kendi kendimize yaptığımız en büyük kötülüktür. Tipik bir "türk malı işte ne beklersin" narasıdır. Kendimizde olan cevheri görememekle ilgili bir durumdur.
Yanlış düşüncedir. Çok güzel ve kaliteli yerli ürünler var ama marka imajı denilen kavram günümüzde her şeyin önüne geçmiş durumda. Yerli markaların tek eksiği adam gibi konumlandırma ve pazarlama sistemi kuramamalarıdır.
son derece yanlış zanlara kapılma hissidir. kaliteli yerli ürün vardır, çoktur.
ülke olarak gelişmenin en güzel yolu da yerli malı tercih etmektir. mümkün mertebe yerli malı tercih edildikçe refah artar, gelişmişlik artar kalite artar.
yerli malı tercih etmenin sonuçları:
1. yerli işletme daha çok ciro daha çok kar eder
2. işletme fon girdisi oluşturur piyasaya olan borçlarını daha rahat öder
3. piyasada o yerli markaya mal-mamül-hizmet veren diğer işletmeler fon girdisi elde eder.
4. firmanın karlılığı veya bütçesi büyüceği için "ar-ge" yani kalite için daha fazla kaynağı olur
5. firma fon oluşturduğunda yeni yatırımlar için fırsat kollar
6. firma yeni yatırım yaptığında bu yatırım için harcanan fonlar piyasadaki diğer işletmelere geçer, daha çok kişi ekmek parası kazanır.
kısacası arkadaşlar "yerli malı alın verin, ekonomiye can verin" ama yerlisini alın. aradığınız kalitede yerli malı bulamıyorsanız en azından türkiyede imal edilmiş yabancı markaları alın. onu da bulamıyorsanız bsg. adamı hasta etmeyin. ne arıyorsunuz kardeşim? yerlisi yok, yabancısının ülkemde üretilmişi yok! demek ki çok da elzem bi şey değil, olsa en azından yabancısının ülkemde üretilmişini bulabilirdin. alma gitsin. boşver. alma da döviz ülkede kalsın cari açılmasın. *
Her milletin insanına özgü birşeydir. Nasıl ki bizim halk kişimiz 50 lira Mavi Jeans'e vereceğime, gider 60 liraya Levi'sten alırım diyorsa. Kanada ve Amerika'da da aynı şey geçerli. Oranın kişileri de 50'liraya Levi'sten alacağıma 60 liraya Mavi Jean'sten alırım demektedirler. O yüzden bizim orada 200 tane mağazamız, onlarında burada 200 tane mağazası var
kaliteli bu yerli malı gibi değil ayol derler azıcık beyin olsada carelabel ı okusa made in turey yazar. Kendini hakir görmek bizim milletimize ait bir özellik.
böyle bir zannetme mevcuttur ama marka yaratmaktaki beceriksizliğimiz de doğru bir kanıdır.
gıda sektöründen örnekler.
mesela peynir çeşitliliği ülkemizde çoktur ve her yerelde feci kaliteli mandıralar var ama dünya markası olmaya yaklaşamadık bile. bırak dünya markasını ülke içinde bile markalaşamadık.
iyi adım atanlar ise sınırlıdır. ezine iyi adımdır. van zamanında güzel bir adım attı. erzurum da bi ara heveslendi ama yürüyüşe geçen olmadı. her şehrimiz peyniriyle övünürken bu adımcıklar yeterliliğe ulaşmaz. haa bu arada urfa peyniri mozerallayı alt üst eden bi peynirken onun pazarlamasını italyanlara bırakışımız marka yaratamayışımızın en örneklerinden.
başka bir örneğimiz de zeytinyağı. yunanistan bu işte dünya markası. hatta malı bizden alıp yeni ambalajlamalarla bize fahiş fiyattan satacak kadar dünya markasıdır.
marka yaratmak sanıldığı kadar kolay olmayan bir hadisedir ama ürettiğin şeyi başkasının markalaştırması ve kazıklı haliyle bize satması sığırlığımız matematiğine denk gelir.
kaliteli yerli ürünümüz çokça vardır ama marka sayımız azdır veya çoğu yerel seviyededir. başka bir parantez ise ülkemizde büyümek 'az çeşit çok kalite' den 'çok çeşit normal kalite' ye geçiş sanılmaktadır.