bugün

apartman sakinlerinin eksiğini gediğini tamamlayan, temizliğinden sorumlu olan, şimdilerde ise adı apartman görevlisi olarak değiştirilen ve yükü azaltılan meslek.
isimlerinin sonuna ''efendi'' eklenerek çağırılan beyler.ben bizimkine amca diyorum gerçi.
Rıza Çalımbay'ın babası kapıcıymış, nefes kesen o müthiş maçta Fenerli bazı lumpenler de, sanki kendi babaları Kraliçe Elizabeth'in kocası Prens Philip'in sol taşağıymış gibi pankart açmışlar: 'Rıza Efendi! iki ekmek bir süt!'

Rıza kardeşimiz 'ben fakirlik içinde büyüdüm, evet babam kapıcıydı, bunu da hiç gizlemedim' dedi ve ayıp 'bazı kendini bilmez' seyircilere yapıştı kaldı.

Biz de iki ders çıkardık. Bir: Kapıcı hala fakir sayılıyor. iki: Kapıcılık hala bir 'aşağılama' unsuru olarak algılanıyor.

Kapıcılık müessesesi, yani 'apartman kapıcılığı' dediğimiz sosyolojik gerçek, özellikle altmışlı yıllarda 'müstakil evden apartman hayatına geçmeye ve buna uyum sağlamaya çalışan' şehirliler yüzünden doğdu. Babadan kalma, çoğu bahçeli, tek katlı iki katlı, çoğu ahşap ya da 'yarı kagir' ama hepsi artık kararmış, kağşamış eski evler 'müteahhide verilmiş', karşılığında birinde kendin oturacağın ötekileri de ya satacağın ya kiraya vereceğin daireler alınmıştı.

Ancak şehirlimiz 'kendi işini kendi görmeyi' sevmediği için, gitgide hızlanan köylü göçü de 'kapıcılık' şeklinde bir kurum çıkardı ortaya.

Oysa batıda kapıcı yani 'concierge' alışverişe bakmaz. Görevi eve girip çıkanı kollamaktır. Bu o kadar böyledir ki, Viyana'da kendi evine gece belli bir saatten sonra döndüğünde bile kapıcıya sokak kapısını açtırmak için küçük bir rüşvet verme geleneği vardır!

Bizde, genellikle Sivas'tan gelen köylü apartmanın en dibinde, aslında 'sığınak' olması gereken ve projede de öyle gösterilen en kötü, en küçük, en havasız dairede oturuyor, kira ve apartman gideri ödemiyor, her daireden belli bir ücret de topluyordu.

Asıl işi kaloriferi yakıp söndürmek, bu arada bakkaldan evlere malzeme getirmekti.

Sonradan bunun hukuki çerçevesi de doğdu ve kapıcının 'kalorifer kursuna gidip başarıyla bitirmesi' şartı kondu, günün hangi saatlerinde kaç kere 'servise çıkacağı' kurallara bağlandı, sosyal sigortası ve emekliliği sağlandı. Hesapça, kapıcı artık işçi sınıfının üyesiydi. Apartmanda oturan memur emeklisi Ayşe Teyze de birdenbire sınıf atlamış, patron oluvermişti! Öte yandan, yöneticiliğe seçilen bazı emekli subaylar da kendilerini 'apartman komutanı', kapıcıyı da 'posta neferi' gibi görüyorlardı.

Fakat, Marksist allameleri çok şaşırtacak şekilde, işçi sınıfının bu yeni üyesi hiç de öyle bilinçli bir proleter gibi davranmıyordu.

ilk fırsatta köyden birilerini getiriyor ve o küçücük dairede hızla çoğalıyor, ayrıca yemiyor içmiyor para biriktiriyordu.

Vahşi koşullara gıkını çıkarmadan katlandı ve kimi zaman kendi çalıştığı apartmanın ya da bir başkasının bir ya da birkaç dairesini satın alarak, kimi zaman arsa kapatarak, gecekondu dikerek, gecekondunun yerine çok çirkin yeni bir apartman çıkarak, kendince sınıf değiştirdi.

Yaşamayı öğrenememişti ama artık parası vardı. Şehirde çoğunluğu da ele geçirmişti. Daha dik yürüyordu, ezikliği kalmamıştı.

Artık köylü değildi ama şehirli de değildi.

Yeni sınıfının gereklerini, 'apartmanda oturan solcuları sıkıyönetime ihbar etmekle' yerine getirmeye başladı. Yaşı kırkın altında olanlar, sıkıyönetim bültenlerinde kendisinden övgüyle sözedilen 'sayın muhbir vatandaş' deyimini bilmezler, oysa bizim kuşağa çoook çok şey söyler bu laf.

Efendi, bana iki ekmekle bir süt getirme, ben kendim gider alırım.

engin ardıç
kapma fiilini yapan kişi.
kapı kapı dolaşarak, siğpariş alan, çöp toplayan bir insan olmasından mütevellit adı kapıcı kalmış kişidir.
para üzerini dogru duzgun getirmeyen bir diger cakal meslek grubu. nereden ne araklarsam kardır mantıgı tavan yapmı$tır..
(bkz: apartman görevlisi)
alnının teriyle para kazanmasına rağmen, toplumda pek sevilmeyen, sevilemeyen, oportünist burjuva çocukları arasında sıkça dalga geçme malzemesi olan, köyde çoban şehirde ''amelelik'' yaptıktan sonra bu işi bulan, eşlerinin zengin evlerinde halı, duvar, kanepe silip, elbiselerini ütüleyip ''temizlikçi''lik yaptığı, çocuklarının okuyup adam olması dışında yüce allah'tan hiçbir büyük beklentisi olmayan, çocuklarının tüm yokluk ve çirkinliklerine rağmen iki odalı evlerinde okuyup adam olmasına gizliden sevinen, yurdumun dört bir yanından gelmiş, saf, çalışkan ve iyi yürekli emekçi insanları...
(bkz: öğrenci evi kapıcı gerginliği)
emekçi.

(bkz: emekçiler milletin efendileridir)
(bkz: kahrolsun emperyalizmin köpekleri)
(bkz: kahrolsun siyonizm)
(bkz: kahrolsun emperyalizm)
(bkz: lanet olsun amerika ya)
abinin bize çok yardımcı olduğu ekin marketin altındaki apartmanda çalışan ali bakıcı çocuklarının okuması için uğraşan çok sevdiğim saydığım emekçi abim.
azerbaycan türkçesi'nde kaleci. bunun bize komik gelmesinin nedeni söz konusu kelimenin türkçe'deki anlamını anlamamızdır. ancak azeri türkçesi'ndeki anlamı "kapmak" eyleminden gelir ve kaleci sözcüğünden sanki daha mantıklıdır. fekat azerbaycan'daki futbol terimlerine baktığımızda kalenin kapı olması bütün bu söylediklerimi çürütmekte.
deneyimlerinden, en az yüz kitap çıkabilecek,görmüş geçirmiş nadide insan.
yerdeniz büyücüsü romanında roke'daki büyücülük okulunun kapısında duran usta büyücü.
sabahın köründe kalkıp canını dişine takarak çalışmasını hayretle izlediğim yorucu bir işi olan aile babalarıdır.
asansör'de kalındığında değeri daha da çok anlaşılan cankurtaran'dır. *
seçilirken dikkat edilmesi gereken emekçi insan. şöyle ki ;

- kesinlikle sigortasını yaptırın, çünkü bu kişiler genelde "abi ben karın tokluğuna da çalışırım, benim sigortamı yapmasan da olur bla bla bla" diyerek, sigortadan kaçar ve anlaşmada yazan 'çalışma saati' part time olsa dahi, 2 sene sonra sigortaya şikayet ederse, hem geçmişe dönük hem de çalıştığı zamana ait sigortasını tam zamanlı olarak peşin bir şekilde alır.

- yüz verilmemelidir.

- eğer sigortasız çalıştırılmışsa ( biz 8-10 sene kadar çalıştırmıştık, ordan biliyorum ) ve bu süre uzun bir süre ise, boku yediğinizin resmidir. sigortaya asla şikayet etmeyeceğini söyleyen kapıcılara kesinlikle inanmamanızı öneririm. şu an emin değilim ama bu süre zarfı içerisinde size gelecek ceza apartman adına 1 trilyon 200 milyar civarı birşey. haa eğer ssk ya gider kendi kendinizi şikayet ederseniz, bu cezanın 5 te 1 ini ödersiniz ki tavsiyem budur. diğer türlü apartmanı bırakırsınız devlete.

şimdiden saygılar.
bazı internet sitelerinde yayınlanan hikayelerde baş rolü kapmış olan fantezileri süsşeyen kişiliktir.
apartman görevliside denir. bizim apartmandaki ise tam bir kalecidir. hep kapı önündedir. eve her giriş çıkışımda selam vermem gerekir.
sabah okula gidiyorum; günaydın abi.
öğlen okuldan geliyorum;iyi günler abi.
markete gidiyorum; kolay gelsin abi.
marketten dönüyorum; yüzüne bakıp sırıtma ifadesi.
akşam arkadaşa gidiyorum; iyi akşamlar abi.
akşam dönüyorum; söylenecek söz kalmadı artık ama sen hala buradasın. pes atık abi pes.
not; gece sigaram bitince dışarı çıkamıyorum, verecek selam biçimi kalmadı.
(bkz: apartman görevlisi)
Bizimkisi bobreklerinden hastaydi diyalize gidiyordu en son gecen hafta gormustum hava almak icin gezicem biraz demisti ama ben sigara icmek icin ciktigini biliyordum karisi son 2 gundur siyah kustugunu acile kaldirdiklarini ve mide kanamasi gecirdigini soyledi doktor her seye hazirlikli olun demis. Bu adama sigara iciren hayatin zorluklari simdi onun hastaligi ailesinin zor olan hayatini daha da zorlastiriyor neyse ki cefakar bir karisi var da adamin gozu arkada kalmiyor. Allah bi yerlerden alip bi yerden veriyor demek ki adaletsiz bu dunya kadin o hAliyle mutluyken iyi okullarda okuyup super bir iste calisip anti depresanla yasayan insanlar var.
Kendisine teknisyen dedirten adamlardir kimileri.

Dedirten diyince format bozulmüyürmü demeyin, o baska bu baska.
kulağını dayayıp kapı dinleyen kişidir.
apartmandaki herkesi tanıyan, herkesin huyunu suyunu az çok bilen; bu özelliği nedeniyle de akp'nin bir süredir ilgilendiği kişidir. akp'den avanta alan bir çoğu seçimlerde kendi apartmanlarında akp lehine kulis yapacaklar.
kapıcı derken unutmayın onlarda insan benim babamda kapıcı bende kapıcı çocuğuyum evet cok şey yazılmış çizilmiş üçkağıtcısından iyisine kadar hepsi doğrudur ama hayatın her anlanında iyi kötü insanlar yok mu.