Kutu içinde Yarısı susamsız, yarısı susamlı olarak satılırdı. Susamlılar zevkle tüketilir. Burun kıvrılan susamsızlar da zaman içinde yokluktan yenirdi.
Taa ki birileri bunları sırf susamlı paketler halinde satmayı akıl edene kadar.
bunu ilk düşünen kahramanın adını bilmiyorum. Ama yılların sorununa çözüm bulduğu için kendisini saygıyla selamlıyorum.
pastanelerde satılan bildiğin tuzlu simit. ama nedense üstüne sevap -ye bak, acaip sevap- payı koymalarından mıdır nedir(?); kandillerde normal fiyatının hayli üstünde satılarak bize bir kez daha paranın dini, imanı, buddhası, nirvanası olmadığını çok güzel gösterir.
ha birde; 'kardeşim, laik bir ülkede yaşıyoruz simidin kandili mi olurmuş', 'yeyin siz onları yeyin iki güne kalmaz iran olucaz haberiniz yok sizin' diye kafa sikenler de olucaktır. onlara da çayla beraber simitlerden biraz verirseniz emin olun susacaklardır.
-ama abi simitçiler devlete vergi veren bir işyeri. laiklik ne? din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması. kandil simidi yiyen herkes bu ilkeyi çiğniyor ve ben çok korkuyorum.
(mutfaktan)
+nereye koydum ben bunları, yaw? hah üst raftaymış. azizim çayını demli mi içersin?
kandilin geldiğinin gündelik hayattaki tek hatırlatıcısı. pastane önüne kat kat dizilmiş kandil simitleri de olmasa kandilden nasıl haberi olacak insanların bir düşünsenize.
kandil münasebetiyle satın almak yerine kendisi yapmak isteyenler için tarifi de vardır elbet.
malzemeler
200 gram tereyağı veya margarin,
(oda sıcaklığında),
Yarım su bardağı yoğurt,
3 çay kaşığı kabartma tozu,
1 yumurta sarısı,
1 yumurta akı,
(bir kasede hafifçe köpürmüş olarak çırpılmış),
1,5 çay kaşığı tuz,
1 çay kaşığı toz seker,
2,5 su bardağı un,
1 tatlı kaşığı mahlep,
susam,
çörek otu
yapılışı da şöyle oluyor;
Derin bir kabın içerisine un, mahlep ve kabartma tozunu koyup karıştıralım.
Oda sıcaklığındaki yumuşak margarini başka bir kapta tel çırpıcı yardımıyla karıştırarak pürüzsüz bir hale getirelim.
Yağın içerisine yoğurdu, yumurta sarısını, tuzu ve şekeri ekleyerek iyice karıştıralım.
Bu malzemelerin üzerine, un, mahlep ve kabartma tozundan elde ettiğimiz karışımını ekleyerek elimizle yoğuralım.
Kulak memesinden biraz daha sert bir kıvamda olacak bir hamur hazırlayalım.
Kurşun kalem kalınlığından biraz daha kalın olacak biçimde uzun hamurlar yapalım.
Hamurların iki ucunu birleştirip simit şeklini verelim. Hamurları uzatma işlemini biraz unlanmış mutfak tezgahının üzerinde de yapabiliriz.
Uçlarını birleştirdiğimiz kandil simitlerinin iki tarafını da ilk önce yumurta akına, sonra ise susam ve/veya çörek otuna batıralım ve margarinle yağlayıp un serpip silkelediğimiz tepsiye dizelim. Aralarında biraz boşluk bırakmaya özen gösterelim.
Sadece yumurta akına bulayıp yaparsak, sade kandil simitleri yapabiliriz.
Hazırladığımız kandil simitlerini önceden ısıtılmış 190 derece fırında 15 ile 17 dakika civarında kızarana kadar pişirelim.
Kandil simitlerinin dağılmamasını sağlamak için; tepsiyi fırından çıkarıp soğumaya bırakalım.
komşularınıza dağıtın, eve gelen misafire ikram edin, olmadı oturun kendiniz afiyetle yiyin.