kanzuk

    24.
  1. millet cayır cayır doğranırken umurunda olmayan ekşici dantellerin "uyan sabah oldu" tadındaki günah keçisi.

    ekşi maceram 2000'li yılların başına tarihlenir. bir arkadaşım benim için hesap almış bana verdi ama kullanmadım nicki, şifreyi bile unuttum hesap da silindi gitti. ancak başka platformlarda yazdığım bazı yazılarım (benim de iznimle) orada entryleşmiştir. sonra heves ettim miğfer dibi alımlarında kendim bir hesap açtım ancak gene iş güç vesaire yüzünden bıraktım o da silindi gitti.

    sanırım 2011 kışında yeni bir hesap aldım. ilk 1-2 ay çok fazla entry girmedim ancak arada girdiğim 50-60 entry için 200'e yakın mesaj aldım çoğunluğu da tebrik-takdir belirten mesajlardı. 1-2 tanesi haftanın beğenilenlerine falan da girdi sanırım.

    gel zaman git zaman arap devrimleri adlı bir başlığa (bkz: yemeği kaşıkla yemek) eklinde bir bakınız verdim. ekşi sözlüğün aktif neo-cemaatçi şakirtlerinden biri mesaj atıp önce hakaret edip, sonra da beni sildireceğini söyleyerek tehdit etti. aldırmadım hatta cevap dahi yazmadım. ancak bu arkadaşın hırsı geçmemiş olacak ki açık açık entry'mi yazarak; sözlükte ırkçılık benzeri bir başlık açıp, beni hedef göstermeye çalıştı, kendi kanka çetesi dışında başlık ilgi çekmeyince nickaltıma da rezilce bir şeyler döşedi. bunun üzerine ben de bir başlık açıp terbiye sınırları içinde ve bu rezilin nickini teşhir etmeden ama kim olduğu anlaşılacak şekilde evire çevire haddini bildirdim...

    bir anda mesaj kutum doldu... 10'dan fazla yazar tebrik ve teşekkür ediyordu. ben durumun farkında değilmişim açıkçası. burası da dahil ben bu sözlükleri sosyalleşmek için değil, yazmak için kullandığımdan buralarda perde arkasındaki ilişkileri bilmiyorum ve bir sürü insanın ekşideki ağırlığının yazdıklarından değil sırtını dayadığı insanlardan geldiğinden de haberim yoktu. neyse uzatmayalım ertesi sabah ekşi'ye girdiğimde sudan bir sebepten çaylak edilmiştim. meğersem bana saran pasif, sözlüğün nazlı ılıcak'ı olan gazteci karısı tombul teyzenin çetesindenmiş (bu abla ve çetesi kanzuk başlığındaki "ender" savunma entrylerini girdiler bu karışıklık sırasında not olarak belirtelim). bu hanım abla kendisi pek bi moderin takılmakla beraber etrafına topladığı ablalık, demooograsi, halkların kardeşliği ve az cinsel elektrikle beslediği müritleriyle beraber sözlükte kafa koparırlarmış. benim çaylaklık 500'lü sıralardan 30'lu-40'lı sıralara gelip gelip tekrarar 300-500'lere düşe düşe 1 ay 1 hafta sonra açıldı. ama açıldıktan 15 dakka sonra ve hiç entry girmememe rağmen tekrar çaylak edildi. gene 1 aylık süreden sonra ise hesabım açılır açılmaz hiç yazmadan direkt olarak uçuruldu.

    bütün bunlar benim ve bir sürü insanın başına gelirken ssg ve çetesine tapınma ayinleri düzenleyen ekşici piçler troll'ün biri yüzünden kazan kaldırdılar şimdi... güler misin ağlar mısın?

    kanzuk ekşi alemindeki kirliliğin görünen yüzüdür ve gerçekte olanın yüzde biri bile değildir. ekşi'ye gelince; ssg gelip üstüme tapulasa yazmam artık orda...
    18 ...
  2. 55.
  3. bugün bu entry'si ile debe'ye giren demokrasinin kılıcı! https://eksisozluk.com/entry/54500821

    ___baslık_ ekşi sözlük_______

    son gelişmeler nedeniyle kafalarda oluşan bazı haklı soru işaretlerini cevaplamak lazım sanıyorum.

    "sözlük yönetimine haksız itham" gibi biraz muğlak bir gerekçeyle bazı yazarların uçurulması eleştirildi. gerçekten de yanlış anlaşılmaya müsait bir gerekçe oldu, "sözlük yönetimine hukuka aykırı itham" olarak düzeltildi. gerçi ‘hukuka aykırı itham’ dahi gerekçeyi tam karşılayamıyor olabilir. bilindiği üzere ‘kel’ demek bile hukuka aykırı olabiliyor fakat sözlük yönetimi olarak konu kendimiz olunca bu hukuk sınırlarını mümkün olan son noktaya kadar zorlamaktayız. normal şartlarda sözlük veya yönetimi hakkındaki ithamlara müdahale edilmesi gibi bir şey hiçbir zaman olmadı. aslı astarı olmayan, hakarete kadar varan bir dolu itham debe'ye dahi girdi. buna en yakın örnek sanırım debe listesine müdahale edildiği iddiaları. biz debe’ye müdahale etmediğimizi biliyoruz, bu itham haksız, algı operasyonu yaptığımız iddiasını desteklediği için hukuka da aykırı, fakat kimseyi bu iddiaları sebebiyle uçurmadık. ayrıca bugüne kadar birbirine taban tabana zıt istisnasız her siyasi partinin maşası olduğumuz ayrı ayrı iddia edildi, akla gelebilecek her türlü haksız ithamla binlerce kere karşılaştık, hakarete uğradık ama ifade özgürlüğü ekşi'yi ekşi yapan yegane şey olduğu için kimseyi uçurmadık. benzerleri bir başkasına, bir başka kuruma vb. yapılsaydı yasalar gereği silmek zorunda kalacağımız binlerce yazıyı, konu kendimiz olunca burada aynen tuttuk. yetkimizi kendi lehimize ve ifade özgürlüğüne zarar verebilecek şekilde kullanmamaya hep özen gösterdik, göstermeye de devam edeceğiz.
    peki kimleri, neden uçurduk? bu sefer farklı olan neydi?

    hatırlarsanız yönetime geldiğimde bir açıklama yapmıştım ve açıklamada "hangi görüşten olursa olsun, kim olursa olsun, sırf fikirleri beğenilmediği için sözlük'ten dışlanmak diye bir şey hiçbir zaman olmadı, olmayacak. ancak yazarların fikirlerinden bağımsız olarak sözlük'ü nasıl kullandıkları, fikirlerini nasıl ifade ettikleri eskisinden daha önemli olacak." demiştim. (bkz: ekşi sözlük/#51126396)

    ifade edilen fikrin kendisi değil, yazarların bu fikri ifade etmek için tercih ettikleri yöntem ve üslup önemli. aynı şekilde ekşi sözlük'ü ne amaçla kullandığınız, ne kattığınız ve ne fayda elde etmeye çalıştığınız da önemli. bundan sonraki değişiklik ve geliştirmelerimizi bunları esas alarak yapacağız.

    ikinci konu nefret söylemi, bu konuda zamanında çok net açıklamalarım olmuştu. vesileyle tekrar hatırlatayım: (bkz: nefret söylemi/@kanzuk) sosyal medya'da nefret söylemi bir türkiye gerçeği, buna müdahale ediyoruz, eksik kaldığımız çok nokta mutlaka oluyordur ama etmeye de devam edeceğiz.

    bu olgular çerçevesinde bakacak olursak;

    yönetime geldiğimden beri bir grup yazarın görüşlerini beğenmediği her türlü yazarı giderek artan bir yoğunlukta baskılama çabasına şahit oluyorum. ekşi sözlük her görüşten insanın kendini baskı altında hissetmeden dilediği gibi kendini ifade edebildiği bir yer. hukuk çerçevesinde buna sadık kalmaya çalışıyoruz zira sözlük'ün dinamizmi böyle sağlanabiliyor. ekşi sözlük hiçbir zaman, hiçbir şekilde -hangi görüşten olduğundan bağımsız olarak- sadece bir görüşün yer aldığı bir ortam olmamalı.

    kendi gibi olmayan herkese nefret saçan, türlü ithamlarla baskılamaya çalışan yazarların amacı ekşi sözlük'ü tek sesli, bir grup yazarın insanları sindirdiği bir ortama dönüştürmekti. istedikleri baskı ortamı oluşmayınca, sırf kendileri gibi düşünmeyen insanlar fikirlerini ifade edebiliyorlar diye ekşi sözlük'ün terör örgütü pkk'yla bağlantılı olduğu yönünde ithamlarda bulunmaya kadar vardırdılar işi. pkk ve türlü çeşit isim altında faaliyet gösteren yan kollarını, şiddete başvuran, şiddet kullanarak isteklerini dayatma gayesi güden bu nevi tüm örgütleri lanetlediğimi belirterek hakkımızdaki haksız, ahlaksız, mesnetsiz ithamları ben kendi adıma cevaplarım ama sözlük yazarlarının maruz kaldıkları baskı ortamının da ortadan kalkması gerekiyordu. amaçladıkları; sözlük yönetimini kara propaganda ile baskı altına almak, korkutmak ve bu sayede elde ettikleri güç ile arzu ettikleri gibi yazmayan herkesi uçurmamız için baskı oluşturma zemini hazırlamaktı. biz arzu ettikleri, kendileri gibi düşünmeyen kişileri uçurmadıkça kara propagandanın dozunu arttırarak isteklerine ulaşmaya çalıştılar. aslında amaçları bize zarar vermekten çok, bizim üzerimizde baskı yaratarak sözlükteki çok sesli yapıyı yok etmekti. ‘sözlük yönetimine hukuka aykırı itham’ bu bağlamda düşünüldüğünde bizi korumaktan çok, farklı düşünceleri korumak üzerine hayata geçirdiğimiz bir uçurma gerekçesi. bir cümle ile bunu ifade edebilmek güç olduğu için bazı yanlış anlamalara sebep olmuş olabilir fakat aslında bu gerekçe; ırkçılığı, nefret söylemini, kara propagandayı, baskı yaratarak farklı düşünceleri sindirmeye çalışmayı, çok sesliliği engellemeyi, sözlüğün ‘ekşi’ kısmını yok etmeye çalışmayı vb. bir cümle ile açıklayamayacağımız bir çok şeyi içinde barındırıyor. ‘nefret söyleminden uçmadılar, sözlüğü eleştirdiler diye uçtular’ eleştirilerini de bu sayede bir nebze cevaplandırdığımı düşünüyorum. sözlükte yazmaya devam eden, sözlüğü ve yönetimi ağır bir biçimde eleştiren binlerce yazarın yazdıkları da bunun en açık kanıtı. bu böyle olmaya da devam edecek.

    özetle; başka yazarları ve yönetimi kendi görüşü dışındakilerin fikirlerini yazmalarını engellemek amacıyla hukuka aykırı ithamlar ve başka yöntemlerle baskı altına almaya çalışan, entryleriyle nefret saçan, fikirlerini ifade etmek için tercih ettiği üslup nedeniyle yazar ve okurlarımızın vicdanını yaralayan, tam anlamıyla bir kötüye kullanım sergileyen, sağlamaya çalıştığımız ortamın varlığını ve sürdürülebilirliğini tehdit eden yazarlar uçurulmuştur, uçurulacaktır.

    uçurulmaları sonrası sosyal medyada takındıkları tavır, kullandıkları dil, savurdukları tehditler, sözlüğü kapattırmaya yönelik kampanyaları, fikirlerini beğenmedikleri yazarları fişleme amacı ile kullandıkları bloglarını açıklamaları ve yaymaları da kararımızın sağlaması olmuş oldu.

    fikrini ifade etmek isteyen herkese kapımız sonuna kadar açık fakat amacı ifade özgürlüğü adı altında aslında herkesin ifade özgürlüğünü yok etmeye yönelik planlı, programlı çalışmalar yapanlara da yaptırım uygulamamamızın iyi niyetle fikirlerini yazmak isteyen yazarlara haksızlık olduğunu düşünüyorum.

    herhangi bir gün debe’ye ya da gündemdeki siyasi bir başlıktaki entrylere bakarak dahi gülünç iddialarda bulundukları anlaşılabilir, kimseyi fikri sebebiyle uçurmadığımız, algı operasyonu yapmadığımız açıkça görülebilir. asıl algı operasyonu yapmaya çalışanların az sayıda bile olsa karşıt görüşe tahammülü olmayan, insanları söylediklerinden çok, kendi istedikleri gibi söylemedikleri için yargılayan bu kişiler olduğu görülebilir.

    (bkz: faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir)

    bu kişilere önerim avrupa insan hakları mahkemesi'nin şu değerlendirmelerini okuyup, üzerine düşünmeleri: “ifade özgürlüğü, demokratik toplumun vazgeçilmez temel taşlarından birini, bu toplumun ilerlemesinin ve her insanın gelişmesinin temel şartlarından birini oluşturur. ikinci fıkra hükmü saklı kalmak kaydıyla ifade özgürlüğü, sadece hoşa giden ya da insanları incitmeyen veya önemsenmeyen ‘bilgi’ ve düşünceler için değil, aynı zamanda devleti veya toplumun herhangi bir kesimini inciten, şok eden veya rahatsız eden bilgi ve düşünceler için de geçerlidir. demokratik toplumun olmazsa olmaz koşullarını oluşturan, çoğulculuk, hoşgörü ve açık görüşlülük bunu gerektirir’

    son olarak bir konuda daha açıklama yapmak isterim. troll yazarlar veya nefret söylemi nedeniyle çıkan tartışmalar sayesinde ekşi sözlük'ün trafik ve dolayısıyla gelir sağladığını düşünenler oluyor. aksine, çöp içerikle dolan başlıklar, hiç kimsenin umrunda olmayan konuların gündemi işgal etmesi, nefret fışkıran entryler bize trafik ve gelir kaybettirir. bu kısır tartışmalar ve küfürleşmeler, sözlükte kaliteli yazıların görünürlüğünün azalmasına ve kaliteli içeriğin azalmasına sebep olmakta. bu sorunun aşılması için de elimizden gelen tüm çabayı, ifade özgürlüğünü de korumaya devam ederek gösterdiğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

    539 fav (yalakalar)

    #54500821 02.09.2015 21:25 kanzuk

    _______________________

    seni yalancı herif simdi kusura bakma ama seni itin götüne sokacağım. bunu hak ettin.

    1- ''.. normal şartlarda sözlük veya yönetimi hakkındaki ithamlara müdahale edilmesi gibi bir şey hiçbir zaman olmadı. aslı astarı olmayan, hakarete kadar varan bir dolu itham debe'ye dahi girdi. buna en yakın örnek sanırım debe listesine müdahale edildiği iddiaları. biz debe’ye müdahale etmediğimizi biliyoruz, bu itham haksız, algı operasyonu yaptığımız iddiasını desteklediği için hukuka da aykırı, fakat kimseyi bu iddiaları sebebiyle uçurmadık..''

    utanmadan uçurmadık diyosun ya daha bir hafta bile olmadı sen ''debe listesine müdahale edilmesi'' https://eksisozluk.com/de...udahale-edilmesi--4764956 başlığını açan ''pilot'' nickli yazarı uçurdun. https://eksisozluk.com/biri/pilot

    ama onun açtığı yol artık durdurulamaz. ipliğiniz pazara çıktı. ekşi sözlüğü, hdp partisinin pr çalışmasına alet ettiğiniz ayan beyan ortada. hani bir söz var. ''seni sikmemle sonuçlanacak bir sürecin başındayız'' diye. aha bu sürecin sonunda başınıza gelecekleri az çok biliyorsunuz. boşuna çırpınmayın yani.

    yeri gelmişken söyleyeyim ekşi sözlükte pilot nick'i ile yazan ve oradan kovulan arkadaşımı uludağ sözlüğe davet ettim. kendisi şu an çaylaktır. http://terekeme-balasi.uludagsozluk.com/ yazar olduğunda gerekli açıklamayı kendiside gayet güzel yapacaktır.

    2-''...ekşi sözlük'ün terör örgütü pkk'yla bağlantılı olduğu yönünde ithamlarda bulunmaya kadar vardırdılar işi. pkk ve türlü çeşit isim altında faaliyet gösteren yan kollarını, şiddete başvuran, şiddet kullanarak isteklerini dayatma gayesi güden bu nevi tüm örgütleri lanetlediğimi belirterek hakkımızdaki haksız, ahlaksız, mesnetsiz ithamları ben kendi adıma cevaplarım ama sözlük yazarlarının maruz kaldıkları baskı ortamının da ortadan kalkması gerekiyordu. amaçladıkları; sözlük yönetimini kara propaganda ile baskı altına almak, korkutmak ve bu sayede elde ettikleri güç ile arzu ettikleri gibi yazmayan herkesi uçurmamız için baskı oluşturma zemini hazırlamaktı. biz arzu ettikleri, kendileri gibi düşünmeyen kişileri uçurmadıkça kara propagandanın dozunu arttırarak isteklerine ulaşmaya çalıştılar. aslında amaçları bize zarar vermekten çok, bizim üzerimizde baskı yaratarak sözlükteki çok sesli yapıyı yok etmekti...''

    sözlükteki çok sesli yapıyı yok etmek mi? bunun türkçesini ben size söyleyeyim. adamlar alenen devlete küfür ediyorlar, pkk yı savunuyorlar, askerin polisin öldürülmesini meşru gösteriyorlardı. bunun üzerine vatansever yazarlar bu entry'leri işaret ederek dediler ki. kanzuk bak bunlar şuçtur. bu entry'leri silmelisin ve bu yazarlara pirim vermemelisin. yoksa hakkındaki iddiaları meşrulaştırırsın. peki kanzuk ne yaptı. bu eleştirileri yapanları sözlükten attı. yani pkk/hdp propagandasını eleştirenleri attı. bu adamları sözlükte tutmaya devam etti.

    kanzuk'un çok seslilikten kastını burdan anlayabiliriz. zaten bunu kendisi de söylemişti. zamanında bir solcu karikatürist kendisine bir öğüt vermiş. demiş ki sağcılar her yerde yazıyorlar zaten. sen sağcıları ekşiden atsana. solcuların sesi duyulsun..

    ya bak ben buna saygı duyarım. vallla duyarım. açık açık dersin ki. kardeşim biz solcularını konuşturacağız. yok sağcı, vatansever, milliyetçi yazar falan bu sözlükte yazamaz. bundan söyle böyle de. başımın üstünde yerin var. ama onu demez. derse sözlük artık okunmaz.

    şu an sözlükte bu yalanlara isyan eden kara muratlar ortaya çıktı. adamlar yıllardır bu sözlükte yazıyolar. emekleri ve sevgileri var sözlüğe. ama artık bu durumu, yalanları kabullenemiyorlar. milletin çaylak olarak sıra beklediği sözlükte yazar olarak ''beni de at'' ''bende vatanseverim'' demeye başladılar. hepsine selam ederim. saygılarımı sunarım. zaten yakında atılırlar.

    3-''..bu olgular çerçevesinde bakacak olursak;

    yönetime geldiğimden beri bir grup yazarın görüşlerini beğenmediği her türlü yazarı giderek artan bir yoğunlukta baskılama çabasına şahit oluyorum. ekşi sözlük her görüşten insanın kendini baskı altında hissetmeden dilediği gibi kendini ifade edebildiği bir yer. hukuk çerçevesinde buna sadık kalmaya çalışıyoruz zira sözlük'ün dinamizmi böyle sağlanabiliyor. ekşi sözlük hiçbir zaman, hiçbir şekilde -hangi görüşten olduğundan bağımsız olarak- sadece bir görüşün yer aldığı bir ortam olmamalı...'' diye buyurmuş.

    sadece bir görüş dediği ''vatansever'' görüş. yani türkçesi ''vatansever'' görüşe sahip olan yazarlar bu ortamda yüksek sesle artık konuşamazlar. millet eleştirmeye korkar oldu. atılma korkusu ile. tabii bahsettiğim kara muratlar hariç. ama korkmalarını da anlıyorum. arpad nicli yazarı bile uçurdular. ''arpadın uçurulması'' başliğında bu durumu eleştiren yazarları bile uçurdular. eşki sözlükte çok seslilik an itibariyle bitmiştir.

    ekşi sözlüğün bu durumundan eski bir yazarı ve okuru olarak üzüntü içerisindeyim. hdp pr çalışması uğruna çok değerli yazarlar ve entry'ler silindi. yok oldular. iskenderiye kütüphanesinin yakındığı dünyada bu durum çok şaşırtıcı değil ama çok acı. güncel bir örnek vermem gerekirse ''arpad'' nickli yazar. gerçekten kaliteli entry'leri vardı. verdiği bilgiler yararlandığım bilgilerdi. ancak bütün yazdıkları yazarlığının ekşide sonlanmasıyla, ekşiden atılmasıyla kendisiyle birlikte uçtu. ve kanzuk onu da kast ederek bizi bloklarında tehdit ediyorlar demiş.

    ''uçurulmaları sonrası sosyal medyada takındıkları tavır, kullandıkları dil, savurdukları tehditler, sözlüğü kapattırmaya yönelik kampanyaları, fikirlerini beğenmedikleri yazarları fişleme amacı ile kullandıkları bloglarını açıklamaları ve yaymaları da kararımızın sağlaması olmuş oldu.'' kanzuk

    ilgili blok bu: http://mbdincaslan.com/in...r/item/28-eksisozlukvepkk

    okuyunca kimin haklı olduğu gayet ortaya çıkar.

    ''fikirlerini beğenmedikleri yazarları fişleme amacı ile kullandıkları bloglarını açıklamaları'' demiş. burada da kast ettiği bir yazar da ''yariturkyarifransizadam'' twitter adresi bu: https://twitter.com/ytyfa fikrini beğenmediği yazarları fişliyor dediği blok bu: http://antieksisozluk.blo...e-ucurulma-nedenleri.html

    fişlenenlerin geneli pkk sempatizanı. hepsi hdp savunucusu adamlar. yani çok seslilikten başak purut'un, kanzuk'un kastı hdp/ pkk propagandası.

    ''fikrini ifade etmek isteyen herkese kapımız sonuna kadar açık fakat amacı ifade özgürlüğü adı altında aslında herkesin ifade özgürlüğünü yok etmeye yönelik planlı, programlı çalışmalar yapanlara da yaptırım uygulamamamızın iyi niyetle fikirlerini yazmak isteyen yazarlara haksızlık olduğunu düşünüyorum.
    herhangi bir gün debe’ye ya da gündemdeki siyasi bir başlıktaki entrylere bakarak dahi gülünç iddialarda bulundukları anlaşılabilir, kimseyi fikri sebebiyle uçurmadığımız, algı operasyonu yapmadığımız açıkça görülebilir. asıl algı operasyonu yapmaya çalışanların az sayıda bile olsa karşıt görüşe tahammülü olmayan, insanları söylediklerinden çok, kendi istedikleri gibi söylemedikleri için yargılayan bu kişiler olduğu görülebilir.'' demiş kanzuk.

    adam gibi yazan gündem olan milliyetçi vatansever yazar bırakmadınız sözlükte. zaten diğerleri de atılma korkusu içinde yazıyorlar. hdp/pkk aleyhinde başlık açanı uçuruyorsun. ''sen ne konuşuyon lan değişik'' bakınızı vermek lazım sana. debe ye bakın diye buyurmuş. bakalım 2 gün önce ki debe de ne var?

    hdp propagandasına devam. https://eksisozluk.com/entry/54477634

    yanı sen o palavraları külahıma anlat hacı. niyet okuyucu sevgili kanzuk. sen tatava yapma da utan biraz. sen ''
    yazarların hangi sebeple uçurulduğu açıklansın '' https://eksisozluk.com/ya...u-aciklansin--4867888?p=4 başliğını açan ''hello darkness'' adlı yazarı da sözlükten attın.. var mı ötesi? https://eksisozluk.com/biri/hello-darkness

    yani dediğin gibi ''faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir''. senin ne derece faşist olduğunu söyleme mecburiyetimiz var.

    ifade özgürlüğü ve demokratikleşme palavrasıyla sözlüğü pkk'nın yayın organı haline getirme çabaları ve hdp partisinin pr çalışmarı için kullanma gayreti kabak gibi ortada. bizi, vatanseverleri sözlükten atabilirsin sorun değil ancak sen artık kanzukcuğum seninde bildiğin gibi, yazdığın son entry deki savunmandan da belli ki demoklesin kılıcının altındasın. o ince kıla bağlı olan kafanın üstünde duran kılıç elbet sana saplanacak ve bunu sabırsızlıkla bekliyoruz. evet yargılanacaksın ve biz bunu keyifle izleyeceğiz.

    bu tag her şeyi anlatıyor. https://twitter.com/hasht...Kl%C4%B1d%C4%B1r?src=hash

    * (silinirse) ekran görüntüsü: http://prntscr.com/91dr7o

    https://twitter.com/Sohuk...status/639479565182705664 teröristlerin savunmaya başladığı sözlük zaten bitmiştir. yazıklar olsun.
    8 ...
  4. 2.
  5. eskiden bu isimli bir boğaz pastili vardı..hala var mıdır bilinmez.
    7 ...
  6. 56.
  7. 97.
  8. (bkz: ayıplı mal)

    kiralık kalemlerin yeni moda interaktif uzantısı.
    6 ...
  9. 69.
  10. Başka bir sözlükte sanıldığım şahsiyet.
    Allam ya reppim.
    6 ...
  11. 19.
  12. şu sıralar sözlük yazarlarının hemen hemen hepsini karşısına almış kişi. bir dostunun sahip olduğu firma ile ilgili olumsuz entry ve entryleri silmiştir.
    5 ...
  13. 49.
  14. 95.
  15. ekşi sözlüğün diktatörü. türkiye için malum uzun neyse ekşi için kanzuk da odur.

    kendisine hiç bir hakaret içermeyen bir entry ile kendisini eleştirince uçuruldum.

    uçurulmama neden olan başlık ve entry aşağıda.

    Başlık : kanzuk
    Entry : milli irade ceketini giymiş dürümcü. kaçtan gittik kanzuk bey?
    6 ...
  16. 57.
  17. https://eksisozluk.com/entry/54500821 burada söylediği ve benim açtığım başlıktan bahsettiği girisinde yediği dürümleri tek seferde çıkartmış başak purut kişisi.

    başak demiş ki;
    "normal şartlarda sözlük veya yönetimi hakkındaki ithamlara müdahale edilmesi gibi bir şey hiçbir zaman olmadı. aslı astarı olmayan, hakarete kadar varan bir dolu itham debe'ye dahi girdi. buna en yakın örnek sanırım debe listesine müdahale edildiği iddiaları. biz debe’ye müdahale etmediğimizi biliyoruz, bu itham haksız, algı operasyonu yaptığımız iddiasını desteklediği için hukuka da aykırı, fakat kimseyi bu iddiaları sebebiyle uçurmadık."

    bunu diyen başak, bunu da dedi : https://eksisozluk.com/?q=%2352738508
    "7. debe listesine girmiş olan entryler, silinecek nitelikte değilse ama herhangi bir sebeple infiale sebep olacağı düşünülüyorsa listeden çıkarılabilir."

    şimdi gelelim asıl konuya. debe listesine müdahale edilmesi başlığını başağın çiftliğinde neden açmıştım ?

    24 nisan klasik ermeni yalanlarının gündem olduğu tarihte bir önceki yıldan ders alarak ve bu yılında önemini görerek yazdığım giri ile başlığı takibe almıştım. aynı gün yariturkyarifransizadam da çok güzel bir yazı yazmıştı ve emperyalist yalan savunucuları köşeye sıkışmıştı. malum sözlüğün maşası maarri hemen koşmuş ve bir şeyler karalamıştı.
    klasik olarak yazı yolla butonuna basılır basılmaz deli gibi favlanıyordu. buna rağmen şükela modunda hiçbir şekilde ilk sayfalara yaklaşamıyordu. (24.04.2015 tarihinde girilen yazılar arasında esamesi okunmuyordu.

    evet ben o başlığı gece 02:00'ye kadar takip ettim. debelerin belli olduğu saat olan 07:00'de bir an da maarri 10 sayfa öteden gelip debe oluyor sonra benim başlığı kontrol ettiğim 07:30'da tekrar 10 sayfa öteye gidiyordu. yani bu toplam 20 sayfalık değişimin en az 10 sayfası sadece 30 dakika içinde oluyor ve 07:00-07:30 gibi sözlüğün ziyaret saatlerinin düşük olduğu döneme denk geliyor.

    bilenler bilir maarri konusundaki başak purut hassasiyetini. o gün bana uçacaksın uçacaksın.. diye bir ton şey söylendiğinde burası öyle bir yer değil demiştim. işte bu adamın özeti, malum yeri eline aldıktan sonraki tutumudur.
    şimdi sözlüğün adı bir terör örgütünün propaganda mekanı olarak anılıyorsa aynaya bakmaya ihtiyacı vardır. bu naçizane uyarımdan sonra o gün yazdığım giriyi aynen burada paylaşacağım.

    bunun bkz.larına başak çiftliğinden ulaşabilirsiniz. fırsat buldukça orada yazanların tamamını buraya da ekleyeceğim, o zamana kadar boş bkz.ları orada aratmanız gerekmektedir.

    :::::::::::::::::::::::::
    <entry title="debe listesine müdahale edilmesi" id="50822764" date="2015-04-25T14:42:02">ekşi sözlük yönetimi tarafından yapılan müdahalelerdir.

    şimdi debe listesine baktım ve şaşılmayacak bir şekilde maarri entrysi araya serpiştirilmiş. evet araya serpiştirilmiş diyorum çünkü maarri dün "ermeni soykırımı" başlığına yazdığı andan beri ilgili başlığı şükela modunda takip ettim. bildiğin işimi gücümü bıraktım o yazdığından beri sürekli yenileyerek takipte kaldım ve hiçbir zaman şükela modunda ortalıkta görünmeyen entry ertesi gün debe listesine serpiştirilerek müdahale yapılmış.

    zaten entry yazılır yazılmaz okuyup okumaması meçhul bir şekilde ssg tarafında favoriye alınmıştı, tamam sonra okurum demiş olabilir ama taraf tutulmamalıdır.

    tekrar etmekte fayda gördüğüm için bir kere daha yazacağım; başlığı maarri yazdığından beri şükela modunda sürekli yeniledim hiçbir zaman debeye serpiştirilmiş entry ortalıkta görünmedi aksine dün yazılan entryler ilk sayfada mevcuttu, şimdi bu debe listesinin hazırlanışında dışarıdan müdahale yapılıyorsa neden debe denildiğini "yetkili abiler" açıklasın.

    madem müdahale ediyorsunuz ismini "sözlük yönetimi için dünün en beğenilen entrysi" (syidebe) olarak değiştirin.

    peşin edit: şimdi yola çıkacağım ancak gelen mantıklı bir cevap olursa başlık takibimde mutlaka okuyacağım.

    edit 1 : gece ikiye kadar başlığı takip ettim ve dediğim gibi aynı günde girilen entryler arasında listenin baya baya gerisinde takılıyordu.

    edit 2: burada debe listesine bakma demek saçmalıktır.
    debe yazar oylaması ile belirleniyorsa daha doğrusu öyle olduğu söyleniyorsa buna uygun davranılmalı, yok eğer biz müdahale ederiz deniliyorsa bunun adı "sözlük yönetimi için dünün en beğenilen entrysi" (syidebe) olur.

    edit 3: bir yazar yavru kurt demiş:bgv
    bunun kurtla çakalla alakası yok burada anlatılan farklı ama anlamak isteyene.

    "sözlük benim binicem üstüne vurcam kırbacı" deniyorsa tamam derim ama yok burası özgür platform ve sizinle var deniyorsa yapılan çürük zihniyet örneğidir.

    serpiştirilmiş debe editi : bir ihtimal okurlar diye rahatsız olduğunuz konuyla ilgili bkz. paylaşımı yapabilirim.
    bugün dönüş yolunda olacağım ama düzenli takip edip yolda olmadığım sürede gelen yeşillendirme zımbırtısını paylaşabilirim.

    ilki benden gelsin (bkz: olan biten/@pilot)

    daha önce de dikkat çekmiş (bkz: #50559811) (bkz: #49890822)

    yine yeni yeniden'e teşekkürler (bkz: 4 nisan 2015 debe listesine müdahale edilmesi) (bkz: 8 nisan 2015 debe listesine müdahale edilmesi)

    canned'a teşekkürler (bkz: #50317838)

    --- bilal'e anlatır gibi bir kez daha anlatıyorum ---

    bahsi geçen günde girilen başka entryler şükela modunda ilk sayfada kendilerine yer edinmiş birbirleriyle sohbet/muhabbet ederken mekanın dışında bunları camdan izleyen entry debe listesine serpiştirilmiş. yani ertesi gün bir yalancı şahit çıkmış ve o içeride konuşma yapıyordu diğerleri onu camdan izliyordu demiş.
    umarım anlaşılmıştır. bak tekrar ediyorum bahsi geçen günde girilen diğer entryler ilk üç sayfada ama konumuz olan entry ortalıkta yok.

    --- bilal'e anlatır gibi bir kez daha anlatıyorum ---

    işsizlik diye savunmaya çalışanlara da gelin bir çayımı için açsanız yemekte ısmarlarım diyorum.

    millet biat kültürüyle yoğrulmuş geliyor burada "ama ilgili yazar çok güzel yazıyor" diye olayı savunmaya çalışıyor.
    bak arkadaşım burada o yazarın entrylerinden, çok güzel yazdığından veya berbat yazdığından bahseden yok. bunu anladıysan bu entrynin paylaşılma sebebinin de debe dediğimiz olgunun amacı dışında kullanılması olduğunu anlamışsındır.

    zebra ureticisinin dediği gibi "yapacaksan farklı isim altında yapmalısın. editör'ün seçimi de, ssg'nin en beğendikleri de. ama bizim debe'den anladığımız bu değil" (bkz: #50845015)

    bir yazardan gelen mesajı paylaştığım entry için (bkz: debe listesine müdahale edilmesi/@pilot)
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    bu da son edit olsun sözlüğe not düşülsün :

    beklenen cevap gelmiş, ileten arkadaşlara teşekkür ederim.

    bahsi geçen yazar maarri (bkz: #50863910) ilgili entryde kısmi cevabı vermiş ve demiş ki "debe listesi ile ilgili saçma iddialara cevap vermek durumunda olan ben değilim, ssg'den konu ile ilgili açıklama yapmasını istedim, o da bu açıklamanın manasız olacağını, debe listesine müdahale edenin yalan da söyleyeceğini belirtti, hak verdim. böyle saçmalıklara kendinizi inandırıp yorulmayın, debe listesini de bu kadar önemsemeyin"

    ssg doğru söylemiş listeye müdahale eden insanın "evet müdahale ettik" demesini beklemiyoruz sonuçta burası türkiye. her şeye rağmen özelden, buradan ya da olan bitene yazılmak suretiyle bir açıklama yapılmaması söylemimizin zımni kabulü olmuştur.

    konuyla ilgili destek olan yazarlara ve hakaret etmek dışında fikir belirtip eleştiren yazar arkadaşlara teşekkür ederim.
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    ek : maalesef yine yapılmıştır (bkz: 5 mayıs 2015 debe listesine müdahale edilmesi)
    ek : alışkanlık olduğu üzere (bkz: 10 mayıs 2015 debe listesine müdahalesi edilmesi)
    ek : bir yenisini mornie belirtmiş, teşekkürler. (bkz: #51229119)
    bir tane daha geldi, denizleriastagel'a teşekkürler. (bkz: #51231791)
    29.05.2015 : (bkz: #51755401)
    01.06.2015 : (bkz: #51840620)
    28.06.2015 : anne ölmemiş ol dedim ama başını kesmişlerdi başlığı için debe listesinde olması gereken (bkz: #52675217), debe listesinde olan (bkz: #52673895)
    *************
    29.06.2015 : çok şükür kanzuk halka kısmi cevap verdi (bkz: #52738508), ben de naçizane bir soru/cevap yazdım (bkz: #52744708).
    *************</entry>
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük