kadın olmak çile çekmekle beraber çekilen çileden bile mutlu olmaktır.kadın olmak; herşeyi sahiplenmek ve takip etmektir. kadın olmak; anne olmak,iş kadını olmak,ev hanımı olmak 3lemesinin beraber yürütülebilmesidir. kadın olmak sorumluluktan korkmamaktır.kadın olmak merak etmektir sevdiklerini ve herşey için kendini üzebilmektir.
Ana olmak toprak olmaktır, dünyanın kuraklığına rağmen.
Ana olmak bağrın yırtmaktır, yaşam başkalarına gülümserken.
Ana olmak güller sunmaktır, yüzünü yırtan dikenlere rağmen.
Ana olmak sadık olmaktır, hayatın bütün ihanetlerine rağmen.
Ana olmak sabırlı olmaktır, geleceğin tüm aceleciliğine rağmen.
Ana olmak kendini unutmaktır, içini dolduran kendine rağmen.
Ana toprak gibidir dedik ya, toprak da çeşit çeşittir bilirsiniz. Humusu var, kili var, çamuru var..
Her toprakta her şey yetişmez öyle, hadi buğdayı ekin bakalım çamura, kile..
Elleriniz semada, boşuna bekler durursunuz bir küçücük başak verecek diye.
Toprağın cinsini oluşturan özellikler, bağrından çıkacak meyveyi de belirler kendisince.
üzerinizde herkesin söz hakkının olmasıdır. sizi ilgilendiren birçok şeyin erkekler tarafından tartışılmasıdır. siz, "ben özgürüm ister açar ister kaparım, ister verir ister vermem" diye naralar atarken karşınızdaki şuursuzların sizi orospu ve orospu değil olarak gruplandırmasıdır.
kadın olmak özeldir, farklıdır, zordur, güzeldir.... birden çok duyguyu aynı anda yaşayabilmektir. duygusallığı dorukta yaşamaktır. mutluyken sadece mutlu değil aşırır mutlu, üzgünken sadece üzgün değil aşırı üzgün olmaktır. dünyanın en güzel ve en kötü duygularını bir arada tatmaktır.
özeldir ancak tam olarak "kadın olmak" becerilebilirse özeldir.* her şeye konuşmak sürekli sevgilisini aramak ya da sürekli mızmızlanmaktan ibaret değildir. genlerinde bulunan asilliği ortaya çıkararak yaşamaktır. gerektiğinde ağırbaşlı gerektiğinde tam bir kaçık olmayı bilmektir.
farklıdır. çünkü, kadın narindir. korunmaya kollanmaya ihtiyaç duyar. bunu sağlayabilecek birini arar. aynı zamanda korumacıdır, anaçtır kadın... ancak, sadece sevgisini hissedebildiklerine ve sevdiklerine karşı böyledir. canını ya da sevdiğini birinin canını yaktığınız zaman dünyada karşılaşabileceğiniz en kötü düşmana dönüşür. çok büyük hataları çok zor affeder ama asla unutmaz...
zordur. çünkü, kadınları çok zayıf varlıklar olarak görüp bu zayıflıklarından yararlanmaya çalışan çok insan bulunmakta günümüzde. daha çok çevresel faktörlerden dolayı zorlanır. toplumumuzda bazı insanlarda özellikle belirgin olarak bulunan "kadını hor görme" durumundan dolayı zorlanır. bu düşünceyi köreltmek için, kendini kanıtlamak için daha çok çaba harcar. çevresiyle gizli bir mücadele halindedir. bu yüzden zorlanır.
güzeldir... çünkü bunları aynı yapabilecek kadar güce, istikrara, asalete, duyguya,... sahip tek varlıktır.
kadın olmak,
arabistan da köle sayılmak,
pakistan da engellenmek,
rusya da çok çalışmak,
amerika da özgür olmak,
türkiye de yerine göre susmak,
konuşmak bazen istediği gibi,
ve herşeye rağmen yine de iyi yaşamak. düşününce diğerlerini...
annelik hakkının tanınmasıyla kutsal, televizyonun karşısında göbeğini kaşıya kaşıya uyuyan biriyle evli olmakla bahtsızlık, hala hazırda boyanıcak kaş, göz, dudak varlığıyla masraflıdır. fedakarlığın ve çilekeşliğin anlam karşılığıdır. kısacası kadın olmak zor zanaattir azizim...
Kadın olmak ; sadece güzel olmak demek değil, gördüğünde o güzelliğin içinde erkeğin kendi ruhunu bulabilmesini sağlayabilmektir.
Kadın olmak ; ipek saçlar, pembe topuklar, ince bel değil, bütün bunların içerisinde bir hanımefendi olabilmeyi başarabilmektir.
Kadın olmak ; güzellik takıntısı içerisinde olmak değil, o güzelliğe akılda katabilmektir.
Kadın olmak ; insanları elinin tersiyle itip kendisinden uzaklaştırmak değil, avuçlarını sımsıkı kavrayarak insana emin ellerde olduğu duygusunu verebilmektir.
Kadın olmak ; çok konuşarak beynini didiklemek değil, sıradan ve kabullenilebilir yaşamın ne olduğunu bilebilmektir.
Kadın olmak ; şatafat düşkünü olmak değil, sımsıcak bir öpücüğün bir tek taş yüzükten daha değerli olduğunu anlayabilmektir.
Kadın olmak ; doğum günleri, evlenme günleri ve bilumum ardı arkası kesilmeyen özel gün sendromlarında pahalı hediyeler istemek değil, sadeliğin içerisinde fark edilebilir olmaktır.
Kadın olmak ; duruşu, oturuşu ve yürüyüşü abartılı olmak demek değil, kendini süs bebeği gibi ortalara atıp başkalarıyla fingirdeşmemektir.
Kadın olmak ; komplekslerini güzelliğiyle örtmeye çalışmak değil, kendisini sevebilmektir.
Kadın olmak ; sadece koluna takıp gururla gezmesini bilmek değil, koynuna çekip şehvetle sevişmesini bilmektir.
Kadın olmak ; sadece ana olabilmek değil, çocuklarından saygı görmeyi, anaya babaya hürmet etmeyi de bilebilmektir.
Kadın olmak ; sevdiği insanı parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle sınırlamak değil, sevdiği insanı sadece o olduğun için sevebilmektir.
--spoiler--
Bir kadına ne verirseniz verin, onu daha da büyük hale getirir... Ona sperm verirseniz,size bir çocuk verir; Ona bir ev verirsiniz, size bir yuva verir; Ona sebze verirsiniz, size yemek verir. Ona bir gülücük verirsiniz, size kalbini verir. Ona bir şarkı söyleyin, size Konser verir, Kendisine verileni, çarpıp çoğaltarak geri verir... Bu yüzden ona çamur atarsanız, karşılığında bir bataklıkta boğulmaya hazır olun.
--spoiler--
sürekli makyaj yapma zorunluluğu,hanım hamımcıkmış gibi davranma zorunluğu,çanta taşıma zorunluluğu yüzünden asla ama asla olmak istemeyeceğimdır.
(bkz: allah yazdiysa bozsun.)
Bir kadın çocuktur aslında… Çocuk gibi davranmayı sever. Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister.Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak sevmeli erkek kadını… Ama hiç bir kadın çocuk muamelesi görmek istemez. Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz; ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz..
Bir kadın güçlüdür aslında...
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez. ister ki, erkeğin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir. Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.
Bir kadın sevgidir aslında...
içinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz. Zor sever; ama, tam sever. Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer alamazsınız. Her an terk edilebilirsiniz. Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette Bunun tek nedeni ise engelleyemedikleri ”acımak" duygusudur.
Bir kadın yalnızdır aslında...
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.
Bir kadın çılgındır aslında...
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Üreticiliğinin sınırı yoktur ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz üreticiliğini. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir. Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor. Yemek yemek, su içmek bile. Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz? Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz!
............bir kadını ağlatırken çok dikkat edin..!!!
yasaklanmıs meyvayı (bkz: elma) korkmadan yiyebilen, karsısındakine de yedirten, bu ugurda cennetten kovulan, kovulacagını bile bile bildigi yolda yürüyen, daha sonra o kovuldugu cenneti ayaklarının altına serdiren kimine göre kutsal, kimine göre seytan arada kalıp gelgitler yasayan, bazen kuyunun en dibinde olup yukarı cıkmaya calısan, bazen direnciyle kuyuya düseni cıkarmaya calısan tüm bunların arasında nefes alıp hangisiyim diye düsünüp hepsiyim diye yüzlesendir.
kadın olmak zordur ülkemde, herkes özgürlük, eşitlik gibi klişe sözlere sığınsa da, içten içe hep ikinci planda kalırlar. gerek iş hayatında, gerek günlük hayatta bu böyledir. bazen ne kadar çabalasan da, tüm yaptıkların görmezden gelinir. çünkü; kadınsındır, acizsindir bazı konularda kimilerine göre. halbuki hayat; kadınların sözlerinde, gülüşlerinde, bakışlarında güzel. bazen bir tebessümü tüm gününü aydınlatır, bazen içten bir sözü, kötü düşüncelerini kovar sen farkında olmasan da. aslında muhtaçsındır buna bir erkek olarak, malum erkekler dünyası çetin ya herkese göre.
kadın olmak güzeldir aslında, her ne kadar farkında olmasakda.
sabah sıcak kahvaltı için herkesi nazlandırarak uyandırmaktır. herkesten önce günaydın diyebilmektir hiç eksilmeyen tebessümle. masayı toplayıp, bulaşığı yıkamak, çamaşırı asmak, ütü yapmak, burası olmamış sitemlerini dinlemek yeniden ütüyü tazelemektir. o esnada koşup çalan kapıyı açmak, temizlikçiye bir kova su vermek, geçerken mutfağa uğrayıp yemeği kontrol etmek, ütüye yetişip bitirebilmektir. evi süpürmek, yerleri silmek, çocuğun dersle ilgili sorularına yanıt vermektir, yatakların takımını değiştirmek, yatakları toplamak, camları silmek, herkesi evde ayrı ayrı dinleyip çözüm üretmeye çalışmaktır. gün bitimi işten döndüğü halde mutfağa koşmak, akşam sofrasını hazırlamak, günün kritiğini yapan eşini dinlerken akşam kahvesini pişirmek, herkes yatağa çekildiğinde, kapıyı pencereyi kontrol edip, yarının kıyafetlerini hazırlamak, biten tuvalet kağıdının yerine yenisini koymak, çocuğuna iyi geceler için odasına girip öpmek, yorganını düzeltmek, eşinin yanına geçmeden yere atılan bir kaç ıvır zıvırı toplayıp uyumaya gitmek, eşine rüya gibi bir öpücük kondurup, saçlarını okşamak, bunca ve daha sayamadığım bir çok şeyi yapıp hiç karşılık beklemeden sevmektir kadın olmak. sabah yine uyanıp işe gideceğini bile bile herkese yetişebilmek, işinde çalışırken bile akşama ne pişireceğim diye düşünmektir.
"bir kadını ağlatırken çok dikkat edin,
çünkü tanrı gözyaşını sayar!
kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı,
ayaklarından yaratılmadı,
öyle olsaydı ezilirdi;
üstün olmaasın diya başından da yaratılmadı.
ama göğsünden yaratıldı, eşit olsun diye..
kolun biraz altından, korunsun diye..
kalp hizasından, sevilsin diye"
kadın olmak;
yalnız başınıza yaşıyorsanız, yalnızca erkekler tarafından değil, aynı zamanda kadınlar tarafından da aşağılanmayı göze almak demektir. çünkü yalnız yaşama hadsizliğini ve gücünü göstermek demek, bir kadın için, erkeklere potansiyel av olmak, avlaştırılırken aynı zamanda toplumun kendisinden beklediği her baskı unsuruna boyun eğmiş diğer kadınlar tarafından yapıştırılan fahişe damgasıyla, bu tip kadınların kocaları için de potansiyel bir "tehdit" oluşturmak demektir.
kadın olmak,
tecavüze uğrayıp, sana bunu yapan hayvan evladıyla evlendirilmek, babanın alnındaki kara lekeyi, senin başına kaderin yazdığı başka bir kara lekeyle aklamak! demektir.
kadın olmak,
birçok toplumda, daha çocuk olamadan evlendirilmek demektir. büyük büyük teyzelerinin iki örgü yaptıkları saçlarıyla basma fistanlarının altında henüz adet olmamış ve seksek oynamaya doyamamış bedenlerinin, kendilerinden yaşça büyük adamlara, beşi bir yerdelerle satıldığını bilmek ve içeriden içeriden incinmek demektir.
kadın olmak,
kadınlar tarafından bekaret baskısıyla yetiştirilmek, henüz 9 10 yaşlarındayken bisikletten düşünce canı acıdığı için değil, "bekaretime bir şey oldu mu acaba" diye ağlayıvermektir...
tanrı'nın bana bahşettiği en nadide hediyelerden birisidir.
