adana sıcağından rahatsız olan bir kaplumbağa yaylaya çıkmaya karar vermiş. yürümüş yürümüş ve karşısına bir höyük çıkmış. zor bela o höyüğe tırmanmış . o esnada da bıraz rüzgar esiyormuş. yaylaya vardığını sanıp geriye dönerek adanalılara seslenmiş.
- yanın amuğa koduğumun adanalıları.
Kaplumbağaların yaşadığı bir köyde susuzluk sorunu baş göstermiş. Kaplumbağalar bir araya toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar. Köyün en yaşlı ve en bilge kaplumbağası çıkmış ve bağırmış;
- Şu dağın arkasında bir göl var!
Bunun üzerine köyün en genç 2 kaplumbağası su getirmek için seçilmiş. 25 yıl sonra bu iki kaplumbağa dağı aşmış ve göle varmışlar. Maalesef ki göle vardıktan sonra jeton düşmüş;
- Ya, biz kap almayı unuttuk!! naapcaz şimdi!!?
- sen git kap getir, ben burda beklicem biri gelip içmesin diye...
- Yok, sen içersin gölü. ben gitmem sen git.
- Yaa arkadaşım vallahi billahi içmicem. burda bekliyorum hadii!
Bunun üzerine 2. kaplumbağa "iyi tamam gidiyorum" diyerek oradan ayrılmış..
1.kaplumbağa beklemeye başlamış. 30yıl - 50yıl - 60yıl... en sonunda;
- Yeter biraz daha beklersem ben ölücem. hem zaten yaşlılar çoktan ölmüştür" diyerek boynunu göle uzatmış.
Tam o sırada çalılıklardan fırlamış 2. kaplumbağa;
araba kullanma konusunda acemi olduğum dönemde çevre yolunda taş sanıp ezdiğim sonrasında o yoldan her geçtiğimde ruhuna dualar ettiğim şirin zavallı hayvancağızdır. taş olsa da üstünden geçilmez ki diyen babamdan sonra kardeşimin " ne oldu abla kaplumbağa birden önüne mi atladı? eheuuehehe" diyerek şahsımla dalga geçtiği ezdiğim için çok üzüldüğüm, bendeki yeri çok başka olan hayvandır. acemiliğin gözü kör olsun.
kış uykusuna falan yatmazlar, yani yatarlar ama eğer sıcak bir ortam sağlanırsa kış mış dinlemiyor fır dönüyorlar maşallah. rıfkı adlı evladım üzerinden tespitimdir.
hayvanlar aleminin en aylak hayvanıdır. Evi sırtında, kimseyi takmayan hal ve hareketler sunan, yıllarca tavşan ile kıyaslanmasına üzüldüğüm yegane hayvan. Tavşan gibi gözünü hırs bürümemiş olmasına rağmen yeri geldiğinde aklına koyduğunu yapan, yeri geldiğinde de kabuğuna çekilen canlı. idolüm la.
eski türklerde kurt ve dağ keçisi kadar kutsal olan hayvan. sevimsiz ve uyuz bir tipleme olduğundan olacak modern zamanlarda bozkurt veya dağ keçisi kadar ön plana çıkartılmamıştır. yani kim ırksal sembolünün kaplumbağa olmasını ister ki, üstelik bir diğer seçenekte kurt varken.
evde beslemesi oldukça zahmetli olan hayvan. komşunun 10 günlüğüne bize bırakmasıyla güçlü bir bağ kurdum ve yine ellerimden yitip gitti. sabah akşam caferle dertleşip oynuyordum be. kola kapağıyla maç yapıyordum suyun içinde. birde bunu başından seviyordum kedi gibi. kötü oldu gitmesi.
sabahları okula gitmek için yola en önce çıkan fakat buna rağmen okula en son varan, sırtındaki eviyle bütünleşmiş canlı. hareket yavaşlığına bağlı olarak yakıt tüketimi de oldukça azdır.
alternatif ulaşım aracı.
sırtüstü yatıp güneşlenemeyen hayvancık
evinin penceresi olmayan canlı.
hayvanların en iğrenci. *
sevmiyorum bu hayvanı. görünce yerimden fırlıyorum, korkuyorum yaklaşınca. terlikle, taşla bilmem neyle akrep öldürürüm korkmadan, börtü böceği elimle tutar atarım dışarı ama bu hayvandan deli gibi korkuyorum arkadaş.
evime su kaplumbağası alarak ısınabilir miyim acaba ?
uğuru şansı temsil eder. bu bağlamda ismi uğur olan bir erkeğin kaplumbağa kolyesi takmasından daha cuk oturan bir durum olamaz... diye düşünüyorum. deniz isimli insanların mavi gözlü olması bile o denli orijinal değil. bohemizm ürünü değil. sen hesap et.
kaplumbağanın, bir kısım kendini bilmez tarafından geliştirilen: "ay koskoca evin yükünü taşıyo hayvancağız. ehi ehi ehi" esprilerine malzeme olmuş kabuğu efendim... doğada bulunan en dayanıklı, en sağlam kabuklardan biridir. dolayısıyla kaplumbağa aynı zamanda uzun yaşamın da simgesidir. elemanı kendi başına bıraksanız; bi karışmasanız, bi huzur verseniz bin yıl yaşar hayvan. hala gökyüzünde 200 yaşında karga arayın siz.
orhun yazıtları, daha ilk oluşturulduğu dönemde, kaplumbağa kabuğu şeklinde tasarlanmış bir kaideye oturtulmuştur. uzun ömürlü olsunlar diye. bence tutmuş totem hoca. sen de evin temeline üç beş kaplumbağa kabuğu koy. zararlı çıkmazsın.
hayal edebileceğinizden çok daha zeki(neden bir kaplumbağa zekası hayal ediyorsanız artık) ve çok daha kindardır. ciddi bir problemle karşılaştığı mekanın sokağının kenarından geçmez. dişisiyle çiftleşemediği takdirde ekseriyetle o hadsiz dişiye saldırır. yumurtlama döneminde daha da bi psikopatlaşır manyak. gücünün yetmediği familyalara bile meydan okur. bu bakımdan da biraz.. delidir.
ne kadar haşin olsa da dış görünüm itibariyle sevimlidir şerefsiz. yalan değil. ayvalık-cunda adası'nın simgesidir.
edit: bi daha bu saatte entry girmicem. on kere düzelttim amk.