Evliliğin sadece mahalle baskısı kaynaklı olduğu kanısı çevrenizdeki çomar/koyun toplumdan ötürüdür. Oysaki modern toplumlarda evlilik, çocuk yetiştirme çocuk sahibi olma ihtiyacından doğar.
Sizinki biraz imama küsüp abdest bozmak gibi bir şey. Yarın bir gün iyi bir evlat sahibi olmak isterseniz evliliğe dair düşüncelerinizin yeniden şekillendiğine şahit olacaksınız buna eminim.
kız çocukları evliliğe şartlanarak büyütülür. çeyizler dizilir, ev işleri öğretilir , gelinlik hayalleri kurulur. belli bir yaşa gelince arkadaşlar, komşular, eş dost o mühim soruyu sormaya başlarlar. ne zaman evleneceksin!
bir süre bu sorudan, soranlardan kaçıldıktan sonra, eğer bir idealin peşinde koşulmuyorsa bu baskıya boyun eğer , şanslılarsa sevdikleri biriyle, değillerse razı olduklarıyla evlenirler.
a) gerçekten aşık olduğu için
b) çalışmamak için *
c) ailesi çok sıktığı için *
d) toplum baskısı *
e) çocuk sahibi olmak için *
f) evde kaldı demesinler diye *
g) seks hayatını meşrulaştırmak için *
h) statü kazandırdığı için **
Burda hiç boşuna türk kızlarını gömmeyelim arkadaşlar, gavur kızlarda evlenmek için can atıyorlar. Hatta onlarda daha aşırı diyebilirim, sanırım yapıları bu. Kadınlar daha duygusal oldukları için aşk meşk falan filan çok hoşlarına gidiyor böyle şeyler.
arkadaşım gel bir kere anlaşalım. hiçbir kadın senin çamaşırlarını yıkamak, ütülemek, yemeğini yapmak, evini temizlemek, çocuğunuzu doğurmak ve akşamları sen televizyonda çok sevdiğin programı izlerken, meyve soyup bıçağın ucundan sana uzatmak için evlenmek istemiyor seninle. seninle evlenmek istemesinin tek nedeni seni sevmesidir. diyeceksin ki bunun için evlilik gerekli midir? bu karşılıklı olarak anlaşmanıza bağlı ama yaşadığımız toplumda birbirini seven iki insanın aynı çatı altına girmesinin kabulü evlilikle olur.
bir kadın olarak hayatımı paylaşabileceğim, birlikte gülüp birlikte ağlayabileceğim, sorumluluk alıp fedakarlık yapabileceğim, gece yatmadan önce ve sabah uyandığımda ilk onu görmek istediğim biri olduğunda ben de evlenmek istiyorum. daha doğrusu hayatımı paylaşmak için söz vermek istiyorum. bu ister sadece gönülden gelsin, isterse imzayla mühürlensin.
bir insanın şu kısa ömründe yoluna yoldaş olacak birini istemesinden daha normal ne olabilir ki?