yorumlamış bi milletiz..
izlemesi oldukça eglenceli gelen bir durum gibi görünsede gereksiz yorucu bir durumdur. çeşitleri vardır ki degerlendirmeye alınır. silahlı bıçaklı kavgalar görüldügü yerde ayırmak gibi atak yapılmadan yetkili birime haber vermek en mantıklısıdır. ara dayak yemek kavgalarda kaçınılmaz durumdur.
çok güzel bir cem karaca sarkısı sözlerine gelince ise ;
Üç kardeş emaneti aldılar bir dereden
ilyas Temel Süreyya kürekler siya siya
Emanet makinalı tüfekler hoçkis marka
Karadeniz denizdir gah uslu gah delidir
Delirir karayeldir karayel oy karayel
Kara hayda...
RÜzgar yaman esiyor taktılar kürekleri
Yele karşı çekmekten kırıldı bilekleri
Karadeniz uşağının yoktur can yelekleri
Hatçe Ümmü Gülizar kıyıda bekliyorlar
Sırtlayıp tüfekleri cepheye taşımaya
Cepheye hayda...
ilyas Temel Süreyya dönmediler geriye
Hatçe Ümmü Gülizar gittiler o dereye
Aldılar tüfekleri kürekler siya siya
ilyas Temel Süreyya Hatçe Ümmü Gülizar
Bir yastığa baş koyar bir tetiğe basarlar
Kavganın haklı olanı erkek dişi bilmiyor
Bütün halk birlik olmazsa kavga haklı olmuyor
iki kişinin anlaşamadıklarında kelimeleri tüketip baş vurdukları eylemdir. bu işte eşitlik yoksa kavga olmaktan çıkıp orospu çocukluğuna döner. örneğin 4 kişiye 9 kişilik bir kavgada 9 kişilik olan grup hala karşı tarafa tırmalayarak ve saç çekerek karşılık veriyorsa o iş kavga değil, orospu çocukluğunun ta kendisidir.
konuşmayı bilmeyenöküzlerin yaptığı eylem.
genelde kavgalar karşılıklı atışmalarla başlar. (bkz: seni varya) (bkz: ben kimim biliyor musun)
en iyi yöntem karşılık vermeden yanından çekip gitmektir. ***
eğer kavga edeceğiniz kişi eski arkadaşınız ise bunu kendinize ders alın bir daha kavga edebileceğiniz kişilerle arkadaş olmayın.
çevrenizde tartıştığınız fikirlerinizin uyuşmadığı biri varsa bunla sakın arkadaş olmayın yaptığınız en büyük hata olur.
bir arkadaşınızla aranızda sürtüşme geçmişse tekrar eskisi gibi olmaya çalışmayın he heyok yok. mutlaka o kişi sizin en savunmasız anınızda sizi arkanızdan vuracak kişidir. bu önlemleri alın. hep konuşmayı deneyin. ama eğer karşı kişi * konuşmaktan anlamıyorsa *, sizi hep ezmeye, küçük düşürmeye, hakaret etmeye, meydan okumaya devam ederse sizinde dayancak sabrınız kalmamışsa kavga kaçınılmazdır. ister dostunuz * , ister arkadaşınız *, isterse düşmanınız olsun * hiç tartışmaya girmeden kafayı indirip yumrukları saydırın.
insansanız; elinizden geldiğince olayı resmi mercilere iletiniz.
ancak; eğer ki kavga etmek durumuna düşmüşseniz; buyrun guide.
1 - havlayan köpek ısırmaz. karşıdaki grupta onları en fazla gaza getiren, lider gibi gözüken ödleği göze kestirin. kavga başladığında direk çenenin aşağısından ağzına geçirebildiğiniz kadar sert geçirin. bir anda ağlamaya başlar, bu sırada etrafındaki yalakalar da o'nunla ilgilenmeye başlar bu sırada etrafta kalan 2-3 delikanlıyı halledersiniz.
2 - delikanlıları halletmek. ellerinizi boksör gibi yüzünüzün yakınlarına koyun, lakin beyninize yiyeceğiniz darbe sizi nakavt eder. unutmayın, ellerinizle yumruk atmayacaksınız; ayağınız her zaman yumruklarınızdan güçlüdür. önce karşıdakini devirin, sonra suratına tekme ile dalın.
3 - delikanlıları sakat etmek. bu salaklar siz bir kaç kişiyi indirdiğinizde aynen sizin gibi suratlarını koruyarak gelirler. bu durumda bacakları ve en önemlisi dizleri açıkta kalır. tüm gücünüzle, diz kapaklarına tekme atın; direk dizleri ve de/ya da ayakları kırılır ve ağlamaya başlarlar. bundan sonra kafasına istediğiniz kadar tekme atabilirsiniz, fazla abartmayın öle de bilirler.
4 - size karşı savaşanlarla saldırmak bu durumda bir kaç durum var tabi. öncelikle sizden önce yumruk gardını alırsa bilin ki sizin ayağa her an dalabilir; beden önde dursun ayaklar arkada. çevik olun ayak ile tekme attığında bir elini bir tarafına çeker. bu sırada koyun yumruğu kafasının üstüne; direk bayılır.
5. tabanca çeken öküz. tartışmanın ilk saniyesinde tabancasını çeken bir hıyar varsa; direk hangi elinizi kullanıyorsanız (sağlaksanız sağ elinizi, soğlaksanız sol elinizi) direk adamın silahına götürün ve elinden alın. asla ve asla daha önce kendisini alıştırmış bir tecrübesi yoksa tetiği çekemez. elinden silahı alabilirsiniz.
6. tabanca çeken akıllı. bu en dikkat etmeniz gereken adamdır. tabancasını çeker çekmez, sizden 5 metre uzaklaşıp namlusunu size doğrultan adam varsa; önce içinizden kendinize sonra adama dua edin. uzaklığını dezavantaj görüp kendinizi arabaya ya da herhangi bir yere siper edin. Bundan sonra sizde emanet varsa karşılıklı bir savaş bu, yoksa yavaş yavaş arabaların ya da mevzilerin arkalarına geçerek uzaklaşın ortamdan. Uzaklaştığınızda sipere yatın, yaklaşıyorsa direk kafaya hedef alın. Ya tuzakçı olursunuz ya da tuzak.
sivridir ayakları bastıkça katı taşlara
kadınlar memelidir-ya viski içelim ya bira
hayatta olmayan masalar vardır ya
tam işte onlar içinde bir masa
mike ile jim'e söyle bu gece kadınlara.
mike kadın sevmez, onu kahveye bırakırız ayrıca
azıcık kağıt oynar açılır okyanuslara
hayatta olmayan adalar vardır ya
tam işte onlar içinde bir ada
bizi biliyorsun ya-göz kırpar-kadınlara.
sivridir ayakları gökyüzü vurunca damlara
bu kavga, bu işte yüzüncü katından bir kavga
hayatta olmayan insanlar vardır ya
sen misin mike, jim sen misin yoksa
hadi aldırmayalım-içini çeker-bu gece kadınlara.
efendim bu olay şöyle gelişir:
önce taraflar birbirine gıcık olur. sonra arada saçmasapan bir nedenle çok basit bi tartışma çıkar. ardından tartışma şiddetlenir ve tehditler başlar. burda amaç karşıdakini dövebileceğini ona kabullendirip kavgaya bir adım önde başlamaktır. piskolojik bişeydir. birkaç "sen kimsin lan? oğlum bak beni tanımıyosun bulaşma bana, seni varya gömerim buraya vs. vs. gibi laftan sonra taraflar iyice gerilir. bu arada adrenalin seviyesi yükselir, kalp daha hızlı atar, eller ve bacaklar istemsizce titrer. bu titreme refleks gibidir. kasları güç vermeye hazırlama gibi bi görevi vardır. ardından taraflardan birisi diğerinin boynunuavcuyla iter. bunu yapanlar genelde kavgada dayak yer çünkü bu hareketten sonra surata yumruk gelmesi muhtemeldir. diğer tarafın yumruğundan sonra zaten sarılmalar ve sarılırken vurmaya çalışmalar gelir. bu sarılma mevzusundan ilk kurtulan kavgayı büyük ölçüde kazanır. çünkü kurtulduğu anda yumrukları ardı ardına saydırır. ardından kavgayı izleyen kalabalık olay yeteri kadar büyüyüp kavganın galibi belli olur olmaz tarafları ayırır. dayak yiyen "bırakın ulan beni" tarzı efelikler yapsa da karizmayı çizdirmiştir. dayak atan ise dövdüğü için mutlu şekilde mekandan ayrılır. olay biter. aradan 1 hafta geçince taraflar genelde gene barışırlar.