efendim şimdi sanırım herkeşin anlayabileceği, dillendirilmeye çekinilen açıklamayı yapma vaktidir.
ayeti yeniden hatırlatalım;
" Eşleriniz sizin nesil yetiştiren tarlanızdır. Tarlanıza dilediğiniz şekilde varın. Kendiniz için ilerisini düşünerek hazırlık yapın. Allah ın haram kıldığı şeylerden korunun ve Onun huzuruna varacağınızı iyi bilin. (Ey Resulüm)! Müminleri müjdele! (Bakara 223)"
evet, fıkıhçı falan değilim ama nihayetinde insanım, madem ki tanrı böyle bir kitap böyle bir din buyurdu insan için, yetinmedi bir de peygamber gönderdi, dini tapulu malı belleyenler az müsade etsin de bizde yorum yapabilelim bir müslüman ve dahası insan olarak dedikten gayrı, "nesil yetiştiren tarlalarınız" dan anlaşılan kadarla, kadındaki üreme organı olan vajinaya bir gönderme yapıldığı aşikar, "tarlanıza" metaforunda yani vajinaya dilediğiniz şekilde - yönden girin yazılıyor ki bu da, doğal aşağı yukarı hergün yaptığımız seks şaşırmamak lazım.
şimdi bu noktada bir kaç feminist, efeminist ve ne idüğü belirsiz takım taklavat, "yav olduğu mu şimdi, kadınları islam burda aşağılıyor, gadınlar erkeğin sekis kölesi deeğeldir yok kadınlara ikinci sınıf insan muamelesi yapıyor, muamele yapılıyor" falan minvalinden söylemlerde bulunabilirler, bu durumda onlara;
"madem kadınlar tarla değil sen burdan seks köleliği, erkek tahakkumu anlıyorsun, sen nasıl oldun lan" diyiverip, sinirli ve paragöz zülfü livaneli edasıylan itoğluiti ekleyebilirsiniz cümlenin sonuna.
kadınlar tarla olmasaydı insanlık olmazdı paşam. matefordan anlamayan nesle aşinayım allahtan.
yani bahsolunan mevzu tarla yani üreten bölge olarak işaret edilen vajina kati olmakla birlikte vajinaya istediğiniz yerden ulaşabilirsiniz diyor. yani burada bir fiili livata anlamı çıkartmak yersiz, basitçe pozisyon zenginliğinin seks dünyamızdaki önemli ve ikili ilişkileri güçlendirmesi şeysi yani. çünkü dinlerin hem toplumcanak sosyal yaşamı düzenleyen, toplumla bireyin, hem de bireylerin birbirleri ile arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir misyonları da vardır. ve evlilik kutsalsa aile de kutsaldır. herkesin de sekste, fantazi özgürlüğü mevcuttur.
pozisyon yani hacı, kamasutra lan. zorlama beni, beklentin nedir? koskoca bir aleme gönderilmiş kutsal kitapta, yok doggy style, yok misyoner pozisyonu falan mı yazacaktı, tövbe tövbe.
Kadınlar; anamız, bacımız, dünyadaki tüm eserlerin sahibidir.
Ey yüce Türk Kadını! Sen ayaklar altında eğilmeye değil, baş üstünde yücelmeye layıksın.(M.Kemal Atatürk)
idrak-i meali bu akla gerekmez, zira bu terazi bu kadar sikleti çekmez.
eğti cetvelden doğru çıkmaz. beyin yanlış çalışıyorsa güneşe bile ay diyebilir. takmamak lazım.
okudugunu anlamayacak kadar beyni gelişmemişlerin yanlış yorumladıgı konudur, din düşmanı bünyenin ayet i çarpıtmasıdır, ibneligi modernlik sayan zihniyetin, insanlıga ve özellikle kadınlara şeref getiren bir dinle, kendi karanlık dünyasında, acınası dünyasında, aşagılık dünyasında kendi kendisine savasmasıdır.
ortaçag da, yani bu zihniyete sahiplerin ortacagında, kadınlar barbar avrupa da adet gördügü için şeytan ilan edildigi zamanlarda kadınla islam dünyasında devlet yönetiyor, şüralarda sözleri dinleniyordu.
zamanın cahil ve iyice insanlıktan çıkmış araplarına bazı şeyleri anlatırken kullanılan terimleri günümüz kafasıyla anlayamayanların yorumu. e 3000 yıl geriden takip etmek zor olsa gerek.
başlığın başa kalması sonucu zorunlu edit : kurandaki bir ayette geçen cümledir.
her ne kadar çiftçilikten hiç anlamayan biri olsam da, üretim ilişkileri ve verimlilik açısından düşününce insan şöyle yüz dönüm filan bir sey istiyor.
ama tohum aynı, ürün tek. tam kafa karışıklığı valla...
tarlanın, bir çiftçinin her şeyi, gözbebeği olduğunu düşünür; tarla sahibinin kendi tarlasını her türlü kötülükten sakınacağını hatırlar; ondan sağlıklı ekinler alabilmek için yapılması gereken her şeyi yapması gerektiğini bilirsek, aslından kadın-tarla benzetmesinin ne kadar da anlamlı olduğunu görebiliriz! düz mantıkla her şey saçma gelir sözlük! ayrıca o ayet şöyle devam eder: ... onlar üzerine hakkınız vardır; unutmayın ki onların da sizlerin üzerinde hakları vardır..."
sulandığında meyve veren, bakım yapılmadığında erozyona hatta toprak kaymasına uğrayıp şekli bozulabilen tarlalar. ayrıca bir de kutsal kitap olcan, ne biçim tanımlıyosun lan sen kadınları...
ayet tek başına ele alındığında kafa kurcalasa da evvelki ayetler ile birlikte müşahede edildiğinde anlamı ortaya çıkar. önceki ayetlerde kadınların adet hali esnasında cinsel ilişkinin sakıncaları belirtilmiş ve bu ayet ile birlikte de cinsel ilişkide bir sınır olmamakla birlikte, sadece düpedüz bir ağrı ve sancı olan bir dönem dışında cinsellik serbestliği verilmiştir.
bakara suresi 223. ayet, tamamı;"kadınlar sizin tarlanız gibidir, tarlanıza dilediğiniz gibi gelin."dir. çeviriden çeviriye farklılık gösterir ama çıkartılabilecek anlam aynıdır. kafa kurcalar. what a wonderful world dedirtir, anlam verilemez.
kutsal kitabımızdan bir alıntı...
Lakin işin içine ayetleri de karıştırıp kendimizden daha az müslüman olduğunu düşündüğümüz veya inanmadığını düşündüğümüz kişilere "ayar vermeye" çalışmak,sadece o kişilerin dinden soğumasına vesile olur ve bu islami yaklaşıma tanmamen aykırı bir davranıştır.
(bkz: müslüman)