avrupa'da kilisenin bilgiyi engizisyona hapsettiği çağ. cennet anahtarları satılan, binlerce kadının, bir kaç yüz erkeğin yakıldığı dönemdir. kavimler göçüyle başlamış ve istanbul'un fethine denk gelen rönesans ile son bulmuştur. (sanki şu aralar islam alemi de aynı sıkıntıları yaşıyor gibi geldi birden.)
dünyadaki kötülüğe,yıkıma baktığımız zaman aslında karanlık çağdan hiç çıkmadığımız ortaya çıkıyor. hatta karanlık çağı geride bırakmak şöyle dursun, daha da dibe batışımızı sağlayacak yüksek tahribatlı silahlar üretip bunları kendi üzerimizde kullanıyoruz.
karanlık dönem, M.Ö.1200-800 arasında yaşanmıştır. Bu devirlere ait yapılan arkeolojik kazılardaki veriler pek bilgi içermez. Yunan anakarası, Ege adaları ve ve Batı Anadolu' daki kazı çalışmalarındaki tabakalarda ise yangın tabakalarına rastlanmıştır.
Karanlık Çağ, Avrupa tarihinin karmaşık ve nüanslı bir dönemidir. Bu dönem, barbar istilası, kültürel gerileme ve entelektüel durgunluk ile ilişkilendirilse de, aynı zamanda önemli değişimlerin ve gelişmelerin de yaşandığı bir zamandır. Karanlık Çağ'ı basit ve genellemeci bir bakış açısıyla değerlendirmek yerine, bu dönemin karmaşıklığını ve çeşitliliğini anlamak önemlidir.
Yazılı belgelerin olmadığı çağdır. bu yüzden Sınav, test öss ve kpss yapılamamıştır.
Kadın daha ağda yapmayı ve yüksek topuklu giymeyi icat edemediğinden, karı kız kavgası da pek yoktur.
son 100 senedir süren zulüm devridir. her tür haksızlık, adaletsizlik, şerefsizlik yapılmıştır. neyse ki her karanlığın ardından güneş doğar. güneşi bekliyoruz.