'savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye, zaman ki sana hasta olmuş, incelikli haytasın, raksederken mahallenin maşallahı, eyvallahı, güzelleş be oğlum şimdilik ölümüne kadar hayattasın. şimdilik, ölümüne kadar hayattasın.'
"Şimdi sizin kafanızda iki tane soru işareti var. bir, dayak nedir ? iki, niçin atılır ..
Sıradan bir dayakta vücutta iki şey yükselir. Bir, korku. iki ardinal. Ardinal bir hormon. Dayağa karşı olan arzuyu artırıyor. Biz bunu istemiyoruz. Biz istiyoruz ki, kabahatinizi hatırlayın. Sıradan dayağa örnek, sıradan dayak... Yaratıcı dayağa örnek, öğretmenlerimizin cetvelle bize böyle vurması.."
Bizler silahliyiz.
Hayir. Sizin yalnizca mermileriniz, ve silahlariniz bosaldiginda da ayakta durmuyor olacagima dair umudunuz var. Çünkü sayet ayaktaysam silahlarinizi tekrar dolduramadan hepiniz ölmüs olacaksiniz.
kadir inanır: seviyorum de
kadın oyuncu ( kim olduğunu hatırlamıyorum): sevmiyorum
k . i: seviyorum de
k . o: sevmiyorum
k . i:seviyorum de lan
k . o seviyorum
k . i: yalan söylüyorsu .
yvonne: dün gece neredeydin?
rick: çok uzun zaman geçti, hatırlamıyorum.
yvonne: bu akşam seni görebilecek miyim?
rick: o kadar uzun süreli planlar yapmıyorum.
"hukuk fakültesinin ilk yılında bize şu iki şeyi öğrettiler: 1.annen bile seni seviyorum dese birine danış 2.adalet istiyorsan mahkemeye değil randevuevine git"
edit: harrison ford un başrolülünü oynadığı bir filmdi. adını hatırlayamadım.
"siz koca bir pisliksiniz. neden biliyor musunuz? çünkü hiçbirinizin ne olmak istediğinize dönük bir içgüdünüz bile yok. benim gibi insanlara ihtiyacınız var. benim gibi insanlar gerekli. böylece parmağınızı uzatıp "hey işte kötü adam" diyeceksiniz. peki, bu sizi ne yapıyor, iyi adam mı? siz iyi değilsiniz. benim bir sorunum yok, ben her zaman doğruyu söylerim. yalan söyleyenler sizlersiniz. pekala kötü adama iyi geceler deyin. bir daha benim gibi kötü bir adam göremezsiniz. ben kötü bir adamım ama siz daha kötüsünüz."