üretim araçları sahipliğinin özel kişilere ait olduğu, sermayeye dayalı ekonomik sistemdir. kapitalist ekonomilerin en önemli özelliklerinden biri banka kredileridir.
yıllık geliri 30 bin yeni tayyip lirasından fazla olan bir çok türk vatandaşının desteklediği ve rüzgarında kendini kaybetmek istediği izm'dir.
ancak gelir düştükçe insanlar komünizme kadar kaymaktadır.
ana pransibi gereği zenginin daha zengin fakirin de daha fakir olmasını sağlayan ekonomik ve sosyal sistemdir.bu sistemim bir yansıması olarak bugün etiyoplalı bir bireyin bir ay boyunca çalışarak kazanabildiğini bir amerikan vatandaşının bir günde kazanabildiği gösterilebilir.
kapitalist düzenin temelinde serbest piyasa ekonomisi yatmaktadır.buda merkantilizm fikrine dayandırılır o fikrin modifikasyona uğramış biçimidir.yani her kes dünyanın heryerinde ticaret yapabilecektir.bu şekilde hem yatırım yapanlar hemde yatırım yapılan yerler gelişecetir.tabii iş bu kadar basit ve göründüğü kadar masun değildir.
kapitalist düşünce çerçevesinde hammadde ve sömürge arayışları nedenleriyle fransızların ispanyolların portekizlilerin ingilizlerin dünya üzerinde neler yaptıklarını burda anlatmaya gerek yokt.
Zenginin daha da zenginleştiği ve fakat fakirin gün be gün fakirleştiği bir sistemdir.
insanlığı;yanıbaşındaki komşusu açken hiç düşünmeden mangal partileri yapmanın ayıp olmadığına ikna eden,
ulus-milet,devlet anlayışının olmadığı,her tülü makamı ve mekanı sadece sayılı bir kaç kişinin cebine girecek yeşillik olarak gösteren bir garip anlayıştır.
Yarattığı ezilen kesimin her türlü dini,milli ve insani duygularını sömürüp onların posasından bile rant sağlamaya çalışan ve hatta sağlayan düzendir.
Sadece daha çok kazanmak için bunu ortaya atan dünyadaki sayılı kişi ve kurumların, dünyanın her bir metrakaresini sömürdükten sonra kendisine hizmet edenleri de yok edeceği ,ancak rüya alemindeki hizmetkarların şu an bunun farkında olmadığı örgütsel yapıdır.
Bundan birkaç yüzyıl öncesinde Amerikan yerlilerini yok eden,yıllarca yürüttüğü sömürü hareketi ile Afrika'da açlığa neden olan,her türlü tarım koşulu müsait olduğu halde bizim gibi birçok ülkeyi dışa bağımlı yapan sinsi bir plandır.
Ve en sonunda yalnızca bireysel çıkarlarını korumak ve kollamak uğruna başka topraklarda olduğu gibi bizde de bolca vatan haini ve işbirlikçi üreten,sırasında dünyanın en şerefli kurtuluş hareketi ile işgalden kurtarılmış topraklarının bir bölümünü bile tek tek yurtdışı pazara satışa çıkartan vicdansız bir düzenektir.
Kapitalizm, özel mülkiyet ve kişel kârlılığa dayanan bir ekonomik örgütlenme şeklidir. Bu sistemede kişiler kendi çıkarları doğrultusunda ekonomik faaliyetlerde bulunurlar.
küreselleşmenin görünmeyen yüzüdür. tarih boyunca sosyalist ve kapitalist ekonomi arasında bir sarkaç salınımı olduğu farkedilmektedir. burdan hareketle küreselleşme ve neoliberalleşmenin de yerini tekrar sosyal devlete bırakacağı söylenebilir.**
kişiyi mutsuz eden, sahip olduğu hiçbir şeyden tatmin olamamasına yol açan bir düzendir. artık kişi 1000 tane seçenek arasından seçtiği mp3 çaların keyfini çıkarmak yerine acaba ebayden mi alsaydım diye düşünmektedir.seçeneklerin fazlalığı kişiyi mutsuzlaştırmaktadır. elbette kapitalizmin yaydığı müthiş yalnızlık duygusu da unutulmamalıdır. binlerce kişinin kocaman bir salona toplanıp başlarında paul van dykle,sadece tek başlarına dansederek eğlenmelerinin yalnızlıktan başka bir açıklaması olamaz*