saçmalığın daniskasıdır. deniz baykal kaç yaşında bilmiyorum ama o kadar yaşlanmış ki insanların bu oyuna inanacağını sanmış, daha doğrusu kandırılmış *.
recep tayyip erdoğan'ın anayasa mahkemesine gönderilme riski taşımadan üniversitelere alınmaları yönünde "velev ki siyasî simge olsun" diyebileceği kara çarşaflı kadınlardır.**
tahminimce chp'nin pilanlı bir politikasının sonucu. türban tartışmalarından dolayı dinci kesimle arayı düzeltme isteği, dinci kesime yaranma çabası nedeniyle o kesimden oy almak amacının reklam boyutu.
en nihayetinde siyasettir. hiç de anormal karşılamamak gerekir böyle dönemlerde. temiz yok, daha az kirli var. dürüst yok, daha az yalancı var. maalesef böyle. deniz bey'in de meşrebine çok uygun zaten.
peşin edit: yanlış anlaşılmasın. derdim çarşaflının, türbanlının...vs CHP'ye üye olması değil. ben herkesin tercihine, inancına saygılıyım. mesele, siyasette böyle 180 derece dönüşlerin olağan olması bu ülkede. buna benzer bir dönüşü, menfaati gereği akp de yapabilir, şaşırmam!
demokratik ülkede kişisel tercihlerini vermiş insanlardır.
laiklik dinsizlik değildir chp bunu göstermiştir. fakat bunu meclisteki konuşmalarında da ortaya koymalıdır, sadece seçim zamanları mitinglerde değil...
o rozeti takmak için kim bilir kaç para aldılar diye düşünmeden edemiyor insan. akpden chpye geçmek bu kadar kolay mı ya? hem de kapı kapı dolaşıp oy istemiş akp adına... bu ne yaman bir çelişkidir kardeşim.
birinin yanlarına gidip, "şş size rozet takan şu adam daha dün onları çıkarmanızı istiyordu farkında değil misiniz?" diye sorulması gereken, ama yaygın tahmine göre para ile o giysileri giymiş iki yüzlüler.
bugün bir radyo kanalında* bir yorumcunun hakkında çok güzel bir yorum yaptığı kişilerdir. "...demek ki deniz baykal a göre baş örtülüler üniversiteye giremiyor, ama chp ye girebiliyor..."
chp solu temsil etmesi ile bugünki durumuna ters düşerek askeriyeye sığınmıştır. aynı şey çarşaf giyen chp li hanımlar içinde geçerlidir. ters bir durum yoktur görünürde(!)
sorun şurdadır. ''çarşaflı'' neden takkeli adamlar değil de çarşaflı kadınlar. görünürde kapalı olmak bir düşünce yapısının temsili midir? ve bu kapalılık politikasının eleştirisi neden kadınlar üzerinden yürütülmektedir? kapalı erkek yok mudur?
aslında vahim olan burda bahsi geçen çarşafın erkek ve kadını sembolize etmesi ve kutuplaşma yaratmasıdır. halbuki anne ve babalarımız mahhallelerindeki kapalı ve çarşaflı amcalarla/teyzelerle/abilerle/ablalarla (ki biz bunlara komşular diyoruz) eğer önyargı ile yaklaşmıyorlarsa gayet güzel anlaşmaktadırlar... o halde sorun?
parayla gerekli giysiler giydirilmiş kadınlardır.
örtü müslümanlık gereği örtülür, bunu bu gerekçeyle örten bir hanımefendi de hac ibadeti için "araplara para yedirmek" tanımını yapabilen bir topluluğa katılamaz. takiyedir.