paslaşmayı karşı cinse olumlu sinyal verme anlamında kullanıyoruz ya şimdi.. hani elektrik alıp verme olayı.. bunun kısır döngüye dönüşmüş halinden bahsetmek istiyorum biraz..
efenim ben son birkaç aydır bir dış ticaret kursuna gidiyorum. size ne tabii ki ama mekan orası. çıkış noktam yani, neyse.. yakında dış ticaret elemanı olacağım oradan alacağım o güzide belgeylen. BM onaylı bir belge.. boş değil! işverenlere duyurulur!.. ehehe işte orada bi' kız var, ne yapsam, ne desem sevinip bakıyor bana. aramızda kalacak bunlar ha? yoksa anlatmam! hee.. peki.. ama ben tamamen nötürüm, hatta negatifim. kimseye umut falan vermedim, cıngar çıkartırım lan! yok umut falan! (duygusal yazarların tepkisinin şerrinden sığınmam gerek..) neyse bu bana yemek ısmarlıyor mesela, sonra da sözleşmişiz gibi bana da ısmarlatıyor sonraki hafta. ısmarlıyorum da. hayır diyemeyen tipler olur ya öyleyim işte. hep de kaybediyorum amk. sonra mesela emr-i vaki bir üslupla "bir yerlere gidelim mi?" diyor ama öyle bi sunuyor/soruyor ki hayır diyemiyor insan. halbuki ben ona hiç pas vermedim. kendi kendine duvar pası yapmış bi ara ama farkında değil. ben de değilim. kurtulacağım kursun bitmesiyle bu fasit daireden. ondan sonra istediği kadar penaltı çeker kendi kendine boş kaleye.. ben ilerde 9 aylık oynamak istemiyorum o kızlan.. bana ne lan mızıkçıyım işte!
