sert bir çeşidini içersem bütün gece mide ağrısından kıvranmama neden olan içeçek.bazı insanlara kahve bağımlılık yapıyor ve günde 2-3 kahve içmeden rahatlayamayan insanlarda bulunmaktadır. **
kimilerinin uyumamak, ayakta kalmak adina ictigi, kimilerinin ayaga tekrar kalkmak, 2 tek attiktan sonra ayilabilmek icin mecbur kaldigi, kimilerinin o olmadan güne baslayamadigi, misafirlik sirasinda muhtemelen en cok hatirlanacak(40 yil) icecek oldugu icin ev sahibi tarafindan misafirlere ikram edilen, kadinlar arasi ev günlerinin vazgecilmez unsuru(fal bakma acisindan) olan ama nedense benim bir türlü isinip,sevemedigim icecek.
her türlüsüne bünyemin alısıklaştığı,bardak sayısına göre uyumamaya yardımcı olan ve bazı yerlerde küçük çay bardağında statüsüne uymayarak 50 kuruş'a verilen içecektir.**
kahveden en çok etkilenen müzisyen J.S. Bach'tır. Bu büyük müzisyen, kahve aşkını ünlü Kahve Kantatı'nda notalara dökmüştür. 1732 yılında Leipzig'de yayınlanan Kahve Kantatı'nda Bach, Picander'in şiirinden yararlanmıştır. Kantatın yazılmasının en önemli sebebi, o sırada Almanya'da kadınlara kahvenin yasaklanmaya çalışılıyor olmasıydı. Oysa kahvenin sohbeti, cinsiyet ayrımı yapmamalıydı.
Kahve Kantatı, bir babanın kızını kahve içmekten vazgeçirmeye çalışmasını anlatır. Ancak kahve, genç kız tarafından şu sözlerle yüceltilir:
"Ah, kahve ne tatlı,
binlerce öpücükten daha tatlı,
muscat şarabından daha yumuşak,
kahve, kahve onsuz olamam;
Eğer bana bir şey ikram edecekseniz
ah, o zaman bana kahve veriniz!"
J.S. Bach, Kahve Kantatı
bir sürü çeşidi olan içecek.türk kahvesi için bol köpüklüsünün her zaman tercih sebebi olduğu,falına da bakılabilen bakılmadan önce fincanı sallayıp (kendine doğru,yoksa fal dışarıya ait olur) ters çevirirken bir de tekerlemeye sahip olan yurdum insanın en gözde içeceği.tekerleme de şöyledir:
kahvem pir
kalbime gir
kalbimdekini bil
fincana gir.
turk erkeklerinin %90`inin bos vakitlerini gecirmeyi tercih ettigi, icerisinde barbuttan tutun da okeye kadar her turlu oyunun oynandigi, dumanalti mekanlara verilen ismin halk arasinda kisa soylenis bicimi. uzunu kahvehanedir.
hic bir turk erkeginin
-'hanim ben kahvehaneye gidiyom' ya da -'hanim ben kiraathaneye gidiyom' dedigi gorulmemistir, duyulmamistir.
sabahın körüne konulan ilk derste, öğretim görevlisinin söylediklerini anlayabilmeye ve hatta öğretim görevlisini algılayabilmeye yardımcı olan mucizevi içecek..*
kahvenin bir de turkusu vardır. kahve isteyen erkekler bu turkuyu cıgırır ege taraflarında.
kahveciye keyif verir kahvenin kaynaması
esegi yoldan cıkarır sıpanın oynaması..