olav1387'de taht yaşına gelemeden öldü. margaret danimarka konsülünü vekilharç olarak kalmaya ikna etti ama kraliçe ünvanını almaya yeltenmedi. bir yıl sonra aynı şeyi norveç'te de yaptı. bacısının torunu ve pomeranya prensi vartislav'ın oğlu olan bogislav'ı evlât edindi ve ona daha viking bir ad olan erik'i verdi.
margaret'ın sonraki hamlesi erik'i taç sırasında birinciliğe çıkartmaktı. önce norveç konsülünü buna ikna etti. erik birinci sırada olmamasına karşın konsül rıza gösterdi. bu dönem isveç'te taht kavgası vardı. meckelenburglu albert isveç tahtına oturmuştu ancak soylular bunu tanımıyorlardı. bu fırsatı iyi değerlendiren margaret isveç konsülünün kendisini vekilharç olarak atamasını sağladı. zaten ortak düşman hansa birliği ve giderek artan alman baskısıydı. böyle bir durumda bir alman'ın isveç tahtına oturması düşünülemezdi.
isveç'te yaşanan taht savaşını danimarka-isveç güçleri kazanınca meckelenburglu albert sap gibi kaldı. böylece üç ülke aynı vekilharçın altında birleşmiş oldu. erik 1389'da zaten norveç tahtına oturmuştu. 1396'da danimarka ve isveç tahtlarına da oturdu ve böylece üç ülkeli kişisel birlik tamamlanmış oldu.
17 haziran 1397'de isveç'teki kalmar kalesi'nde kalmar antlaşması imzalandı ve üç ülke resmen birleşmiş oldular. ancak bu antlaşmadaki bir madde tam bir iskandinavya devletinin önüne taş da koyuyordu. yeni krallar ölen kralın soyundan seçileceklerdi ama üç ülkenin konsülleri aracılığıyla yöneteceklerdi bu ülkeleri. dış siyaset kralda olacaktı ama içişlerinde devletler kendi kafalarına göre takılacaklardı. yani anayasal bir birlikteliğin yolu tümüyle tıkalı biçimde bir konfederasyon kurulmuş bulunuyordu. zaten dönemin resmi belgelerinde kalmar antlaşması sıklıkla geçen bir terimken kalmar birliği deyimine rastlanmaz.
birlik ilk yıllarda ortak amaçta başarılı işler yapmasına karşın sonraki yıllarda pek çok sorunla karşı karşıya kaldı. özellikle danimarka'da gücün giderek daha tek elde, yani kralda toplanması; kıta avrupası'yla yaşanan savaşların isveç'in ihracatını baltalaması sorunlara neden oluyordu.
1430'a gelindiğinde ise durum daha da vahim bir hâl aldı. isveç ekonomik ve askeri anlamda birliğin en güçlü üyesiydi ancak kral danimarka'daydı. 1434'te engelberkt ayaklanması çıktı. iki yıl süren ayaklanma sonunda erik tahttan indirildi. danimarka kuvvetleri isveç'ten atıldılar. sonrasında ortak krallık tekrar sağlansa da isveç'te bağımsızlık ateşi bir kere yanmıştı.
1521'de isveç bir kez daha ayaklandı. her ne kadar başkent stokholm 1523'e dek düşmediyse de isveçli ayrılıkçılar vasa hanedanı'ndan gustav'ı kral seçtiler. 1528'de ise gustav resmen tâcı kafasına geçirdi. isveç 1983te 6 haziran'ı ulusal egemenlik bayramı olarak kutlamaya başladı.
kalmar birliği'nin en sessiz ve sorunsuz üyesi norveç olarak kaldı. bunun nedenlerinin başında bölgede yaşanan veba salgını nedeniyle soyluların çok önemli bir bölümünün ölmesi gelir. isveç bağımsızlığını ilân ettikten sonra danimarka konsülünorveç'i resmen ilhak etti. norveç her ne kadar bunu resmî olarak asla kabûllenmemiş olsa bile duruma de facto rıza göstermiştir. günümüzde faroe adaları, grönland gibi bölgelerin danimarka'ya bağlı olmalarının nedeni de budur.
grönland'ın günümüzde halen danimarka'ya bağlı olmasının nedeni olan birliktir.
danimarka, isveç, norveç, izlanda ülkelerini kapsayan bir federasyon olsa da bir yerden sonra krallığa dönüşmüştür.
birliğin üç önemli ülkesi içinde yönetici güç merkezi danimarka olmuştur.
birliğin aykırı çocuğu ise defalarca isyan eden ve danimarka tarafından kanlı bir şekilde isyanı bastırılan isveç olmuştur.
norveç birliğin pasif elemanıdır. isveç'in aksine büyük fiili bir isyan gerçekleşmemiştir.