en güzel örneklerinden biri, tabutta rövaşata filminin son sahnesidir. haberlerde, mahsun'un tavus kuşunu kestiği ve yiyecekken yakalandığı söylenir ve akabinde meşhur "seni yerim sosis" reklamı. madalyonun iki yüzü.
Artık miğde bulandıran dal. genelde en fazla rağbeti görendir. dolayısıyla her 3 komediden 2 sinde bu tarz vardır hem kolaydır hemde güldüren. kaliteli mizahı en son nerede gördünüz?
1961 meclisinin açılışında kendini senatör yapmış cunta üyelerinin "milletin kayıtsız şartsız egemenliğine bağlı kalacaklarına" yemin etmeleri muazzam bir kara mizah örneğidir.
sözleri şu şekilde olan; albümü tanımlayan en iyi şarkılardan biri.
atılmışız bir sahneye
sarılmışız beyaz iplerle
hayat bize oyunlar yazmış
bölünmüşüz başrollere
bir an olsun sönmemiş hiç
kir gösteren ışıkları ah
bu dünyada sevmeye değer ne varsa kirlettik
çırıl çıplak teslim olmaya hazırdık
korkusuz ne yüzsüzler ruhsuzlar ne soysuzlar yetiştirdik
bilmezler inanmazlar bana yeter son perde
kim bu elleri bıcaklı yabancılar
sesi gür, yüzü uğursuz karartılar
perdenin sonuna doğru belirdiler
bizi yalana inandıran hurafeler
bu dünyada gülmeye değer ne varsa eskittik
ne yüzsüzler ne ruhsuzlar ne soysuzlar yetiştirdik
bilmezler, inanmazlar bana yeter son perde
Çok kolay yapılsa bile, anlatmak zordur. Bazı kesimler, kara mizah' da sinirlenirler. Kara mizah aslında "Güler misin Ağlar mısın" durumudur. Mesela unutkan bir yaşlının bakkala tereyağ almaya gidip, yumurta alıp gelmesine gülersiniz. Bi yandan da üzülürsünüz. Bu tarz nüktelerle harmanlanan yapıtlarda kara mizah yapıtlarıdır. Lâkin bazıları dalga geçiliyor sanıp, sinirlenir, yerer, kötüler. Kendileri de ayrı bir kara mizah konusudur.