vakti zamanında şöyle bir hadise yaşatmışlardı bana,
bodrumda hastahaneye gittim kan vericem, bayan bi hemşire geldi sağ kolumu açtım bastırdı damarı aradı uzunca bi süre baktı sonra o plastik şeyi koluma bağlayıp sıktı. soktu iğneyi sonra çıkardı bu sırada kendi kendine konuşuyor, ayh damar burası değil ya. sonra biraz yanına tekrar soktu tekrar çıkardı. bağladığı plastik lastiği çıkarıp öbür kolumu sıyırmamı söylediğinde başım dönmeye başlamıştı. yinede sıyırdım. aynılarını o kola yapmaya başladığında yani damarı bulamayıp iğneyi 3. kez deneme amaçlı soktuğunda gözüm kararmıştı bayılıyordum. derken bir doktor geldi sen çekil napıyorsun diyip kanımı 1 dakika içerisinde aldı. sonrasında beni ayılttılar. ama bu deneyim kan aldırmaktan korkan biri yaptı beni ne yazık ki.
Hemşirelerden ziyade, doktorculuk oynayan internlerdir.
Damarı bulana kadar delik deşik ettikleri kolu, güçbela buldukları damarı patlatarak mosmor ederler.
hepsi aynı değildir tabi ama başıma gelen bir şeyi anlatmadan duramam. ameliyat olacağım, masaya yatmışım kurbanlık gibi. kan beynime hücum etmiş heyecandan. kalp atışlarım iki yüzü vuruyor. nabız fırlamış. doktor başımda sürekli. anestezist geldi. hemşireye damar yolu açmasını söyledi. zaten bayıltmasalar kendiliğimden bayılacağım. neyse hemşire geldi. kolumu sola doğru açıp bir tablaya bağladı. sakın oynatma ve çekme dedi. ulan ben zaten yamulmuşum nasıl oynatayım elimi. neyse hemşire iğneyi soktu, açtı ittirdi derken(tabi bu arada ben acıdan kıvranıyorum) "damar patladı tekrara açıcaz" dedi. e ben elimi oynatmadım nasıl patladı o damar? neyse bir daha katlandım o acıya yine yapamadı. afakanlar bastı beni masada kalacağım haberleri yok. üç oldu yok, dört oldu yok. ben "eüzü besmeleye" başladım. ulan dedim kendi kendime, ameliyat olmadan masada kalan tek hasta olarak tarihe geçip bir de rezil olacaksın iyi mi... sonunda doktor patladı. geldi kendi taktı. sonrası ılık ılık uykuya dalış...ohhh mis gibi narkoz!
kan almayı bilmeyen hemşire yoktur. beceremeyenler olabilir elbette. kimse kusursuz değildir sonuçta. ancak bazı hastalarda damar gerçekten bulunamıyor. kilolu ve bayan hastalarda damar görünmüyor. yaşlı hastalarda da damarlar içerde kıpır kıpır oynuyor. kolların morarmasının sebebi de bazı hemşirelerin yanlış yönlendirmesinden kaynaklanıyor olabilir. kolu kırmamamak sadece pamukla bastırmak gerekiyor. bu da kulağınıza küpe ola.
çoktur bunlar ama bazı hemşireler de vardır ki hissetmesin bile iğneyi soktuğunu.. amaaa diğerlerinden kaçın.. hele hele başhemşire nerede? diye sormayın sakın daha çok heyecan yapıp sizi daha çok yoruyorlar..
kan almayı bilmeyen hemşire yoktur. kan veremeyen hasta vardır. korkup kolunu çekmeler, iğne batmadan bağırmalar, iğne çıktıktan sonra iyice bastırılması söylendiği halde bastırmayıp morardı diye hemşireyi suçlamalar vardır.
iğneyi yanlış yere batırdıkları yetmiyormuş gibi bir de kolunuza saplı iğneyi bir o yana bir bu yana çevirerek içinizin geçmesine hatta bayılmanıza sebep olabilirler.
iğneyi damarın bir tarafından sokup diğer tarafından çıkartırlar, iyice panikleyip adamı dellendirirler. siz de travma yemiş şekilde iki kolunuz da delik deşik kan vermeden kaçarsınız oradan.
hemşirelik mesleğinin el becerisinin önde olduğu gerçeği göz ardı edilerek öğrenimlerinin el becerisinin en rahat geliştiği orta okul lise dönemlerinden üniversiteye kaydırılması sonucu gelişen herze...**
