yakışma ve yakıştırılma durumunu kabullenmek. kadınlar zekidir. evet evet. zekidir. ve her zeki insanın kendisine "yakıştırılanın" aslında kendisine verilen bir etiket olduğunu bilir.
kadınlar için erkek gibi davranmak, sigara içmek, sikişmek gibi yaftalar kendisine yakıştırılmazken; erkekler için kadın gibi davranmak, sakız çiğnemek, sikişememek kendisine yakıştırılmıyor. yani? ortada tam bir cinsiyetçilik ve bunun altında yahut üstünde, tam neresinde bilemiyorum ama öznellik yatar. bana bir kadının koltuk altı kılları ne kadar iğrenç geliyorsa bir erkeğin ki de o denli iğrenç geliyor, misal.
yapmayın etmeyin. yakışmayın, yakıştırmayın.
ne demiş büyük üstad tarkan tevetoğlu(soyadını da yazdım ki daha taşşaklı dursun) "başkası olma, kendin ol. böyle çok daha güzelsin."
siz biliyorsunuz ya herşeyin nasıl olması gerektiğini. siz karar vermelisiniz nasıl olacağımıza. marangoz kafasıyla bakmalısınız kadına. vücutları aynı olmalı, karakterleri de, huyları da... hatta aynı kafayla düşünmeli bu yaratık, değil mi?
çünkü sevgisizsiniz, çünkü mutsuzsunuz, çünkü doyumsuzsunuz.