Bugun de irade sahibiyim günlük yemek yedim biliyor musun ama irade sahibiyim.bunun altini çiziyorum.cay kahve de ictim günlük irade sahibi oldugumu unutmuyorum.
Kirli olan bulaşıkları makineye yerlestirirken irade sahibi oldugumu unutmadım.
Suan uzaniyorum günlük fakat irade sahibiyim evit.
Belediyenin piknik, spor ve yürüyüş yasak anonsu ile uyandım.
Haber sitelerinde şehirlerarası yolculuğun yasaklandığını okudum.
Sonra aklıma bir soru takıldı:
Acaba kaç kişi ölünce, iktidar test işini ve sokağa çıkma yasağını ciddiye alacak?
annem riskli gurupta 65 degil ama yuksek tansiyon hastasi.
ziyaretleri kestim.
alisverislerini de kapidan veriyorum.
bugun bir sey ister misin dedim.
37 numara terlik.
beyaz tuvalet fircasi.
havuc soyacagi.
acik renkli buyuk boy saksi.
kokusuz duz iki tane mum.
istedi.
once isten dolayi dikkatimi cekmedi sonra listeye bakip dusundum de.
bu kadin 37 numara terligi giyip kocasini havuc soyacagiyla ince ince dograyip tuvalet fircasiyla tuvalet deligine mi tepistirecek kalanini da saksiya mi gomecek.
mumlari ben de anlamadim.
çalıştığım işyeri ücretsiz izine çıkardı, maaş almadık henüz, cebimde 39 lira para ve limiti dibe yaklaşmış ödenmemiş kredi kartı mevcut..
şimdilik günü kurtarmanın peşindeyim, bisikletle dışarı attım kendimi sabahtan.
bir yere oturdum ve sözlüğe bakayım dedim boş boş.
eşim ve minik oğlum uyuyor hâlen, bir şehir uyuyor, insanlık uyuyor.
çareler gibi, çözümler gibi; gözlerini faltaşı gibi açmış onca dertlerin, birikmiş ödemelerin aksine, inatla, koca koca pençeleri ve öfkeli halleriyle.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2000112/+
ispanyolcada temelimi sağlamlaştırıp,Rusçada da okuldan kalan yerden devam ediyorum.Karantina daha da uzarsa birkaç dil öğreneceğim bu gidişle...
Bir an önce dürülüp, ortadan yok edilmesi temenni edilen gri günlüklerdir.
Kaygının, endişenin, geleceğe dair korkunun, parasızlığın, ne olacak, ne olacağız, hasta mıyım acep, olacak mıyım, olursa ne halt edeceğim gibi konulardan ibarettir.
Hayatın o farkında olmadan, rutinimiz olan sıradan şeylerin özlemidir.
Hay bin kunduz denilesi günlere aittir.
Tabiat ananın, evrenin, ulu tengri' nin başımıza indirdiği balyozun sersemliğine dairdir her cümlemiz.
" anneee ben çıkıyoruuuumm" deyip kapıyı çektiğimiz günlerin değerini bilmektir...