1- TOKi’nin Kanal istanbul güzergâhında düzenlediği konut ihaleleri AKP’ye yakınlığıyla bilinen şirketlere verildi.
2- AKP Kocaeli Kurucu il Yöneticisi Macit Haldız’ın sahibi olduğu Haldız inşaat, biri 2 milyar 341 milyon TL, diğeri 2 milyar 452 milyon TL olmak üzere iki ihalenin sahibi oldu. Haldız’ın şirketi toplamda 4 milyar 493 milyon TL’lik sözleşmeye imza attı.
3-Kayseri’de AKP’den belediye meclis üyeliği ve başkanvekilliği yapan Hamdi Kahraman’ın sahibi olduğu Kahraman inşaat, 2 milyar 290 milyon TL ve 2 milyar 180 milyon TL’lik iki ihaleyi kazandı. Şirketin TOKi döneminde yükselişe geçtiği dikkat çekti.
istanbul'a vereceği tüm zarara rağmen Emine Anne'nin bilezikleri ile yapılacaksa; benim için sorun yok, yapsınlar. Bunun dışında has Skechers diyorum. Net.
herhangi bir ülkede buna afrika ülkeleri de dahil bu proje teklif edilse teklif edeni deli diye içeri alırlar. öyle çılgın bir proje işte..
ülkeye veya istanbula zerre faydası olmayacak aksine dünya kadar para o çukura gömülecek. bilim adamları yıllardır bas bas bağırıyorlar böyle bir proje istanbulun yer altı sularını yok eder şehre büyük zararları olur. üstüne nüfus en az 2 milyon kişi daha artacak. herkes istanbulun nüfusu azaltılmalı derken mevcutun üstüne 2 milyon insan daha koymak akıllı adam işi değil. bu projenin tek mantıklı açıklaması "birileri rant sağlayacak" başka bir açıklaması veya mantığı yok. dış politikada da büyük zararları olacak antlaşmaların tamamı istanbul ve çanakkale boğazları üzerine sen şehrin ortasından 3. bir boğaz geçirirsen birileri illa ki bunu mevcut antlaşmaları delmek için kullanacak bu kaçınılmaz.
insanlar depremde ölmemek için evlerini yıktırıp yaptırmaya çalışırken kaynakların ve işgücünün yoğunlaştırıldığı ihanet projesidir. halka bir faydası olmayacağı gibi yapılması durumunda doğrudan ve dolaylı yollardan zararları olacaktır.
bunun anlatabilecekleri bir faydası olsaydı belediye başkanını ve muhalifleri hukuksuz şekilde içeride tutup sessizce oldubittiye getirmeye çalışmazlardı. propaganda araçlarıyla baskı kurup buradan suçlu çıkarmaya çalışırlardı. belediye seçiminden önce "o kadar sıkıntı varken kanal gündemimizde değil" yalanını sıkanlar da bunlardı. seçimi kazandıkları an buna başlayacaklardı.
benim anlamadığım madem bizim kanala harcayacak milyarlarca dolarımız varsa o para ile öncelikle insanların hayatları kurtarılması gerekmiyor mu ? yani depremde ölecek insanlardan daha mı önemli kanal istanbul.
Kanal istanbul; Amerika Birleşik Devletleri'nin 1923 Lozan Antlaşması'na, 1936 Montırö Boğazlar Sözleşmesi'ne ve Sovyetler Birliği'ne karşı 1950'lerde ortaya attığı bir talan projesidir. Osmanlı imparatorluğu, hüküm sürdüğü süre içerisinde istanbul'un Avrupa yakası ve asıl merkezi olan Çatalca Yarımadası'na asla kanal açmayı düşünmemiştir; Osmanlı'nın asıl yerli ve milli kanal projesi Kocaeli Yarımadası'ndaki Sakarya-izmit Kanalı Pırojesi'dir. ABD, 1924'ten beri Lozan Antlaşması'nı hala tanımamaktadır; Lozan, Türkiye'nin kurucu anlaşmasıdır ve tapusudur. (bkz: Kanal istanbul'un Amerikan projesi olması)
Özetle; Kanal istanbul, dış güçlerin gayrımilli bir yıkım projesidir ve her yönden son derece zararlıdır!.. Kanal istanbul'a hayır!.. Ya kanal ya istanbul!..
ilgili link: https://veryansintv.com/a...istanbulun-ne-ilgisi-var/ https://galeri.uludagsozluk.com/r/2412783/+
karadeniz'e amerikan gemileri çıkabilsin ve çeşitli binalar ile araziler çeşitli rantlar için araplara satılabilsin diye, ülkenin doğasının ve çeşitli yönlerden komple içine edebilecek ve risk oluşturacak bir saçmalıktır.
Dediğim gibi bu yargının tasarrufu. Bakarsınız ilk duruşmada adli kontrol şartı ile bırakılır. Hukuka göre aksi ispatlanana kadar her zanlı masumdur. Gerçi görünen köy kılavuz istemez o başka bir şey.
kardeşim depremin yıkım etkisini artırma falan bilimsel ve mantıksal hiçbir doğruluğu olmayan bir iddia.
ama bence de yapılmamalı, en azından şimdilik.
çünkü çok maliyetli bir proje çok.
şu anda türkiye'ye ağır gelir bunun maliyeti.
proje güzel ama rafta dursun, zamanı gelince yapılır elbet.
boğazın tüp geçit projesi gibi.
sorun şu kardeş; sokak ortasında karısını 32 yerinden bıçaklayan, arabasıyla insanları ezip 8/8 kusurlu olan insanlar, cinsel istismarcılar adli kontrol şartı ile dışarıda ancak istanbul un seçilmiş blediye başkanı "gizli tanık" ifadesi ve iddiası ile tutuklu yargılanıyor. şu örnekler arasındaki farkı idrak edemiyorsanız hukuk kelimesini de kullanmayın mümkünse.
neden yapılmasında bu kadar ısrar edildiğini anlayamadığım proje.
geçen bunu akplileri iyi tanıyan bi iş adamına sordum. burdaki rant çok mu büyük neden bu kadar ısrar ediyorlar dedim. asıl mesele getireceği paradan çok askeri savunma amaçlı, istanbul'a saldırılırsa kanalın işgali zorlaştıracağını düşünüyor erdoğan dedi. ikna olamadım ben.
yarım adayı adaya çeviriyorsun bu da depremin yıkım etkisini, hissedilen şiddeti arttıran bi durum. e sözümona işgalciler için yine avantaj sağlıyor bu proje deprem sonrası.
çok ilginç bi ısrar var işin arkasında. sadece ekonomik getiriyle, oluşacak rantla veya arapların mülk almasıyla izah edilir gibi değil. dur bakalım.