sağlam isimleri barındırır bünyesinde.
bu aralar 10 TL gibi bir fiyatı var. ve içi dolu doludur. yani paranızın hakkını verir. gözünüzü doyurur. iyidir iyidir.
Edebiyatın lağım cukurlarindan birisi. Internette söyleşilerine denk geldim. Sahibi esip gürluyor. Bi şeyler söylüyor saçma sapan. Kardeşim tamam parayi vurdunuz da biz eleştirince neyin şeklini yapiyonuz ya. Götüm gibi dergi işte. Vay efendim okuma oranını yukseltmişler bilmem ne. Seni okuyup yükselen orandan nolucak ya. Her ay kapağa bir ölüyü koyarsıniz, içerisi desen nerde popi, yazmayı bilmeyen adam varmış doldurmuşlar. Romantik romantik gençlik anıları, popülist muhalif söylemler. Sizin dile verdiğiniz zarar okuma oranıni yukseltmekle toparlanmiyor kardeşim. Zaten o yükselen okuma oranından da gerçek yazarlar faydalanmiyor. Yi e sizin gibi çöp dergiler, çöp yazarlar arasında gidip geliyorlar. Çünkü her yere coreklenmissiniz. Durum sizlik de değil yani artık. Popüler yayınevlerinin son zamanlarda çıkardığı ilk oyku, Roman kitaplarina bakıyoruz, çakma emrah serbes'ler, kötü Sait Faik taklitleri, öykü yerine aforizma kasan ve hayat hakkında büyük sözler söyleme curretinde bulunan yarak kürek tipler. Değişen bu kültür ortamında ortalığın içine sıçan sizlere de bir laf edelim bırakın da. Siz ve sizin gibi dergiler bu kadar pespaye bir dil üreterek bu kadar çok satmayı başardı. Edebiyat diye insanlara bu iğrenç dil yutturuldu. Öf neyse ya sıkıldım.
Bu aralar herkesin aldığı dergidir. Özellikle entel(!) arkadaşlarımızın ınstagram hikayelerinde sıklıkla görebiliriz.Bir defa aldım çokta bir esprisinin olmadığını düşündüğüm dergidir.
Ici reklam dolu bombos popülist dergi. Tek amaci para icin sokak dergisi adi altinda ergenleri kandirmak. Almayın aldirmayin. Ha ama fanzinler ya da amatör edebiyat dergileri okuyabiliriniz. Para kaygisi gutmeyen işler size daha cok sey katar emin olun.
yazılan yorumlara baktığımda şunu anlıyorum; her toplumsal dönem kendi edebiyatını yaratır. bu yüzdendir ki şu yaşadığımız günlerde topluma mâl olmuş isimlerin gerçeklikle olan bağından koparılarak aforizma edebiyatına kurban edilmesine alkış tutan bir kitle var. ot ve kafa dergileri bu akıl tutulmasının bu çürümüşlüğün en yüksek perdeden ilanıdır.
popüler kültürün yarattığı nihilist insan tipinin ve post-modern edebiyatın bayraktırlığını yapan dergi. genelde barış, özgürlük, demokrasi, insan hakları sözcüklerinin içinin boşaltıldığı bu dönemde bu sözcükleri ağzında eksik etmeyen cihangirli liberal solcularımızın favori dergisi.
Her ay düzenli olarak aldığım dergi.
Emrah serbes i takip etmek için alıyordum şimdi diğer yazılarıda okuyorum tam ka fa ma göre.
Geçen hafta yine almak için d&r a gittim normalde ay sonunda bile kalır hiç tükenmezdi ayın 13-14 ü olmasına rağmen tükenmiş.
Yani yaşadığım şehirde okunduğu takip edildiği için sevinsem mi yoksa bittiği alamadığım için üzülsem mi anlamadım. işin tuhaf tarafı diğer avm lere baktım yine yok şaka gibi. Yinede bu güzel bir gelişme sanırım yaşadığım şehirde insanların aydınlanıyor olmasına delalet.
Bir gün bütün o saçma sapan tv kanallarını izlemeyi bırakıp kitap okuyacaklar bu onun işareti.
bu ısınamayışımın sebebi candaş tolga ışık'ın derginin kurucusu olmasıyla alakalıdır. çünkü zat-ı muhteremin köşe yazılarından da anlaşılacağı üzere edebi bir kaygı, dert, tasa gütmediği görülür.
bahsi geçen dergi de edebi bir kaygı ile yayın hayatına çıkan bir dergi değildir zannımca. daha çok ticari kaygıları olan dergidir.
içinden gelip geçen ve halen yazmaya devam eden güzel yazarlar elbet vardır. onlara selam olsun.
cem yılmaz, zafer algöz gibi populer isimlerle yürümeye çalışan basitleşen ve edebiyattan uzaklaşan, yönetim kurulunun sadece para gözüyle baktığı, içinde kaliteli yazarların da olduğu dergi.
altı kelime ile bir hayatı anlatma olayını yeni gördüğüm, bundan sonra düzenli olarak yazı göndereceğim oluşum. keşke maile yolladığım yazılarımı da yayınlasalar dediğim.
bir aydan fazladır hakkında yazı yazılmayan dergi. Okumaktan büyük zevk aldığım güzel dergi. Çok sevdiğim iki yazarın bunda elbette etkisi çok. Bu ay ki sayısında can dündar'ın ahmet kaya ile söyleşisine yer verilmiş. tamamı olmasa da röportajının bir kısmını yayınlamış. çokta güzel olmuş. emeğinize sağlık. **
henüz on sayı çıkarmış olmalarına rağmen sevilen, benimsenen dergi. ilk on sayısının kapak fotoğraflarında şu isimlere yer vermişlerdir:
1. sayı : süleyman seba
2. sayı : erol günaydın
3. sayı : kemal sunal - halit akçatepe
4. sayı : zeki müren
5. sayı : hrant dink
6. sayı : aysel gürel
7. sayı : özgecan aslan
8. sayı : yaşar kemal
9. sayı : deniz gezmiş - yusuf aslan - hüseyin inan
10. sayı : nazım hikmet
Müzmin edebiyat dergisi. ot ile birlikte rush hours gibidir. kitap ayracı kısmında derin sözler paylaşılabiliyor
' çok yorgunum, ama yine de beklediğim bir şey var. insanın uykusunun gelmesi ve beklediği güzel bir şeyi uykuda kaybetmek istemediği için ayık kalmak zorunda olması gibi bir şey.'