minibüste şöförün yamacındaki koltuğa oturup para trafiğini yönetmek zorunda olan yolcu talihsizliğine çok benzer. Genelde çaydanlık piyasada yok iken çökersin ama ne hikmetse bir süre sonra bir de bakmışın çaydanlık yanına ışınlanmıştır adeta. Yer değiştirme şansın da yoktur, ha babam çay bastırırlar. Kahvaltı zehir olur, çaydanlıktan ve mis gibi sofradan soğur soğur soğursun. Bir de kahvaltı ahalisi köpek gibi çay içiyorsa yarra yering vadisine doğru yolculuk başlar...
iştahla kahvaltı etmenize izin vermez birilerinin çayı sürekli biter doldurmak zorunda kalırsınız. yanmaktan korkan her insan gibi aklınızdan çaydanlığın devrilebileceğini düşünüp güzelim kahvaltı masasında gerilirsiniz.
sofradan aç kalkacağın hissi veren durum. büyük kütlesiyle önünde çok yer kaplar, gereksiz erzak (kahvaltılık) feragatı yapmış olursun. uyku sersemine o bakır görüntüsüne dalar gidersin ve diğer bireyler sucuğu, kaşarı gömerler.
annenin çayı bir türlü beğenmemesine sebeb olur.. ya çok açık ya da demlidir. genelde çayın yanına beni oturturlar, hızlı ve seri olduğum için.. biliyorum fena taşak geçiyorlar..
piknikte içeceklerin yanına çömmenin bir benzeri. bardağımı doldurmak için iki buçuk litrelik bir kolanın kapağını açmıştım* ki kendi bardağıma hamle yapamadan yanımdaki bardağını uzattı sonra karşımdaki sonra çapraz sonra sol sonra sağ... bildiğin şişe bitti ağzını kapatıcam diye kaybolmamasına özen gösterdiğim kapağı ile öylece kaldım. çok yorucu ve sinir bozucuydu inanır mısın?
çok sakar olduğunuzun bilinmesi sizi bu duruma asla düşürmez. bilen zaten bilir teklif dahi etmez, fakat ilk kez sizi tanıyan birileriyle kahvaltı edecekseniz onları uyarın ve inandırıcı olsun diye de bir iki bir şey devirin masadan. rahat rahat kahvaltınızı edebilirsiniz, afiyet olsun.
çaydanlığını elinize aldığınız an herkesin höpür höpür hemen çayı bitirmesini sağlayacak durum. ulan boş bardak geliyor önünüze hemen ordan başka biri kaynar çayı dikiyor "hazır eline almışken çaydanlığı doldursun ibine işi ne" diyerek. işte o adama demlikle vuracaksın..