Yandım eridim tanrım böyle kul yaratılır mı?
Gördüm büyülendim ah yenildim
Bir çift karagüneş deydi birden gözlerime
Sana emanetim yarabbim
Güne geceye senelere
Kabıma sığamazken duruldum
Ne tuhaf içimde arzular
Sanki ilk defa aşık oldum
Senle talan olsun malım mülküm herşeyim
Sen dile uğruna hemen canımı veririm
Herşey yalan olsun sen ol benim gerçeğim
Sen çiçekleri barıştır ben suya dönerim...
ilkokul düzeyi diyaloglar ve mantık yürütmelerle dolu; hayalgücümü pek gülümsetemeyen ve şaşırtamayan arthur c clarke eseri. konu:milyarlarca yıl geçmiştir, değişik uygarlıklar kurulup yıkılmış. sonunda insan ölümsüz olmuş ama bedel olarak merak duygusunu kaybetmiştir ve dış dünyayı aklına getirmekten bile korkmaya başlamıştır. aralarında yiğit bir genç yitirmediği merak duygusunu alıp "ben dış dünyaya gidecem" diye coşar, ve olaylar gelişir. ama beklendiği gibi gelişmez. en sonunda insana "ne oldu lan şimdi" dedirtir, yer yer gülümsetse de, genelde "eee, sonra" diye düşündürür...ayrıca birçok yerinde çevirinin mi ilginç olduğunu, yoksa yazarın mı sapıttığını anlayamadığım ilginç tekrarlar bulunur.
aslen özgür bir de kardeşi var dünya tatlısı öder olan grup. bu adamlar müzisyen ve tv kutusuna sığmazlar, sokaklardır yeri. (bkz: mor menekşe)
bulent ortacgil' in, subat ya da mart ayiydi sanirim, izmir' de verdigi konserden once, fuar ismet inonu sanat merkezinin onunde, yagmur altinda, ufak ama sahane bir konser veren sokak grubu.bulent ortacgil ve erkan ogur' a kimsenin lafi olamaz. cok guzel bir ortacgil konseriydi. ama o aksam eve giderken, beni etkisinde birakan grup kara gunes idi.konser oncesinde, disarida beklerken, hos bir tini, bir santurun tinisi, pek cok insanin kulagini yakaladi, cevresine topladi. insanin icini; nasil anlatsam, sigaranin dumanini karanlikta spot altinda gordugunuzde nasil bir duygu kaplarsa, o santurun sesi de oyle kapliyordu. oracikta, kendi doldurduklari cd' lerini aldim. kabi, kapagi falan olmayan cd' nin icinde bulundugu zarfin uzerinde "kara gunes - siya siyabend yaziyordu. altta da 17 tane sarki ismi vardi:1-diken2-mor menekse3-acilmaz kapilari4-ela gozlerini5-bin isik yili6-alev alev7-neden bilmem8-yok9-gece10-ne kafasi11-eriyor dunya12-vurma komsuna13-yalan14-paranoya15-seher vakti16-hic bir sey bilmek istemiyorlar17-santur hemoben siya siyabend' i album isimleri zannediyordum, meger o da grupmus. tabii bu noktada maalesef hangi parca hangi grubun onu bilemiyorum.kara gunes ile ilgili, bende o kisa sure icerisinde o kadar guzel, o kadar sicak seyler kaldi ki. santurayi hic sasmadan calan o arkadasin yagmur altindaki dizlerinin uzerinde iki buklum goruntusu, sarki bitiminde "hiiaggh dizlerim amanin" diye ayaga kalkisi, muzik esliginde yaptiklari dans gosterisi, insanlarin "kim bunlar" bakisi, ve sigara dumani gibi kaybolup gitmeleri, geride biraktiklari o cd...bu insanlar cok ama cok guzel muzik yapiyorlar.
dağlar var, kervan, yok, başka bir dünya , yalan gibi mükemmel parçaları olan aşmış grup. arada farklı müzisyen ve gruplarla çalışıyorlar(siya siyabend, saydam gibi). grup elemanları şu heriflermiş;
Özgur - Vokal - Gitar - Beste
Önder - Bas
Oktay - Kemençe
Mubin - Ney
Gencer - Vurmali Çalgılar
Burak - Gitar
Kerim - Gitar
danimarka'da her ilkbaharda, gün batımına yaklaşık yarım saat kala, milyonlarca kuş biraraya gelip, gökyüzünde inanılmaz şekiller oluşturarak uçuyor.
mart ayından nisan'ın ortalarına kadar, her akşam gün batımına yarım saat kala biraraya gelen bu milyonlarca kuşun neden böyle davrandığını bilim adamları tam olarak açıklayamıyor.
--spoiler--
ülkemizde de sık sık görülür ama küçük çaptadır.
--spoiler--
gerçek müzisyenler, gerçek insanlar. her yorumladıkları esere sonuna kadar duygularını katan insanlar. şaha doğru giden kervan türküsünü bu adamlardan dinlemek ayrı bir histir.
protest müzik ve sokak müzisyenliği anlamında çok kıymetli bir grup. tünelde rastgeldiğinizde saatlerce çalsalar keşke diye iç geçirtir. hem kullanılan enstrümanlar hem solistin o tarife hacet görülmeyen sesi huzur ve mutluluk aşılar.
başındaki yazmayı
dam başında sarı çiçek (feridem)
ve eman dilo şarkılarını ısrarla tavsiye ederim.
Bir gece grubun santurcusu mübin dünenle söyleşiye giriştiğim ve neden sokak müziği yaptıkları sorusuna sokağın sınıfı olmaz herkesi kucaklar demesi üzerine bir kez daha sevdiğim entellektüel müzik grubudur.