Ben şairim diyene şair dendiğinden, vakıf olunan üzere iyi şair eden şiirde gönül işi olduğundan gönlünü bilen kız çıkıpta iki kelimesini dağıtmaz ona buna kaldıki şiirini paylaşsın. Vardır güzel şiir yazan ne hissettiğini bilen kızlarda. Gönlü güzeldir onların ayağınıza takılırsa biryerde onları sevin.
Yanlış hatırlamıyorsam Can yücele sorarlar neden kadınlar şiir yazamıyor diye. Cevap açıktır " sanki biz sikimizle yazıyoruz."
Gönül işidir şiir anlamayana yazılır anlayana söylenir...
dişi insanların "siktir git lan amın feryadı" diye yanıtlaması gereken götten önerme. insan olamayıp iki ayaklı formunda kalanlara hitap şekli bu olmalıdır, çünkü anladıkları tek lisan budur.
Era il giorno ch'al sol si scoloraro
per la pietà del suo factore i rai,
quando ì fui preso, et non me ne guardai,
chè i bè vostr'occhi, donna, mi legaro.
Tempo non mi parea da far riparo
contra colpi d'Amor: però m'andai
secur, senza sospetto; onde i miei guai
nel commune dolor s'incominciaro.
Trovommi Amor del tutto disarmato
et aperta la via per gli occhi al core,
che di lagrime son fatti uscio et varco:
Però al mio parer non li fu honore
ferir me de saetta in quello stato,
a voi armata non mostrar pur l'arco.
If the moon smiled, she would resemble you.
You leave the same impression
Of something beautiful, but annihilating.
Both of you are great light borrowers.
Her O-mouth grieves at the world; yours is unaffected,
And your first gift is making stone out of everything.
I wake to a mausoleum; you are here,
Ticking your fingers on the marble table, looking for cigarettes,
Spiteful as a woman, but not so nervous,
And dying to say something unanswerable.
The moon, too, abuses her subjects,
But in the daytime she is ridiculous.
Your dissatisfactions, on the other hand,
Arrive through the mailslot with loving regularity,
White and blank, expansive as carbon monoxide.
No day is safe from news of you,
Walking about in Africa maybe, but thinking of me.
Şimdi'nin bedeni yok,
Yontuyor geçmiş bilgisiyle
gelecek belki olur diye taşı,
taşını kokluyor
yontu dağılıyor...
Şimdi'si yitik
bundan boyuyor
boyuyor evine aldığı
ağacın üzerine tüneyip
duvarını, tavanını, geçmişi
ve geleceği ve her yanını;
dal kırılıyor...
Şimdi'si yitik
diziyor diziyor notalarını,
göğe ışık üzerine boncuklarını,
ucuza getiriyor varlığını
sonsuzun sessizliğiyle
sonlunun gürültüsü arasında,
O bitirince kıyısında gezindiği
yol çöküyor...
Şimdi'si yitik
bundan yazıyor
yazıyor enine boyuna
içini ve dışını ve yeri
ve göğü ve suyu,
bindiği kadırga
o inince batıyor.
kadınlardan iyi şair çıkmaması ne kadar doğru bir genelleme tartışılır. bir yazara, şaire "iyi" demek zamanın işidir. zaman geçer ve geride kalan eserler değerlenir. her şeyi de kendi dönemine göre değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. bundan uzun yıllar önce kadınların erkek mahlaslarıyla kitaplar yayınladıkları bilinen bir gerçek. en meşhurları da bronte kardeşlerdir. sebebi ise kadın yazarların kabul görmemesi, toplumda hoş karşılanmamasıdır. toplumun bugünkü modernliği, kadının hemen her mesleği icra edebiliyor olması her döneme mal edilemez.
diğer yazarlar da gerçekten "iyi" kadın şairlerden örnekler vermişler zaten. hoş ben şunu da hiç anlamam. neden kadın sadece ilham olmalı. erkek de ilham olamaz mı? kadınlık yalnızca erkeğini ayağına beklemekle mi gösterilir. kadın aşkının peşinde koşamaz mı, ona şiir yazamaz mı mesela? bu onun değerini mi azaltır, yoksa sadece bilinen kadın algısı mı zarar görür kafamızdaki?
aşkın kadını erkeği yok. kalple ilgisi var sadece. her iki cins de çok güzel sever, aşık olur. gerekirse acısını çeker, üzülür, ağlar, şiir yazar, şarkı yazar, roman yazar, yeri gelir destan yazar. hiç mi size aşık kadınlardan sayfalar süren mailler almadınız? size edilen ufak bi güzel sözün bir şiir kadar değeri yok mu yoksa?
kadınların ne kadar duygusal olduklarını savunmalarına rağmen gerçekten duygusal olan bir erkeğin 3te 1 ikadar bile duygusal olamadıklarının en bariz kanıtıdır. sonuçta şiirler duygulardan beslenir...
Kadınlardaki sözel yeteneklerinin henüz yazıya geçememesinden ve yine dedikodunun aslında bir tiyatro dalı olmasından mütevellit bu mümkün olmamıştır ne zaman kadın aklında kurduklarını dedikoduyu bırakır kağıda kaleme sarılır o zaman cemal süreya c sini kaptırır kadın şairlere.
iyi şair çıkma durumu olmasa da,iyi şairlarin çıkmasının en büyük nedenidir kadınlar.tomris uyar örneğini vereyim sizlere.bu kadın bir akım yarattı.2.yenicileri yarattı diyebiliriz bir nevi.cemal süreya,edip cansever ve turgut uyar,tomris uyar sayesinde(ve de tomris uyar yüzünden) kalemini kuşandı ve bizlere muazzam eserler bıraktılar.
olaya yüzeysel bakmaktır. tamam çok iyi kadın şair yok ama çok iyi şairler bu şiirleri kadınlara yazmış. bir erkeği şiir yazacak hala getirebilen kadınlardan daha ne istiyorsunuz?
o dönemler kadınların yazdığı şiirler kitaplar saygı görmediğinden.
kadınlar başka erkek yazarların adında çıkartırlardı kitaplarını.
william shakespeare adıyla bildiğimiz bir çok güzel eser isimsiz kadınlara aittir.