öyle bir yoğunluk bir korku hali ki karanlık nasıl çıkar içinden bilinmez çocukkenki en büyük korkumuz annelerimizxin babalarımızın bizi biraz daha uslu yapmaya çalıştığı ve bunun için karanlıktaki ''öcü''leri kullandığı zamanlar onlara o kadar alıştık ki artık karanlıktan onun bilinmezliğinden korkuyoruz çünkü ordan her an bir ''öcü'' çıkabilir karşımıza ama eğer ışık olmasa asla değeri anlaşılamaz ışığın diğer kardeşi bazen güzel ve serinletici bazen korkunç ve üzücü karanlık ...
tüm hataların örtüldüğü tüm zayıflıkların gizlendiği an. siz gün ışığı gibi olsanızda karanlığın tam ortasındaysanız eğer, bi süre sonra sizi ele geçirecek. önce istemeyecek ve korkacak kaçacaksınız, ama içindeki gizemi, sırlarla örülü dünyası ve gücü sizi kendine esir edecek kaçmak istemeyecek tam ortasında olmak isteceksiniz. gecenin dünyayı örtmesi gibi sizi hapsedecek. huzuru yaşadığın bu yalnızlık olacak. ne ölümün kıyısında da ne karşılıksız sevmeler de ne de sonsuz kaçışlarında bulabileceksin bu huzuru.
çabalama artık iyilik için, bırak karanlık seni esir alsın. ruhunda bir iblis varsa melek olmaya çabalama. bırak karanlık içindeki cehveri çıkartsın. kalbin mi? o parçalara ayrıldıktan sonra bir uçurumdan aşşağı atılalı bir asır geçti. iyiliğe inanan beyaz değilsin. sen artık sadece siyahsın...
(bkz: 7000 inci entry)
Ayın Kardeşleri serisinin Cadı ve Değişim'den sonraki üçüncü devam kitabıdır. Martı kitabevinden çıkan kitap temmuz sonlarından itibaren kitapkurdu.com ve d&r'daki yerlerini almış durumdalar.
serinin bu kitabında kardeşlerden Menolly'nin dilinden olaylara şahit oluyoruz. Biseksüel eğilimler gösteren Menolly'nin nasıl bir vampire dönüştüğünü burada daha çok irdeleyen Yasmine galenorn sürükleyici üslubunu bu kitaba da işleyerek tatlandırmıştır. şahsım adına kitabın yayınevine sırf çıktığı zaman kaçırmayayım diye kitapkurdu'na üye olup takipçisi olmamı sağlamıştır. yalnız kitabın haziran 2010'da çıkması beklenirken bir aylık gecikmeyle çıkması benim gibi takipçilerini üzdü diyebilirim. ah yapabilsem de ingilizcesini okuyabilsem azizim. yalnız bu seferde kitabı yurtdışından almak gerekiyor, ben baktım türkiye'de orjinal kitapları bulunmuyor sanırsam ki.
Öteki Dünya Haber Ajansı (ödha) için çalışan ekibimiz bu kitapta öteki dünya'nın sivil savaşından dolayı iplerini koparmış ve kendilerinin patronları olmuştur. birinci ve ikinci kitapta dünya'ya geçiş yapan cin üçlüsünün aksine kan emiciler adı ile tanınan öteki dünya vampir yuvası dünya'ya geçiş yapmış ve dünya'da saldırılar düzenleyerek vampir ordusunu genişletmektedir. bu durumda ödha ekibimizin yardımına ve liderliğine ihtiyaç duyulan Menolly istemeyerek de olsa grubun lideri konumuna yükselirken Camille'in Trillian takıntısı ve Morio tutkusu yanında Delilah'ın Chase aşkı ve Zachary sevdası perilerin çok eşli hayatını kitaplarda yansıtırken karanlık'ta menolly'nin puma rainier sürüsünden Nerissa'yla etkileşimini ve karabasan Rozurial'le yakınlaşmasını görüyoruz, diğer yandan Vampirler Anonim'in başkanı Wade ile olan ilişkisi de işleniyor. bu açıdan bakıldığında biraz şehvetli bir kitap, yalnız ayın kardeşlerinin insan değil peri olduğunu unutmamak lazım.
Karanlık
Spot ışıklar yanmadan önce sahne karanlıktır
insan
Spot ışıklar onu aydınlatmadan önce insan sadece insandır
Karanlıkta kalanlar ışıkları kıskanırlar
Ama o insanı özler orda olmasının bir nedeni vardır mutlaka
Ama yalnızlığına kaçmak ister
Yalnızlığın yalnızlık olacağı bir yer mutlaka vardır
Gel seninle bir anlaşma yapalım şimdi
Ben gideyim emin ol ki bir süre ayrı kalırsak hiçbir şey düzelmeyecek
Olsun
Ben biraz gitmek istiyorum
Kravatımı çözmek, makyajımı silmek, şişmanlamak istiyorum
Saçlarımı uzatmak, tırnaklarımı kesmek, taze fasulyeden bahsetmek
Kimin daha iyi olduğundan habersiz
Artık en iyi olmak değil en iyiyi almak istiyorum
Tercihlerimiz yolumuzu aydınlatır
Işıkları, kadınları, alkışları, parayı, dedikoduları, araba anahtarlarını, soruların olmamış cevaplarını Sana bırakıyorum
Onları al, alabilirsin zor değil
Spot ışıklar yandığında tavşana dönüşmüyorsan eğer
Neyse buralarda olacağım
Size bakacağım
Başkalarını sevmenizi izleyeceğim, mutlu olacağım
Çünkü bende onları seveceğim
Uyuyamayanlar için uyutmama televizyonu artık sona eriyor
iYi UYKULAR...
okan bayülgen http://www.youtube.com/watch?v=vGQNM_ZmG0k
nedir? ışıksızlık durumu. bu durumun hem gerçek hem de mecazi manalar içerdiğinin farkındayım, ama mesele o değil. çünkü çok da farklı şeyler değil ikisi. karanlık en konsantre olabildiğiniz yerdir, en kendinize dönebildiğiniz, içinizi en rahat görebildiğiniz. suskundur, bu yüzden nettir. kafa karıştırmaz. sizi size bırakır, hayal kırıklığına uğratmaz. olduğu gibidir. komik gelecek belki ama, karanlıkta şiir yazmak ister insanlar. karanlıkta daha kolay ağlarlar, acılarıyla yüzleşirler. karanlıkta sevişirler. karanlıkta her şey daha büyülüdür. gerçek olmayan bir tarafı vardır çünkü, dış dünyada olamayacak kadar saf ve gerçek. çok mutlu yada çok üzgün olduğumuz, aklımıza sonsuza dek kazımak istediğimiz anlarda gözlerimizi kapatmamız da bundan. duyularımızın gösterişsiz algılarından çok, aklımızın kapasitesini kullanmak istememizden. her şeyi olduğu gibi, eksiksiz fazlasız anlamaya çalışmamızdan.
güzeldir karanlık. kendimizi hep karanlıkta biliriz. ders aldığımız anlar varsa, hiçbir zaman mutluluğun doruklarında olduğumuz anlar değildir bunlar, karanlıkta yatağımıza kıvrıldığımız anlardır.
geyiğini de yapacaksam, söyleyeyim; süper kahramanlar da hep gece çıkar gelirler, karanlıkta.
evet şu an bunları yazdığım oda da karanlık. garip işte. öyle.
en çok da içine düştüğünüz umutsuzluğu niteleyendir.
insanların bana samimi olmadığını hissettiğim an düşüyorum bu karanlığa...kendimi düşünürken düşüyorum...ışığın olmaması önemli değil ama umudun olmadığı o karanlıkta durmak çok zor..kaldırımda açılan ve kapatılması unutulmuş sessiz sedasız belediye çukurundan daha derin, daha acı daha...daha kötü bu karanlık..
kendimi anlamak için her gün şu sözlüğe girip 'ben' butonuna basmam da takdir edersiniz ki işe yaramıyor. kimseye zararımın dokunmadığı anlarda herkesin bana zarar vermek için yarışmasını anlamıyorum..kimsenin bana zarar vermediği anlarda da zararı verenin bu sefer kendim olmasını da anlamıyorum.
karanlığı sevmekten başka çarem yok. çünkü bana ait olmayan yüzlerle, karakterlerle ve dolayısıyla bana asla tanıdık gelmeyen diğer hayatlarla dolu 'aydınlığımda' aldığım nefes de bana ait değil.
kimsenin sizi göremeyeceği, bulamayacağı, zarar veremeyeceği hissi yaratan, yer yer ölüm kavramıyla özdeşleşmiş güzellik. herşeyden siktiri yiyince sığınılan, sadece sarılan, soru sormayan, ne kadar içinde bulunursanız o derece somutlaşan bir hiçliktir.
yalnızken, özellikle geceleri güzeldir. etrafta hareket, telaş yoktur.
göremediğiniz için düşünmeye başlarsınız. düşündükleriniz ağır gelse bile karanlık bunun gözünüzün önünde somutlaşmasını engeller,
bir şekilde korur, görünmez yapar.
kafanızın içinde güvenli bir bölgeniz varsa karanlık oraya ulaşmayı kolaylaştıracaktır.