yenilerde okudugum bir makalede, kadinlarin periyodik agrilarinin kalp krizinde olusan agrilarla neredeyse ayni oldugunu okumustum.
biz erkekler her ne kadar fiziksel olarak güclü varliklar olsak da agrilar konusunda kadinlarin eline su dökemeyiz.
örnegin; biz erkekler soguk alginliginda daha kafamizi kaldiramazken; kadin kalkip kendisine corba yapabilecek, cocuguna mama verebilecek gücü bulabilmekte.
ayrica; herkesin agri ve aci algilayisi cok farklidir. biz erkekler hicbir zaman doguramiyacagiz ve bu sancilari da hissedemiyecegimiz icin; bu tür konular hakkinda bizi sadece kadinlar bilgilendirebilir.
bu başlığı yazan yazarımız doğum anını doğumhanede eşinin elini tutarak izlediği zaman altına şıçtığı o görüntüleri sizlerle paylaşmayı çok isterdim a.qm
Benim acı eşinin yüksektir öyle kolay kolay her şeye acı demem, kolum çatlamış mesela ben bunu günler sonra kolum morarıp şişmeye başlayınca anladım. aynı şekilde iki ayağımda da derin cam kesikleri var ve ben o yaralar daha kanarken ayağa kalkıp yürümeye başlamıştım.
Ama Doğumdan sonra hissettiğim acının tarifi yok.* binada merdivenleri çıkarken hıçkıra hıçkıra ağladığım oldu. Su içemediğim zamanlar oldu ağrıdan. Öksürürüken hapşırırken ağladığım zamanlar oldu. Hayatta tarif edemeyeceğim tek acı o zamanlar çektiğim acıdır.
Yani demem o ki; yaşamayan kimse bilemez erkekler hele hiç bilemez.
Kadınlar sünnet acısına erkekler de Doğum ve regl acısına yorum yapmamalı aslında ama bu ülkede herkes her şeyin profesörü.