hayatın her alanında kadın ve erkek karşılaştırılır ve her nedense bayanların da çoğu dahil olmak üzere erkeklerin çok daha üstün akıllı olduğuna kanaat getirilir. oysa her iki cinsin de kendi tarafında yer alması gerekirken kızların diğer kızlardan bahsederken ben onlardan değilim ben farklıyım çabası durumu belki de buralara taşıyor.
--spoiler--
herhangi bir kötü olay karşısında kadınlar "neden böyle oldu?" diye düşünürken erkekler hemen eyleme geçer. alkolizm kötü bir sonuç olsa da erkeklerin kötü bir olay sonucu alkole başlamasıda bu eylemler arasında yer alır - ki bu yüzden alkolizm oranı erkekler arasında daha yüksektir. bu yüzden diyebiliriz ki "erkekler alkole başlar, kadınlar depresyona girer."
--spoiler--
erkek silahları buldu, avlanmayı icat etti; kadın avlanmayı buldu, kürkü icat etti...
erkek renkleri buldu, boyamayı icat etti; kadın boyamayı buldu, makyajı icat etti...
erkek konuşmayı buldu, sohbeti icat etti; kadın sohbeti buldu, dedikoduyu icat etti...
erkek tarımı buldu, yemeği icat etti; kadın yemeği buldu, diyeti icat etti...
erkek dostluğu buldu, aşkı icat etti; kadın aşkı buldu, evliliği icat etti...
erkek kadını buldu, seksi icat etti; kadın seksi buldu, baş ağrısını icat etti...
erkek ticareti buldu, parayı icat etti; kadın parayı buldu, sonrası tam bir felaketti...
+o değilde her kadın mı masum görüntüsünün ardında bir çirkinlik saklar abi?
-yok, her insan saklar. bir kadına göre masum görünen bir erkeğin, çirkeflikleri de var olabilir. ama içten pazarlıklılık kadına yakışır o ayrı...
gün içinde ne yaşamış olursa olsun bir erkek, kadının beş bilemedin on dakikalık ***** cilve ve işvesiyle tüm derdini, tasasını kıyafetleri ile birlikte çıkarıp bir kenara kor, kısacası yatağa hazır hale girer. isterse çok boktan bir gün yaşamış olsun, tümüyle unutur. ancak bir kadın için onu yatağa hazırlayan süreç tüm gün yaşadıklarıyla doğrudan ilintilidir. mutlu/mutsuz bir günün ardından onun etkilerini mutlaka yaşar. erkekler gibi on dakika da tav olup, seksi birincil öncelik haline getiremezler. çok çok tav olur gibi gözükürler ve yaptıkları şeyi hissederek değil, bir görev bilinci ile yaparlar.
devir değiştikçe roller değişebiliyor. çevremdeki tüm erkeklerin evde eşlerine yardım ettiklerine eminim (her ne kadar aksini iddia etseler de).
ancak zamanın değişmlerine ayak uyduramayanlar veya ayak uydurma zorunluluğu olmayanlar (kırsalda yaşayanlar, geri kamış bölgelerde yaşayanlar vs) var, aslında bu tip genellemeler bu insanlar için geçerli. ama büyükşehirde yaşayanlar olarak duruma göre bulaşık yıkayabiliyoruz, bebeğimizin altını değiştirebiliyoruz, aynı şekilde eşim eve iş getirip gece yarılarına kadar bilgisayar başında çaışabiliyor, bunlar olan şeyler ve az önce bahsettiğim gibi tamamen hayat şartlarına ve yaşadığın ortama göre değişkenlik gösteriyor.
büyük şehirde de yaşasa, her erkeğin hayalini kırsalda yaşamak ve eşinin evde oturup çocuklarına bakması süsleyebilir. ama kadının hayallerini pek tabii ki bu tip şeyler süslemez *
kadının toplumdaki rolü değişiyor. buna bağlı olarak erkeğin rolü de değişiyor.
sanırım yakında kadının üstünlüğünü kabul etmek durumunda kalacak erkekler...
her ne kadar istemeseler de durum böyle. türkiyede yaşayan çoğu erkek türk toplumunun aslında anaerkil bir toplum olduğunu bilmez. bilse de kabullenmek istemez.
eski türk toplumlarında erkek dışarıda avlanmaya veya savaşa gittiğinde, kadın çocuklaryla kalır ve aileye bekçilik yapardı. dolayısıyla evle(otağ ile) ile ilgili söz hakkı doğal olarak kadının olurdu.