bugün

nazikçe eksi sozlugun hukuk danısmanı dıyebılırz; ama kabaca "avukatı" da denmesınde bır sakınca yoktur.

http://www.youtube.com/watch?v=oXafV8ONJJQ
http://www.youtube.com/watch?v=bP-Fwf77HKI
eskiden bu isimli bir boğaz pastili vardı..hala var mıdır bilinmez.
(bkz: praetor)
eskiden annemin midesi rahatsızlığında içtiği efervesan tarzı ilaç.
*
koyu yesil boyle tatak gibi bir goruntusu olan, uzeri toz sekerle kapli, garip pastil. ama goruntu degil; islevi onemli olan. zira bunca yildir pastil kullanirim; onun gibisini gormedim *.

muhteviyat ise soyleymis efendim: okaliptus esansi, mentol, arap zamki, seker, jelatin, gliserin, boya.

tek kotulugu dili yesile boyamasidir. sabah uyaninca insanlari korkutabilirsiniz ama bu sekilde.
hem o yuvalak metal kutulari da bilimum luzumsuz is icin kullanilabilir; taki-toka kutusu veyahut dikis kutusu, dugme kutusu yapilabilir, icinde cikolata bile tasinabilir.
*
kurtaricim,
hizir gibi bir sey,
uyutmayan oksuruklerimin molasi..
tek kusuru: dilimi
yesile boyamasi.
soğuk algınlığı,alerjik nedenlerden ötürü oluşan ağız kuruluklarında , ses kısıklığında ve bogaz iltihaplanması ön safhalarında baya bir etkili olan dogan görünümlü alfa romeo.Pek cok insan ilk görünüşte milattan önce üretilen pastillerden sanabilirler.Ancak son model pastillerden daha etkilidir.
http://img840.imageshack.us/img840/6750/adszkvf.jpg
Preator, gg entry'lerini inceleyen şahıs.
örgütünü satan metropol sorumlusu.
bir nevi kanzıklamış elemanlarını.
mesleği olduğu üzere avukat soğukluğunda bir açıklama yapmıştır. bana da itici geldi ama iş bu adamda değil, ruşen amcanın oğlu sedat'ta bitiyor.
her neyin ismiyse bilemem ama telaffuzuna bayıldığım kelime.

böyle küfür eder, "angut" der gibi ama bir taraftan da aristokrat bir terimi söyler gibi, bilmem neredeki yüksek dağların tepelerinde yetişen gizemli bir bitki ya da zehirli bir böcek adı gibi...

ilginçtir söylerken garip bir tat veriyor insana.
bir pastildir. tadının nasıl olduğu tarif edilmez. dışı şekerle kaplıdır şeker bittikten sonra plastik kayış kemirme hissi yaratır. kutusu ufaktır portatiftir şu sıralar bu artılarından dolayı evde iğne kutusu olarak kullanılıyor.
ekşi sözlük yazarlarını aptal yerine koyan, kendini pek akıllı sanan, takma adını artık serbest çağrışarak söylediğim avukat.
'kanzukluk yapma lan' deyimini dillerimize pelesenk etmiş ispikçidir.
küçüklüğümde şeker niyetine götürdüğüm pastil.
SES çıkardıkça kendine çekidüzen vereceğine, rte misali ses çıkaranın sesini kesme üzerine kurulu bir savunma mekanizması oluşturmuş avukat mı ne?

ekşi sözlük aleyhine dava açanları hoşgörüsüzlükle suçlarken dikkat etmediği şey, aynı olayın kendi başına geldiğinde, farklı ir tavır sergilemiyor olması.

bu tarz, -yöneticilikten nasibini almamış- iğrenç olaylarla hep gündemde olmasına rağmen bir türlü ses çıkarmayan, kulağını dahi çekmeyen ssg dede hata yok değildir.

gerçi önce kendi bokumuzu temizlesek daha mantıklı. 14 yaşında bir aynştayna ait uludağ sözlükte zaman zaman aynı sorunu yaşamıyor mu?

haaa şimdi; " yazabildiğin için şükretmelisin" diye bir ulvi mesaj damlar mesaj kutuma.

sağolasınız bilader ya lütuf edersiniz amk!
http://galeri2.uludagsozl...com/205/kanzuk_302793.jpg

üstteki resimde sağdaki.
şu sıralar sözlük yazarlarının hemen hemen hepsini karşısına almış kişi. bir dostunun sahip olduğu firma ile ilgili olumsuz entry ve entryleri silmiştir.
linç kültüründen nasibini almıştır resmen katliama uğramaktadır. tamam biz de sevmiyoruz adamı ama bir küfredilmediği kaldı adama.
yaptigi adam kayirmadan sonra bile hala ssg'den destek alan sahis. bakanlar hata yaptiklarinda istifa beklenir ya hani, kanzuk'tan da o beklendi ama adam koltuguna yapismis bir kere.
kansukaazlı. akrabası olabilir belki ssg nin çok benziyorlar.
çok zaman sonra ekşiye gireyim dedim de karşıma çıktı. ekşi çok dertli bu adamdan yana. aga, istatistiklerde kafaya oynuyor resmen.
millet cayır cayır doğranırken umurunda olmayan ekşici dantellerin "uyan sabah oldu" tadındaki günah keçisi.

ekşi maceram 2000'li yılların başına tarihlenir. bir arkadaşım benim için hesap almış bana verdi ama kullanmadım nicki, şifreyi bile unuttum hesap da silindi gitti. ancak başka platformlarda yazdığım bazı yazılarım (benim de iznimle) orada entryleşmiştir. sonra heves ettim miğfer dibi alımlarında kendim bir hesap açtım ancak gene iş güç vesaire yüzünden bıraktım o da silindi gitti.

sanırım 2011 kışında yeni bir hesap aldım. ilk 1-2 ay çok fazla entry girmedim ancak arada girdiğim 50-60 entry için 200'e yakın mesaj aldım çoğunluğu da tebrik-takdir belirten mesajlardı. 1-2 tanesi haftanın beğenilenlerine falan da girdi sanırım.

gel zaman git zaman arap devrimleri adlı bir başlığa (bkz: yemeği kaşıkla yemek) eklinde bir bakınız verdim. ekşi sözlüğün aktif neo-cemaatçi şakirtlerinden biri mesaj atıp önce hakaret edip, sonra da beni sildireceğini söyleyerek tehdit etti. aldırmadım hatta cevap dahi yazmadım. ancak bu arkadaşın hırsı geçmemiş olacak ki açık açık entry'mi yazarak; sözlükte ırkçılık benzeri bir başlık açıp, beni hedef göstermeye çalıştı, kendi kanka çetesi dışında başlık ilgi çekmeyince nickaltıma da rezilce bir şeyler döşedi. bunun üzerine ben de bir başlık açıp terbiye sınırları içinde ve bu rezilin nickini teşhir etmeden ama kim olduğu anlaşılacak şekilde evire çevire haddini bildirdim...

bir anda mesaj kutum doldu... 10'dan fazla yazar tebrik ve teşekkür ediyordu. ben durumun farkında değilmişim açıkçası. burası da dahil ben bu sözlükleri sosyalleşmek için değil, yazmak için kullandığımdan buralarda perde arkasındaki ilişkileri bilmiyorum ve bir sürü insanın ekşideki ağırlığının yazdıklarından değil sırtını dayadığı insanlardan geldiğinden de haberim yoktu. neyse uzatmayalım ertesi sabah ekşi'ye girdiğimde sudan bir sebepten çaylak edilmiştim. meğersem bana saran pasif, sözlüğün nazlı ılıcak'ı olan gazteci karısı tombul teyzenin çetesindenmiş (bu abla ve çetesi kanzuk başlığındaki "ender" savunma entrylerini girdiler bu karışıklık sırasında not olarak belirtelim). bu hanım abla kendisi pek bi moderin takılmakla beraber etrafına topladığı ablalık, demooograsi, halkların kardeşliği ve az cinsel elektrikle beslediği müritleriyle beraber sözlükte kafa koparırlarmış. benim çaylaklık 500'lü sıralardan 30'lu-40'lı sıralara gelip gelip tekrarar 300-500'lere düşe düşe 1 ay 1 hafta sonra açıldı. ama açıldıktan 15 dakka sonra ve hiç entry girmememe rağmen tekrar çaylak edildi. gene 1 aylık süreden sonra ise hesabım açılır açılmaz hiç yazmadan direkt olarak uçuruldu.

bütün bunlar benim ve bir sürü insanın başına gelirken ssg ve çetesine tapınma ayinleri düzenleyen ekşici piçler troll'ün biri yüzünden kazan kaldırdılar şimdi... güler misin ağlar mısın?

kanzuk ekşi alemindeki kirliliğin görünen yüzüdür ve gerçekte olanın yüzde biri bile değildir. ekşi'ye gelince; ssg gelip üstüme tapulasa yazmam artık orda...
görsel