Kendisi filozof olmakla birlikte asıl ününü bilim felsefesi ile yapmıştır. Empirik düşüncenin bilimdeki yerine dem üzerine çalışmaları olan Popper'ın görüşüne göre gözlem ile empirik bilimler doğrulanamaz fakat yanlışlanabilir. Eleştirel akılıcılık teorisine göre bilimsel teoriler akılcı bir biçimde eleştirildikten sonra onları yanlışlayacak testlere tabi tutulmalıdır. Kısacası bir bilginin yanlışlığını kanıtlamaya yönelik bir düşünce sistemine sahiptir.
indirgemecilik, nesnelcilik, radikal deneycilik ve tümevarıma yani mantıksal pozitivizme karşı olan bilim felsefecisidir. tümevarım ve doğrulanabilirlik ilkesini reddetmiş ve tümdengelim ve yanlışlanabilirlik ilkesini savunmuştur. Popper, bilimde veya bilgide evrensel yasaların olmadığını ileri sürmüştür. Ona göre bilimselliğin ölçütü bir kuramın yanlışlanabilir olmasına bağlıdır.
hülasa; üstad bakmış ki say say olacak gibi değil tüme varılamıyor azizim, en iyisi eleştirip tersten doğrulamak demiş...
yanlışlanamayan hiçbir kuramın olmadığını sadece bazılarının yanlışlanmasının biraz zaman aldığını söyleyen britanyalı radikal bilim felsefecisidir. iki ciltlik açık toplum ve düşmanları eserindeki platon ve marx eleştirisi okumaya değerdir. ömrünün kalanını herşeyden vazgeçip ormanın içindeki bir kulübede yalnız yaşayarak geçiren enteresan bir adamdır.
yanlışlanabilirlik ilkesi bağlamında tarih ve psikolojiyi bilim kabul etmez.
Demokrasiyi yönetimin seçimle geldiği idare tarzı diye tarif etmek doğru değildir.
Demokrasinin en iyi tarifi, yönetimin seçimle kolayca gittiği idare tarzıdır.
Bilmediğim bilim felsefecisi. Shshhshs. Fanatikleri yine ortaya çıkmış. Açık toplum, yanlışlanabilirlik işte. Yahu adamın tahsilini görmediniz mi, o kadar da yazısı var? Kalkmış bir de eleştiriyorsunuz. Cahillik resmen.
Artık "felsefe cahili turnusolu" olarak adlandırılması gereken düşünceli insan. Herifi okuyorum okuyorum aynı yerde dolanıp duruyor. Sanırım kendisine bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Bir kere açık toplum, yanlışlanabilirlik dedi diye "en büyük bilim felsefecisi" oldu.
alexandre koyre diye birinden haberiniz var mı? Bak, yazmıştım zamanında; (bkz: alexandre koyre)
Tanıştığım bütün iyi akademisyenlerin "çok ciddiye almayın" demesiyle hakkında düşündüklerimi teyit ettiğim insan. Aa ama olur mu kaç yıl felsefe okumuş, kaç yıl eğitim görmüş, lütfen.
(bkz: balon)
Kendisi hakkında konuşan kimsenin felsefe hususunda yetkin olup olmadığına ilişkin belirleyici bir insan.
Bir insan bu adamı övüyorsa veya haklı olduğunu düşünüyorsa onun felsefeden anlamadığını anlayabilirsiniz. Bana inanmıyorsanız bildiğiniz tanıdığınız yetkin felsefecilere veya akademisyenlere sorabilirsiniz. Hepsi doğrudan söylemese de söyledikleriyle şunu kastedecek: Yarım akıllının teki.
ona göre bilim, ancak yanlışlanabilir olduğu sürece bilimdir. bu noktada popper’ın meşhur kuğu örneği vardır. bir bilim insanı bir milyon kuğuyu inceleyip de “bütün kuğular beyazdır” derse eğer, bu yanlışlanabilir bir bilgi olmayacaktır. bir milyon birinci kuğunun siyah olma olasılığı vardır, dolayısıyla gerçekliğini yitirme ihtimali mevcuttur. bütün kuğuların beyaz olması ancak eldeki verilere dayanılarak yapılan bir tahmindir, bilim niteliği taşımamaktadır.