kitaplarının kalınlığını görüp "bu kadar uzun yazdıysa kesin saçmalamıştır" mantığındaki fikir yoksunu insanların anlamadan, anlamaya çalışmadan, anlayamayacaklarını zannederek hakkında saçma sapan çıkarımlara vardığı çağının ufku feylozoftur. "feylozoflar bugüne dek tarihi anlamaya çalıştılar, önemli olan onu değiştirmektir" demiş adamdır, zeki adamdır.
komünist ya da ismine ne derseniz deyin toplumsallığın bir modelden ziyade bir süreç olduğunun farkında olmasından daha ötesi, onu doğru bir şekilde, yani bu haliyle gösteren ilk düşün adamıdır. dialektik materyalizm tam da bunu anlatır, mevcut koşulların içinde evrilen yeni toplum nüvelerini anlatır.
17. yüzyıldan itibaren şekillenmiş ve bir kesimin dünyanın büyük bir bölümünün emeğini sömürmesi ile şekillenen kapitalizmin insanın toplumsallığına ne denli büyük bir ihanet olduğunu yazdıklarını okuyan birinin görmemesi imkânsızdır. "bireyi öldürüyor" denilerek fikirlerini "insan doğasına aykırı" bulan tiplerin insanların bir bölümü toplumsal kaynakların gereğinden fazla bölümünü iç ederken kitlelerin sefalet içinde sürüklenmesini, emeğin bir meta olarak kabulü ile insanın doğayı ve kendini şekillendirme yeteneğine en büyük ihanetin edildiğini görmemesi tuhaftır.
"dostlar arasında bunların lâfı olmaz" diyenlerin bile bütün insanları ortak olarak algılamaya vesile olan bu adamın fikirlerini değersizleştirme çabaları ise oldukça naiftir.
"insanın doğası" sömürüyü, katliamları, kana susamışlığı mı gerektirir ki marks'a bu denli öfke duyulur? marksizmi doktrinize etmiş ülkeler ve deneyler sadece bir süreçtir, bunu marksizm diye okumak ya da marks'ın bütün zamanların anlamını çzömüş olduğunu iddia etmek teolojiden başka nedir ki? marks'ın sunduğu bir anahtar, bir bakış açısıdır, uymadığı yerde değiştirmek insan yaratısının ve diğer düşünen insanların elindedir.
kapitalizmi insan doğası ile örtüştüren tiplerin 16. yüzyıla bir zaman makinası ile ışınlandıklarında feodal yapıyı insan doğası ile özdeşleştirecekleri aşikârdır, ama hayata diyalektik materyalizm ekseninde bakan birisi insanın ekonomik ve sosyal ilişkilerindeki temel çelişkilerin güç haline getirildiğini nasıl göremezler? hayata tutunmak için birilerinin kıçını yalamak zorunda bırakılan bizler için bunun insanın düşünsel kapasitesine haksızlık etmek olduğunu görmemek bize sunulan o iğrenç "besini" kanıksamış olmamız olabilir ancak.
insanlar eşittir, insanlar özgürdür ve özgürlükleri eyleyen olmalarıyla alâkalıdır. sscb'deki kimi yönleri oldukça başarısız yeni sınıflı yapıya bakıp marks'ı harcayanlar farklı kapitalizm örneklerinin ortak noktası olan kitlelerin sömürülmesini, kapitalizme içkin eşitsizliği nasıl görmeyebilirler tuhaf.
"din kitlelerin afyonudur" lâfı, kapitalizmin serpilmesi ile kapitalizmin öncülü olan feodal ilişkilerin koruyucu çatısından mahrum bırakılmış kitlelerin tutunmak için tek güvenli liman olarak dini görmesi, toplumsal bir sığınak olarak kapsamı eskiye oranla oldukça daralmış olan geleneğin ve dinin ön plana çıkması olarak ifade bulan filozof.
uykusuz 2. sayfa karikatürü;
açıklama olarak: "tayfun talipoğlu akp den aday gösterilmesinden gurur duyduğunu zaten hiçbir zaman marksist olmadığını belirtti."
karikatürdeki karl marx: "çok da skimdeydi zaten ben de hiç bamteli izlemedim"
aşmış insan. daha 24 yaşındayken yazdığı yazılarla para babalarını üzdü. daha sonra komünizmi ortaya koydu, para babalarini daha çok üzdü. hala da devam ediyor üzmeye.
30 yaşındayken "kominist manifesto" yu hazırlamış ve ömrünün son 25 yılını halkın anlayabileceği bir biçimde kapitalizmin eleştirel analizini yapmaya adamıştır. bu analizin sonucu olan "kapital" isimli eserinin ilk cildi sağlığında diğer ciltleri marx' ın çalışmalarını toparlayan engels tarafından, ölümünden sonra yayınlanmıştır.
Iscilerin, insanlik tarihinin kurtulus yolunu inceleyen ve cözümleyen, eserleriyle öldükten sonra bile ölümsüz kalan, ezilen halkin tarihsel eylemine isik tutan, ezilenlerin en büyük savunucusu olan, büyük dehayi 126.yilinda saygiyla aniyoruz ...
Seninle ayni safta oldugum icin gurur duyuyorum ...
Marx herşeyden önce filozoftur. Ünlü bir filozof. Tarihe adını altın harflerle yazdırmış bir filozof.
Komünizm'in babası sayılır. Bu yüzden bazı kesimlerce sevilmez. Ancak onun teoriside insancıldır. Örn: islam insanları huzura götürmeyi amaçlar ancak müslümanlar bugüne kadar dünyaya bir gram huzur vermemiştir. Özelliklede kadınlara (bkz: el kaide) Genelleme yapmıyorum. Aynı şekilde komünizm'de insana huzur getirmek için vardır ancak komünistler dünyaya huzur getirmez. (bkz: afganistan savaşı)Yani suç Karl babada değil komünist abilerdedir.
Ayrıca Karl Marx'ın çok karizmatik bir ismi vardır. Kız olsam verirdim. Birde o sakallar yokmu, bitirdi beni.
Şiirleri de vardır...
MATEMATiK BiLGELiĞi
I
Herşeyi özetleyip indirgedik imlere,
Kesin matematik imlerle artık Uslamlama.
Tanrı bir noktaysa eğer, silindir sayılamaz,
insan - üstü otururken, kafa üstü duramaz.
II
a Sevilense eğer ve b de Seven,
Öç tutarım gömleğimin on keresiylen
Ki a ile b toplandığında
Sevişen bir Çift çıkar ortaya.
III
Ölç çizgilerle Dünyanın dört yanını,
Yine de boşaltmazsın onun Canını.
a'yla b'yle kavgalar yatışsaydı eğer,
Ne işe yarardı Mahkemeler.
Marxın değeri, toplumsal düşüncede birdenbire niteliksel bir değişme meydana getirmiş olmasından ileri gelir. Tarihi yorumlar, dinamiğini anlar, geleceği önceden görür, böylece bilimsel görevini yerine getirmekle de kalmayıp, ayrıca devrimci bir düşünce de ortaya atar: Dünyayı yorumlamak yetmez, değiştirmek de gereklidir. Ancak o zaman, insan kölelikten, çevresinin aleti olmaktan kurtulup kaderinin mimarı haline gelir. O gün bu gündür, Marx eski düzeni korumaktan çıkar sağlayanların boy hedefi olur. Tıpkı köleci Atina aristokrasisinin ideologları olan Platon ve çömezleri tarafından eserleri yakılan Demokritus gibi...
kendisi bir ekonomi kitabı yazmıstır. (bkz: das kapital)
kendisinin yazmıs oldugu bu kitap, doneminin avrupa sında muhim bir yankı olusturmustur. bu kitabın yazıldıgı donemde, işciler ölesiye sömürülmekte ( gunde 16-20 saat calısma, haftasonu tatilinin olmayısı, ve hatta insanların fabrikadan cıkamamaları), aynı zamanda halka hic bir sey verilmemekte ama doneminin lordları keyif icinde insanları savastan savasa surmekteydiler.
kapitalizmin bitecegini, cokecegini soyleyen bu kitap, o donemdeki insanlar icin buyuk bir umuttu. baslarındaki lordların onlara hic bir hak tanımayacagını bilen ezilen kesimler ' oyle de ölüyoruz, böyle de ölebiliriz, ama en azından bir seyler kazanabiliriz' diyerek ordular kurmus isyanlar cıkarmıslardır.
ezilen kesimler ve işci sınıfları, bu savastan gayet karlı cıkmıslardır. ( gayet desem de abartmayayım, 8 saat calısma, pazar gunu tatil).
hal buyken, zengin ve guclu lordlar, bu sınıflarla barıs kararı almıslardır. yavas bir sekilde de olsa ezilen sınıfların isteklerini kabul ederler.
bu nedendendir ki, protestoda bulunan adı sanı bilinmeyen fakir ve bagıran 10 insan, buyuk lordlar icin eski tehditi hatırlatır. ( atv grevi)
kendisi, insanların dine yonlendirilmesinin devlet tarafında tesvik edildigini soyler ( bunu doneminin butun sol fraksiyonları soyler). dine yonelen insan, yukarıdaki yuce kurtarıcının umuduyla butun somurulmelere katlanır, hakkını savunmaz. hakkını savunmayan bir insan ise, somurucu devlet anlayısının tam istedigidir.
devlet otoritesi ( otoriteleri) yok oldugu zaman, insanları dine tesvik edecek elin yok olacagını ve bu nedenle de insanların tanrı ya inanmaktan vazgececeklerini belirtir. **
Kapitalizmin geleceği konusunda şüpheli sinyaller aldığımız şu günler de kulaktan doğma,saçma,dogmatik kalıplarla kendisine bok atmaya çalışmak yerine;herkesin bu adam ne demiş gerçekte deyip okuması ve artık son kullanma tarihi geçmiş olan şu cellat düzeni yıkmada kendisine kılavuz olduğu için teşekkür etmesi gerektiği,büyük insan,BÜYÜK BiLGE...
Diyalektik materyalizmin yaratıcılarından. Diyalektik metaryalizm yaşamı diyalektiktik yasaların hakim olduğu bir yapı olarak düşünür. Bir başka deyişle bırakın yaşamı tek bir nedene indirgemeyi, neden-sonuç ilişkilerinin çok ötesinde ele alır. Evrendeki bütün ilişkilerin bir ağ yapısı gibi olduğunu söyler.
kaba sakaldır, üstelik herkes bilmez inadına sakalını kesmeyen düşünür ve iktisatçıdır. ayrıca sakalını kesmemek bir yana iyi bir ayarmatördür, özellikle engels ile birlikte takıldıklarında...
karl marx ın kapitalizmi içten eleştirdigini bilmeden ( yani kapitalizm hakkında okutulabilecek bir ders kitabıdır das kapital, okutulur da) buraya gelip atıp tutanlar guldurucudur.
aman da kapitalizm de rekabet var, su var, bu var diyerek kapitalizmi oven cogu insan bilmez ki, marx zaten bu gercekleri de yazmıstır. hatta kapitalizmin cokus seklinde de rekabet gibi unsurların onemli bir payı oldugunu belirtmiştir.
das kapital in ekonomi ogrencilerine okutuldugundan bahsetmiştim degil mi?
marx ın hala unlu olmasının nedenlerinden biri, yazdıgı bu kitabın hala gecerliligini korumasıdır. soyle diyeyim, george w bush un ekonomi uzmanının yazdıgı ekonomi kitabı, 2008 krizinde bir sınava girmiş, bu sınavı gecememiş, ve gecerliligini yitirmiştir ( george w bush un ekonomi politikaları da bu kitabın uzeri kurulmustur).
tamam, buraya gelip iki satır ile marx ı curutmeye calısabilirsiniz, yapabilirsiniz bunu, yapmayın demiyorum; avrupa da ekonomi ustune yorumlar yapanlar bilimsel yontemlerle calısırlar, marx ın yazdıkları tutarlı olmasaydı zaten bu gorusleri terk ederlerdi. usenmeyin biraz arastırın, avrupa da kac tane ekonomi politikasi, ekonomi kitabı terk edilmiş gorun.
marx hakkında tartısılan sorun sudur, marx bu kadar tutarlıysa neden bir devrim olmuyor? marx ın ustune yapılan tartısmalar bu konu etrafında doner ( sozlukte degil).
kaldı ki, kapitalizmin nimetlerinden faydalanıp kapitalizmi sevmeyen insan argumanı cok basarılı degildir. kapitalizmin nimetlerinden esas faydalanan burjuvadır ( turkiye nin en zengin 100 ismi, dunyanın en zengin 500 u listelerindeki insanlardır), 3 ila 10 bin lira arasında maas alanlar degildir.